dört

563 50 113
                                    

hala sergen'e inanılmaz sinirliyim gerçekten yanımda olsa saçını başını yolarım onun

oy ve yorum gelmezse sergen ve tuna düşman olcakmıs:p

...

sergen'i beklerken neredeyse uyuya kalacaktım. saat gecenin ikisi olmuştu ve hala gelmemişti. mesaj atıp sıkboğaz etmek istemesem de artık iyice merak etmeye başlamıştım. bu yüzden elime telefonumu alıp ona yazmaya karar verdim.

sergen neredesin?

merak ediyorum seni

mesajı attığım sırada son görülme saatinin benimle konuştuğu saat olduğunu fark ettiğimde istemsizce sırıttım. bu beni mutlu etmişti. ben ekrandan çıkmayıp onun cevap vermesini beklerken telefonum çaldı.

telefonun çalmasıyla irkilip yerimde sıçradım. ardından kendimi toparlayıp aramayı kabul ettim. hoparlörden gelen ani yüksek sesle telefonu kulağımdan uzaklaştırma gereği duydum.

"bir tanem!" diye bağırdığını duydum sergen'in. "efendim." dedim cılız çıkan sesimle. "bırakmıyorlar beni geleyim." dedi çocuk gibi yaptığı sesiyle.

normalde bunu tatlı bulabilirdim ama şu an yanımda olmayıp diğer arkadaşlarıyla olduğu için ona sinirliydim. "bekle dedin sergen, saatlerdir bekliyorum." dedim ciddiyetle.

"biliyorum bebeğim." dediğinde arkadan "oooo, yenge mi o sergen?" diye bir kükreme işittim.

ardından sergen'in sesi biraz uzaklaştı. ama yine de onu duyabilmiştim. "olum bi durun lan, önemli." dediğinde bir iki gülüşün ardından sessizlik oluştu.

"sen şimdi uyu, söz uyandığında yanında olacağım." dedi normalde konuştuğundan çok daha yavaş konuşurken. sergen'in alkol aldığını anlayabiliyordum. "tamam." diyebildim sadece. çünkü başka ne diyebilirdim ki?

telefonu kapattığımda mutsuzdum. başımı yastığa gömüp biraz göz yaşı döktüm. onları benden daha çok sevdiğini biliyordum ama kıskanmamak elimde değildi. kendime defalarca kıskanmamın yersiz olduğunu hatırlatmış olsam da yapamıyordum işte. sergen sadece benim yanımda olsun istiyordum. sadece bana gülsün istiyordum.

onun benden zıt bir şekilde sosyal bir hayatı, bir işi olduğunu kabul etmek zamanımı alacak gibiydi. bunun normal insanların yaptığı şeyler olduğunu bilsem de kabullenme süreci nedense zorlu geçiyordu.

sergen geldiğinde ona anlatmak için aklımda tuttuğum futbol haberlerini yeniden gözden geçirirken uyuya kaldım.

...

uykum çok hafif olduğu için, aşağıdan gelen küçük tıkırtılara hemen uyanmıştım. sergen mi gelmişti? belki de sarhoş olmuş ve kapıyı açamıyordur diye düşünerek hızlı adımlarla merdivenlerden indim. kapıyı açtığımda tahmin ettiğim gibi sergen'di.

anahtar deliğine sokmaya çabaladığı anahtar elinde dururken biraz komik görünüyordu. "anahtar çok inatçı çıktı." dedi ben kenarı çekildiğimde içeri girerken.

yüzüm ifadesizdi. elbette ona kızgındım ve bunu anlamasını istiyordum. "saat kaç?" dedim sitem edercesine. sırtını duvara yaslamış ve başını önüne eğmişti. "bilmiyorum." dedi sessizce.

"sana gelmek istedim ama araba süremezdim. araba sürecek olan arkadaşta kalkmak bilmedi." diye bir açıklama yaptığında ona biraz yaklaştım. "içmeseydin sergen." dedim kendimden beklemediğim kadar soğuk çıkan sesimle.

home // sergen x tunahanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin