Bölüm 8

523 115 42
                                    

🦋

Victoria Abelya

Malikâne den ayrıldıktan sonraki gün Arşidük Darcy Wizard dan özür mektubu aldım. Daha sonrada buna benzer mektuplar gelemeye başlayınca, Anna dan hepsini geldiği gibi yakmasını söyledim. Ama bu seferde mektupları Carter'a göndermiş. Şu an elimdeki mektuba sinirle bakarak, "Yüzsüze bak ya, birde Vikonta yazmış... bunu alacaksın onun bir tarafına!" bağırdığımda Anna önüme çay fincanını bırakıp, elimdeki mektuba baktı.

"Bu kadar sinirinizi bozduysa diğerleri gibi bu mektubu da yakın." bir süre elimdeki mektuba baktım.

"Haklısın onu öldüremiyorsam, o zaman bunu yok edebilirim!" elimin üzerinden mektubun mor alevlerle yanmasını sağladım. Yanan mektubun küllerini masanın üzerine atarak, "Laziness yeterince toparlandın mı?" sorduğumda karşımda belirerek bana dikkatle baktı.

"Sayılır, kendimi tam olarak toparlayabildiğim söylenemez." üfleyerek masaya doğru eğilip yaslandım. Benim bu halime gülerek, "Bu senin hatan, eğer kontrolünü kaybetmeseydin böyle olmazdı." itiraz etmek istedim. Beni umursamadan, "Boşuna çene çalma, bu durumda olma sebebimiz sensin! Ayrıca dört ay da anca toparlanabilirim, sende ondan sonra güç depolayabilirsin!" kafamı kollarıma gömdüm.

"Ne yapabilirim, çok fazlalardı istemeden kontrolümü kaybettim." kafasını iki yana yaslayarak yanmış mektubun küllerine baktı.

"Gücünü fazla kullanma, tembel olsam da bir daha uyku haline dönmek istemiyorum!" onu kafamla onaylayarak doğruldum.

"Tamam, tamam bu sefer fazla güç yasak! Ayrıca geçen seferden yeterince ders aldım. Eğer seni tüketmeseydim o suikastçıların beni yaralaması bu kadar kolay olmazdı." elimin arkasına baktığımda mühür git gide beyaz dan mor renge dönmeye başlamıştı.

"Hanımım, baloya iki hafta kaldı ve sizin eşiniz yok. Ayrıca haftaya başkente gitmeniz gerekecek." Anna'ya sinirle döndüm.

"O kadar zahmetli ki ölebilirim!" gözlerimi kapattım. Bu durum iyice başıma dert olmaya başladı. Acaba bu kızı da ölü olarak gösterip ortadan kaybolsam ve sonrada komşu İmparatorluğa taşınsam ne iyi olur-du. Derin bir nefes alarak, "O zaman Anna, Meg'e mektup gönder. Yarın boş bir günüm olacak ve onunla geçirmek istediğimi söyle." Anna onaylayan bir ses çıkarınca gülerek gözlerimi açtım. Yarın boş bir gün ve iş yok, başımda üşüşen soylular yok ve bu da demek oluyor ki özgür bir gün geçireceğim demektir. En azından Meg'i ile anlaşmak eğlenceli. Anna odadan ayrıldığında bende önümdeki işe geri dönerek yarın için kendime boş zaman oluşturmaya başladım. Tüm işleri bitirdiğimde rahat bir şekilde kendimi yatağa attım.

🦋

Sabah hazırladığım gibi Meg'in yanına giderek beraber çay evine kahvaltı için buluştuk. "Sonunda seni zorla getirdiğim çay davetleri dışında da görebildim!" bana sıkıca sarılınca bende ona sarıldım.

"Üzgünüm, balo yaklaştıktan sonra kesin bir şekilde işler daha da arttı." dediğimde benden ayrılarak karşılık bir şekilde boş olan masaya oturduk.

"Evet şu işler, asla anlamayacağım işlerle ilgileniyorsun!" kafamı iki yana sallayarak,

"Şu an evet ama biraz çalışırsan anlayacağın konular." kendisine getirilen çaydan birkaç yudum içerek beni reddetti.

"Olabilir ama ben öğrenmek istemiyorum." onunla dalga geçercesine güldüm.

"Tabi umursamazsın, sonuçta William bunları senin için halletmeli yoksa nasıl iyi bir koca olabilir." dediğim anda içtiği çayı öksürerek, kızaran yüzüne ve ağzını eliyle kapattı.

1 Beden 2 Ruh | Tamamlandı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin