-12-

386 33 32
                                    

Stresli bir şekilde telefonun başında bekliyorduk. Jennie anlamadığımız bir nedenden dolayı birden bayılmıştı. Dakikalarca uyanmasını sağlamak için yapmadığımız şey kalmamıştı. Uyandığında ise Tae onu hastaneye götürmüştü. Jen ne kadar istemese de...

Şimdiyse onlardan haber bekliyorduk Rosé ve Lisa ile. Saat fazlasıyla geçti. Tek basamaklı sayılardan oluşuyordu. Grubumuza gelen bildirim ile telaşla mesajı açtık.

Jennie:
Kızlar, şimdi kan testi yaptılar. Sonuçları yarın çıkacakmış.

Muhtemelen kansızlıktan. Endişelendirdiğim için üzgünüm. 🥺

Jisoo:
Kendine lütfen dikkat et Jen, sonuçları alır almaz bize haber ver tamam mı?


Seni seviyoruz.

Jennie:
Ben de sizi çok seviyorum.

Derin bir nefes verip evimizin koltuklarına yayıldık. Rosé meraklı meraklı bana bakarken "Bir şey mi soracaksın?" diye sordum. Ellerini yanaklarına yasladı ve aegyo yaparak konuştu.

"Unnie, siz şimdi Yoongi ile sevgili misiniz?"

Lisa da heyecanla benim diyeceklerimi beklerken omuz silktim ve "Bilmiyorum." dedim.

"Sevgili miyiz bilmiyorum, herhangi bir teklif gelmedi ya da bana öyle hitap etmedi."

Lisa yüzündeki gülmsemeyi bozmadan "Ad koymak zorunda değilsiniz hemen, ama koysanız da fena olmaz." deyince başımı aşağı yukarı salladım. Yoongi ile bir şeyleri açığa kavuşturmalıydım yavaş yavaş. Yalnızca konuşuyorduk ve...

"Biz öpüştük."

Dediğim şeyle Rosé içtiği suyu aniden Lisa'nın yüzüne püskürttü. "İnanmıyorum, hangi ara?! Aman tanrım çocuğunuz olunca mı haber verecektin bunu bize?"

Rosé'ye gülüp "Bugün oldu daha." dedim utangaç bir şekilde.

Lisa ıslak yüzünü Rosé'nin tişörtüne silince aralarında büyük bir savaş başlamıştı. Telefonuma gelen bildirim ile tüm dikkatim oraya kaymıştı.

Jin:
Jisoo...

Nasılsın?

Jisoo:
Jin? Sen yazar mıydın bana ya?

Jin:
Haber vermek için yazmıştım.

Jisoo:
Dökül bakalım. Zaten ruh eşi olayını ilk başta bana anlatmadığın için sana kızgınım.

Jin:
Tekrardan özür dilerim ama ben de o zamanlar olayın şokundaydım.

Neyse, Namjoon'un evindeyim şu an.

Jisoo:
Aman tanrım!

Konuştunuz mu? Lütfen bana artık konuştuğunuzu söyleyin.

Jin:
Konuştuk. Aramızdaki tüm yanlış anlaşılmaları düzelttik.

Şu an yanımda uyuyor.

Hayatımda hiç bu kadar huzurlu hissetmemiştim Jisoo, bu beni korkutuyor.

Tüm varlığım ona bağlıymış gibi.

Tüm ruh eşleri böyle mi hissediyor?

Jisoo:
Sanırım evet, en azından ben ve çevrem böyle hissediyoruz.

Jin, bu arada...

Seni böyle ciddi görünce korkuyorum.

Jin:
Korkulacak insan mıyım ben Jisoo?   :p

Jin ile olan sohbetimiz sonlanırken yüzümdeki sırıtışa engel olamadım. Ama gelen başka bir mesajla hayatımızda bizi bir kargaşa beklediğini anladım.

Jennie:
Unnie!

Test sonucu şimdi açıklandı, doktor bizi aradı.

Lanet olsun  ne yapacağımı bilmiyorum.

Hamileyim.

Your Eyes Tell • YoonsooHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin