yedi

520 40 142
                                    

galiba tunahan ve sergen'in arası hala düzelmedi bu amk çocukları eskisi gibi olmazsa deliririm

ay tunahan potadan çıktıktan sonra sergen'le güzel bi sarılma sahnesi gelir mi? <31

...

kendimi sergen'in kollarına attığımdan bu yana rahatlamıştım. ona olan güvenimden dolayı kendimi ona bırakmıştım. buraya kadar sağ salim gelebilmiş olmam bile başlı başına bir mucizeydi.

sergen'in neler olduğunu merak ettiğini tahmin edebiliyordum. ama şu an konuşamayacak kadar acı içinde ve bitkindim. aldığım her nefeste göğüs kafesime batan akciğerim beni öldürecek gibiydi. bu nedenle özenle az nefes alıyordum.

sergen acı dolu ifadesiyle beni incitmemek için ekstra çaba sarf ederek kucakladı morluklarla dolu bedenimi. ağrıyan başımı boynuna gömdüm usulca. sergen hızlıca kendi evine gitti. beni bırakmadan kapıyı açtı ve odasına çıkardı.

beni yavaşça yatağına bıraktıktan sonra önüme düşen saçı titreyen eliyle geriye attı. ardından alnıma küçük bir öpücük bıraktı. ona ihtiyacım vardı. sergen'in sıcaklığını hissetmek istiyordum. bileğinden kavradığım adama bitkin bir ifadeyle bakan gözlerimi diktim. "yanıma gel." diyebildim yalnızca.

sergen bu sefer ise bileğindeki elimi öptü. kalbimi titretiyordu, her dokunuşu, her kelimesi, her bakışı...

"geleceğim canım benim. ama böyle olmaz. ne olur gel, önce hastaneye gidelim." dedi yalvarır gibi çıkan sesiyle. endişeli olduğu her halinden belliydi.

gözlerimi sıkıca yumdum. hastaneye gitmek istemiyordum, daha önce bundan katlarca kötü dayaklar yediğim olmuştu. acısı her gün azalarak bitecekti işte. büyütülecek bir şey yoktu ortada.

"sergen, sus. gel." konuşabildiğim kelimeler sınırlıydı. nefes almak ise hala oldukça zordu. sergen pes edercesine yanıma geldi. yatağın yanında duran gece lambasını yaktığında aniden yanan ışık ile yüzümü buruşturdum.

"hassiktir!" dedi sergen yüzümdeki yaraları ışık sayesinde daha net gördüğünde. ardından histerik kahkahası doldurdu odayı. "öldüler ki, hepsinin götlerinden kan almazsam ben de orospu çocuğuyum."

"üşüyorum." dedim boğuk çıkan sesimle. bunu söylememin sebebi yanıma gelip bana sarılmasını istememdi. ama sergen'in anaçlığı baş gösterirken elinin tersini alnıma yasladı. "ateşin var tunahan, üstünü çıkarmamız lazım."

üstümü çıkarmak için tişörtüme uzanan sergen'in elini hızlıca durdurdum. oralarda da oldukça kötü izler olduğundan çok emindim. onları da görmesini istemiyordum. "üşüyorum dedim sergen."

"ısıtırım ben seni." dedikten sonra ona karşı gelemedim, normalde de benden güçlü olan sergen'i bu halimle durdurabilmem mümkün değildi.

vücudumu henüz ben de görmemiştim. ama hem babamdan hem de hamza'dan yediğim tekmelerin fazlasıyla iz bıraktığına emindim. bu sebeple sergen üzerimi çıkarırken vereceği tepkiden korktuğum için gözlerimi kapadım.

henüz tişörtümü daha yarısına kadar sıyırmışken hızlıca geri kapattı sergen. "yok!" aniden ayağa fırladığında korktum. "hayır." kelimeleri sessizdi. inanamıyor gibiydi sanki.

ardından bana yaklaşıp yeniden baktı vücuduma. gördüklerinin gerçek olduğunu idrak etmeye mi çalışıyordu? iki eliyle yüzümü kavrayıp şefkatle okşadı yanaklarımı. "tunahan, kim yaptı sana bunu? bir şey söyle bana." dedi titrek sesiyle.

gözümden süzülen yaş sergen'in elinde durduğunda konuştum. "sadece seninle uyumak istiyorum sergen, ne olur bir şey sorma." dedim. yalvarıyordum.

home // sergen x tunahanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin