Ahlaksız Adam

Lotus Çiçeği

Sedye hızlıca yoğun bakıma götürülüyordu.
-Sallamayın !
-Baygınlık geçiriyor efendim.
-Damarlardaki havayı boşaltmamız lazım!
Yoğun bakıma girmişti.O karmakarışık makinaların hepsi bağlanmıştı vücuduna.Kimi koluna kimi parmağına...
-3 gr Afederom© enjekte edin!
-Solunum cihazını açın!
-Efendim nabzı yavaşlıyor !
-Dilini tutturun !
Kapının dışında annesinin çığlık ve ağlama sesleri duyuluyordu.Kendinden geçiyordu.Onun kriz geçirdiğini duyan arkadaşları ziyaretine gelmişti fakat yoğun bakımda görünce ne yapacaklarını bilemediler.Yoğun bakımda olduğu haberi diğer arkadaşlarına hızla yayılmıştı.Ünitenin önü arkadaşlarıyla dolmuştu.Müdahaleye başlayalı 2 saat olmuştu ama hala bir haber yoktu.Sinirler gergin, gözler nemliydi.Tam o anda içeriden bir doktor çıktı.Herkes başına toplanmıştı
-Neyi var doktor ?!
Dedi annesi.Doktor:
-Hayati tehlikesi yok her şey yolunca sadece müşâde altında kalacak.
-Onu görebilir miyim ?!
-Şu an baygın , normal odaya alındığında görebilirsiniz.
Herkesin içi rahatlamıştı.Gözyaşları yerini gülümsemelere bırakmıştı.Arkadaşları daha sonra ziyarete geleceğini belirterek ordan ayrıldı.
************************************Normal odaya alınmıştı , annesi hemen yanına koştu.Hala gözleri kapalıydı.Annesi eve gidip tekrar gelmek için odadan ayrıldı.Tam brş dakika sonra yataktan bir ok gibi fırladı genç.Gözleri parlıyordu sanki.Kolundaki serumu söktüğü gibi yere attı.Üzerindeki önlüğü çıkarıp kıyafetlerini giydi.Kolundaki hasta bilekliğinide dişiyle koparıp attı.
Hemen telefonunu alıp ailesine hastaneden çıktığına dair mesaj atmıştı.(Tabiki taburcu edildiğini söyledi)
Ve son arananlardaki bir numarayı çevirdi.
-Alo
-Naptın kanka?
-Çok iyiyim ya ,  baksana bu akşam biraz kadın , içki  ve zar sallamak istiyorum.
-Her zaman ki yere mi ?
-Hayır, daha büyük bir yerin açıldığını duydum.Bölgenin en büyüğü.
-Lotus'dan bahsetmiyorsun demi dostum ?
Yüzünde yine o gülümsemesi belirdi ve:
-Tam da oradan bahsediyorum.A*****'dayım gelip beni al.
-Hadi ya ! 5 dakika sonra oradayım.
5 dakika sonra üç kişiyle gelmişti.Selamlaştılar , arabayla yola çıktılar.Bir ara gencimiz kafasını ön koltuğa dayamıştı ve alt tarafta gözüne bir şey çarptı ve eline attı.
-Heey! Bu biraları benden saklamak için mi buraya koydunuz?!
-Orada içeriz diye mal koy şunları yerine.
-Nah ! İçeceksek şimdi içeriz hahaha !
(Yarım saat sonra)
-Lan daha gelmedik mi laaoo?!
-A****** tut kafamı atıyom baaah.
-Lan rahat durun geldik işte ! İçeri almayacaklar sonra!
-He lan ciddileşin bak (!)
Mekanın önüne geldiler.2 tane güvenlik kapıda bekliyordu.Kapıya sakin ve soğukkanlı bir şekilde yaklaştılar.
-İsminiz lütfen?
-Rezervasyonumuz yok.
-Peki üyeliğiniz?
-Yok , yaptırmak için geldik.
Gencimizin ses tonundaki kusursuzluk ve soğukkanlılık onların profesyonel olduğunu inandıracak şekildeydi.(Öyle böyle değil)
-Giriş ücretlerini alayım , 50 Tl.
-Hayır , 50 dolar.
Dedi  genç ve gülümseyerek 200 doları güvenliğin yanındaki giriş görevlisine uzattı.Soğukkanlı yürüyüşüyle en önde mekana girmişti.Genç yaşı ve o kusursuz güzelliği ve çekiciliği bazılarının dikkatini çekmişti.İlk andan itibaren bazı gözler üzerindeydi.Arkadaşlarının kulağına fısıldadı:
-Ben BlackJack'e geçiceğim.Sizde kafanıza göre takılın.Parayı hemen eritmeyin.
10.000 Tl para ile gelmişti yanında.(Buda iddaa parası tabi ki)
Etraftan vuran ışıklar kumral saçlarını sarı olarak parlatıyordu.Blackjack madadına yaklaşırken masabaşındaki kızı gözleriyle yemeye başlamıştı.İkiside bitbirine çok sert bakıyordu.Masaya oturdu ve...