iki

658 56 100
                                    

sergen ve tunahan barışmazsa kafamı duvarlara vurcam harbiden bunaldım içim gidiyo aq yan yanalar ama cok uzaklar AAAĞAĞAĞĞ AĞLICAM

neyse!!!!! ya su hikayeyi okuyorsanız bi oy verin yorum yapın gözünüzü seveyim hadi <31

...

3 sene önce

her sabah uyandığımda yaptığım ilk şey, bu gün okuldakilerin benimle daha az dalga geçmesi için dua etmek oluyordu. ama dualarım nedense hiç kabul olmuyordu.

telefonumdaki hava durumundan yağmur yağacağını gördüğümde üzerime yağmurluğumu geçirip bir şemsiye aldım. evim okula 15 dakika uzakta olduğu için yürümeyi tercih ediyordum. hem minibüs ve servislerde daha fazla insan oluyordu. yürümek her zaman için daha güvenliydi.

bir elimi cebime atmıştım, diğer elimde ise açık mavi şemsiyemi taşıyordum. ağır adımlarla yürüdüğüm sırada arkamda işittiğim hızlı adımlarım sesiyle irkildim.

arkamı döndüğümde ise birden bire sırılsıklam oldum. şemsiyem yere düştüğünde aceleyle iki elimle yüzümdeki suyu kurulamaya çalıştım. yağmur yağmamıştı.

hamza elindeki boş su şişesi ile karşımda dikilmiş alayla kahkaha atıyordu. "lan gerizekalı," dedikten sonra kafama bir tokat attı. "elinde şemsiye var, yine de ıslaksın." cümlesini bitirdiği gibi iğrenç kahkahasına devam etti.

göz yaşlarım yanaklarımdan süzülürken kafamı öne eğip burnumu çektim. hamza eğilip benimle göz teması kurmaya çalıştığında ise ondan ısrarla gözlerimi kaçırdım. "bana bak lan!" diye kükrediğinde ağzımdan bir hıçkırık duyuldu.

gözlerimi sımsıkı kapatıp bu anın bir an önce bitmesini diledim. "aptal!" dedi yüksek sesle. pis elleriyle çenemi kavrayıp "gözlerime bak!" diye bağırdı. söylediğini yapmadığımda "sen kaşındın." diyerek yanağıma sertçe bir yumruk savurdu.

bunu beklemediğim için acıyla bağırarak yere savruldum. düştüğüm yerde yanağımı tutarak ağlamaya başlamıştım. hamza yanımdan yürüyüp geçeceği esnada bu seferde karnıma bir tekme attı.

ciğerlerimden gelen acılı haykırışla birlikte birden fazla kahkaha işittim. onlara bakmak istemiyordum. gözlerimi açtığımda karşımda daha fazla zorba görmek istemiyordum. bir çocuğun acı çekmesinden zevk alan insanlarla göz göze gelmek şu an yaşadığımdan daha çok acı verirdi.

o yüzden kapattım gözlerimi. keşke dedim, keşke hamza beni öyle bir dövseydi ki yarın da aynı endişelerle açmasaydım gözlerimi. uyanmasaydım yeni bir sabaha.

...

öyle güzel bir uyku uyumuştum ki, eminim bebekken bile bu kadar rahat bir uyku çekmemişimdir. gözlerimi açtığımda bu sefer kasvetli düşünceler yoktu aklımda, sadece mutluydum. içim tarifi imkansız bir heyecan ile kaplıydı. yüzümden silinmeyen sırıtışım ise zamanla yanaklarımı acıtsa dahi bu his bana çok keyif veriyordu.

yüzümü yıkamak için banyoya gitmeden önce perdeyi aralayıp bu kadar mutlu olmama sebep olan şeyi aradım. oradaydı! bahçedeki küçük topraklık alana bir şeyler ekiyordu. anladığım kadarıyla bu küçük bahçeyi bile değerlendirmek istiyordu.

aslında ben de çilek ekmek istemiştim ama tohumlarını satın alabilmek için kalabalığa karışma fikri beni vazgeçirmişti. belki sergen de çilek ekmek isterdi.

home // sergen x tunahanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin