Yaklaşık 1 yıl geçmişti. İkili bu durumu pek atlatmış sayılmazlardı. Chifuyu yüksek yerlere çıkamıyordu. Balkonda buna dahildi. Baji onu alıştırmaya çalışıyordu. Chifuyu ise pek başaramıyordu bazen titriyor bazen midesi bulanıyor ve kusuyordu ama ilk denemesine göre çok yol katetmişti. Ufak olan Okula gidiyordu. Takemichi onu idare ediyordu. En azından şimdilik. Baji, Kazutora, Mikey, Draken ve Mitsuya her gün belli saatler arasında işe gidiyorlardı. Böylelikle Chifuyu'ya bir işitme cihazı alabileceklerdi. Chifuyu okuldan geldiğinde Baji'nin ödevlerinide yapardı. Baji ondan 1 yaş büyüktü buna rağmen bir şekilde yapardı. Sadece Baji'ninkini değil. Onun için çabalayan tüm arkadaşlarının ödevlerini yapardı. Onların yaptığı şeylerin yanında bir hiç olarak düşünüyordu ama yine de bir şeyler yapabilmek iyi hissettiriyordu. Artık defter kalem kullanmıyorlardı. Hem ağız okuyabiliyor hemde işaret dili biliyorlardı. Bu yolla anlaşıyorlardı. Okul kısmına gelirsek Chifuyu sürekli Takemichi'nin yanında geziyordu. Zorundaydı. Biri bir şey dese duymuyordu. Okuldaki nerdeyse herkes bu konu ile alay ediyordu. Bunu bilen tek kişi Takemichi'ydi. Onlara sürekli sözel yoldan kızsada okulda Mikey gibi bir ağırlığı yoktu. Dinlemezlerdi. Chifuyu duyamadığı için kendi ile alay edildiğini farkında değildi. Baji ise elinden geldiğince onu kontrol ediyordu. Bir şey diyeni gördüğünde direk döverdi.
"Baji kafan dağınık gibi. İyi misin ?"
"İyiyim Mikey. Kisaki aklıma gelip duruyor. Onu hala bulamadım ayrıca Chifuyu'nun durumuda harika değil. İyiyiye gitmesi gerekiyor ama o her gün daha kötü oluyor. Zaten kötüydü herşey daha da mahfoluyor. 1 yıldır atlatamadı. Atlatabileceğini sanmıyorum."
"En son gördüğümde daha iyi gibiydi. Sonra kötüleşti mi ?"
"Hasta oldu. Bu da onu biraz daha kötü etkiledi. Okula getirmedim. Evde dinleniyor. Tabi pek dinlenmek mi emin değilim. İşe gitmek zorunda olduğum için Shinichiro bakıyor. Şu an iyi mi bilmiyorum. Bıraktığımda yanıyordu."
"Strese girmemeye çalış. Bende endişeliyim ancak yapabileceğimiz tek şey ona mutlu ortam vermek. En azından kafası dağılır."
"Baji! Sana iyi haberlerim vaar"
"Ha ? Kazutora ?"
"Chifuyu'ya uğradım. Shinichiro ile dışarıda oturuyorlardı. 2.katın Balkonunda!"
Kazutora heyecanla konuşmuştu. Baji'nin kahverengi gözleri bir anda parlayı verdi. Aynı şekilde Mikey'de işte olmasalar şu an çığlık atabilirlerdi ama müşterileri kaçırmak istemiyorlardı. 2.kattaki balkona çıkamayan çocuk şu an oturuyordu. Kimisine basit gelebilirdi ancak bu Baji Keisuke ve diğerleri için çok özledi. Baji ve Mikey ellerinden geldiğince işlerini çabuk bitirdiler ve hızlıca otobüse bindiler. İkiside bir an önce ufaklığı görmek istiyordu. Baji eve varır varmaz kapıyı açtı. İçeri ilk giren Mikey oldu ve koşarak evi gezmeye başladı.
"Odada değiller bu da demek oluyor ki hala balkondalar."
"Hemen çıkalım. Gün ışığımı özledim!"
"Olan var olmayan var."
"Yürü."
17 yaşına basmış bu iki genç şu an 3 yaşındaki bir çocuk gibi heyecanla merdivenleri çıkıyorlardı. Tahmin ettikleri gibi Chifuyu ve Shinichiro balkondaydı. İkili hızlıca balkon kapısınu açtı. Ancak ikiside aynı anda girmeye çalıştıkları için geçemememiş ve kavga etmeye başlamışlardı.
"Mikey! İzin ver geçiyim!"
"İlk ben geçeceğim!"
"Hayır ben."
"Ben!"
İkili bağrışınca sarı saçlı oğlan kızarmış yanakları ve dağınık saçlarıyla ikiliye döndü ve gülümsedi. Duymuyordu ancak nedense onların geldiğini hissetmişti. Sonunda ikili onu farketti.
"Sen geçebilirsin."
"Yo yo sen geçebilirsin."
Baji önden geçti Mikey'de arkasından.
"Seninkiler geldiğine göre ben gidiyorum Chifuyu kendine dikkat et."
Hem konuşuyor hemde el işaretleriyle belirtiyordu. Chifuyu kafasını salladı ve Shinichiro gitti.
"Günün nasıldı Chifuyu?"
(El işaretleri yaptıklarınu hatırlarmama gerek yok sanırım <3 siz o şekilde hayal edin)
"Ateşli."
İkili gülmeye başladı. Chifuyu özellikle böyle demişti. Böylelikle sevgilisi ve arkadaşının özel gülüşlerini görebilirdi. Duyamasada en azından görebilirdi...
"Balkona çıkabilmene sevindim gün ışığı."
"Bende sevindim Baji. Seninle beraber artık yıldızları izleyebiliriz değil mi ?"
"Evet sevgilim izleyebiliriz."
Ufak olan utanarak gülümsedi. Mikey ufaklığın mükkemel manzarası olan Baji'nin önüne atladı böylelikle sadece Mikey'in işaretlerini görebildi. Ufaklık ister istemez kocaman açtığı gözlerinin yerini uykulu gözleri aldı. Baji'yi gördüğünde mutlu oluyordu. Diğerlerinide seviyordu ancak asla bir Baji değillerdi.
"Hey! Bende burdayım sicarim romantikliğinize."
Baji gülüp konuşmaya başladı. Chifuyu için işaret diliyle anlatmayı yapmayı unutmuştu.
"Yalnış işaret ettin salak! Sicarim ne ya"
"Some english keyboard problems anlamazsın sen cahil türkçe kullanıyorsun."
"Ağzını burnunu kıradım senin keyboard problem ne görürsün Mikey."
Chifuyu ne konuştuklarını merak etsede sesini çıkartmamıştı. İkiside komik görünüyordu. Neşelerini bozmak istemedi bir süre sadece izledi.
Bir süre sonra Mikey gideceğini söyledi ve gitti. O gidince Baji Chifuyu'nun yanına oturdu.
"Özürdilerim. Konuşmamızı merak etmişsindir. Çok önemli değildi onunla alay ettim."
"Sorun değil."
Ufak olan kocaman gülümsedi. Yanakları hafif kızarıktı bu yüzden çok tatlıydı. Büyük olan ateş ölçeri aldı ve Chifuyu'nun koltuk altına soktu. Ateşi hafifde olsa vardı. Yanaklarıda bu yüzden kızarıktı zaten.
"Ateşin hala düşmemiş balkonda serin gibi içeri girelim mi ?"
"Hayır yıldızları izleyelim lütfen."
"Ama ateşin var. Dinlenmelisin."
"İstemiyorum. Seninle yıldızları izlemeyi özledim. Hemde çok."
"Ah peki minder getiriyim"
Küçük olan gülümsedi. Baji ise o gülümseyince kızaran yanaklarından öptü ve minderi getirdi. İkside yan yanalardı.
"Yanıma gel Chifuyu."
"Yanındayım ya Baji."
"Uzaksın."
"Sana da hastalık bulaşmasın."
"Sarılırsakda ölmeyiz ama değil mi ?"
Büyük olan küçüğü kendine çekti ve sıkıca sarıldı. İkisi beraber yıldızları izlemeye başladılar. Aynı eski günlerdeki gibi. 1 yılın sonunda ufak olan sonunda bunu yapabilmişti.
Kaoslu bölümleri mi seviyorsunuz yoksa sakin olanları mı ?
Tüm konuşmalarda işaret dili kullanıyorlar. Ben ayrıca belirtmeye üşendim.
İyi geceler <3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝘍𝘰𝘶𝘯𝘥𝘭𝘪𝘯𝘨|𝘉𝘢𝘫𝘪𝘧𝘶𝘺𝘶
RomanceSarı saçlı oğlan doğduğundan beri yalnızdı. Ailesi yoktu. Ama siyah saçlı oğlan ona bir aile vermişti. Ona herşeyini borçluydu sarı saçlı oğlan. "Chifuyu, senin adın artık Chifuyu." •kurgu bana aittir.