İyi okumalar 💙
⭐
Şu an Poyraz gibi yapmaması için dua etmekten başka çarem yoktu.
Devran yanımıza geldiğinde tedirgince ona baktım.
"Deniz?" Dedi sorarcasına. Sonra Batu'ya döndü. Çok oyalanmadan geri bana baktı.
"Noluyor burda?"
Ben cevap veremezken Batu araya girdi.
"Tanışıyoruz. Sen karışma"
Ben şaşkınca ona bakarken Devran hışımla ona döndü.
"Sana sormadım. Sen karışma. Deniz? Noluyor dedim?"
"Ş-şey..ben.."
Sözümü kesen yine Batu olurken Devran gözlerini kapattı. Çenesi kasılırken kalbim hızlı hızlı çarpıyordu.
Keşke çıkmasaydım dışarı. İlk günden düştüğüm durum çok hoşuma gitmedi.
"Hadi ama dostum. Senlik bir durum yok. Bizi yanlız bırak bu güzellikle"
Bakışlarım hızla Devran'a döndü. O ise bana bakmıyordu. Ne düşünüyordu çok merak ediyordum ama bir taraftan da korkuyordum.
Bırakıp gitmezdi değil mi?
Yani illaki baş edebilirdim ama istemiyordum. Tanımadığım bir sokağın ortasında hiç istemiyordum.
Devran gözlerini açıp başını iki yana salladı. Gözlerini gözlerime sabitledi. Keskin bakışları titrememi sağlarken "Doğru mu söylüyor?" Diye sordu.
Başımı hızla iki yana sallarken "Birden geldi yanıma" dedim. Samimiyetle inandırmak istercesine gözlerine bakıyordum.
O hâlâ sert ve soğukken şu durumda gardımı düşürmüş olmak çok kötü hissettirdi kendimi. Kötü ve acınası.
Başını onaylar anlamda salladı. "Hadi sen eve git. Geliyorum ben" Sabırsız sesiyle korkarak ona baktım.
Mırıltılıyla "Beraber gidelim" derken bakışları bana döndü. Onu burda bu adamla bırakmak istemiyordum. Ama bakışları aksini düşünmeme izin bile vermiyordu.
Gözleri yüzümde dolanırken yutkundu. Bakışlarını benden çekti.
"Hadi dedim Deniz"
Uzatmayarak arkamı döndüm. Hızlı adımlarla eve geldiğimde zili çaldım. Derya Hanım rahatlamış bir yüz ifadesiyle kapıyı açtı.
"Bende seni arayacaktım. Bir şey oldu sandım."
İçeriye girip ayakkabılarımı çıkardım. "Yok bir şey olmadı. Vakit nasıl geçti anlamamışım. Kusura bakmayın"
Omzumu sıvazladı. "Önemli değil kızım. Sadece merak ettim. Ne kadar birkaç kez geldim desen de kayboldun falan sandım."
Bir şey demedim. O da uzatmadı. "Geç sen içeriye. Devran'la baban da birazdan gelir. Yemek yeriz"
Salona girdiğimde yine tek Evren vardı. Karşısındaki koltuğa oturduğumda telefonu kapatıp bana döndü.
"Nereye gittin?"
"Dolaştım biraz"
"Keşke bekleseydin. Beraber çıkardık. Kaybolurdun"
Tebessüm ettim. "Yok birkaç kez gelmiştim. Az çok biliyorum buraları"
İnanmazca bana bakarken yerinde dikleşti. "Vallaha mı?"
Güldüm bu haline. Çok tatlı olmuştu. "Vallaha" dedim onun gibi. "Arkadaşım var"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çoban Yıldızı(ASKIDA)
Genç KurguDerin bir nefes verirken dudağımın içini ısırdım. Ne kadar bana tavırları değişmiş olsa da hâlâ tereddütleri vardı. Ve he seferinde dile getirmesinden sıkılmıştım. "Napmam gerek seni inandırmam için.." Adımları dururken bana döndü. "Deniz.." "Söyle...