2. Bölüm

421 26 124
                                    

Uzun zamandan sonra yeni bölüm geldii iyi okumalarr :))

Bilincin seni terk ettiğinde devreye hislerin girer kayıpsa bulunmaz yolun ateşse değmez elin acıysa tatmaz dilin buz tutmuşsa erimez için

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bilincin seni terk ettiğinde devreye hislerin girer kayıpsa bulunmaz yolun ateşse değmez elin acıysa tatmaz dilin buz tutmuşsa erimez için...

Salih gözlerini açtığında yıllardır onun yaralarını sarıp sarmalayan baytar amcasının yanındaydı. Odada salihten başka kimse yoktu kar tüm şehri sessizliğe bürümüştü adeta.

Salih bilincini kaybetmeden önce hatırladığı tek şey cumali abisiydi onunda tıpkı annesi gibi hayal olmasından korkuyordu.

O minicik bedeniyle buz gibi sedyede uzanıyordu. Dudakları soğuktan morarmıştı kırmızı sürmesinin rengi dahada belirginleşmişti. kimsesizlikten tirtir titreyen elleri buz kesmişti yine yeni ve yeniden...

Cumali salihi baştan aşağıya süzüp "iyi mi ne zaman uyanacak çok titredi"

Baytar elindeki ilacı salihin kolundaki seruma enjekte edip hızlı bir şekilde arkasını dönerek cumaliye okkalı bie tokat indirmişti. "Sen o piçin oğlusun dimi ne istediniz lan el kadar bebeden ne istediniiz!

Cumali affallayarak "neoluyor lan"

Baytar yanında gezdirdiği bezboll sopasıyla cumaliye vurup bir yandanda bağırarak "bu çocuk sizin yüzünüzden ölüyordu lan daha geçen hafta patladı daha geçen hafta ben sardım yaralarını  şu vücudunun haline bak korkuyorsun dimi ondan önceki hafta bunun sırtında bir dövmesi vardı onu yaktılar sırtını aleve verdiler yani daha sayayımmı!

Cumali birkez daha annesinden ve kendisinden utanmış pişman olmuştu. O sıcacık evinde yemek yerken oyunlar oynarken kardeşi canının parçası burada neler yaşmamıştı böyle.. Dolu gözlerle sedyede uzanan kardeşini izlemeye başladı.

Cumali titreyen sesiyle merakına yenik
düşerek "ş..şu boğazındaki ve bileğinde
olan mavi n..noktalar ne?

Baytar "uyanınca kendin sorarsın ben eczaneden ilaç almaya gidiyorum yavrucağa kendine gelirse sakın kalkmasına izin verme" demiş ve sinirle evden çıkmıştı.

Cumali uyuyan kardeşinin elini öpmüş nazikçe onu incitmeden saçlarını okşmaya başlamıştı "abisinin aslanı kurban olduğum sık dişini çok az kaldı abicim kurtulacaksın burdan"

Salih daha fazla dayanamayıp gözlerini açıp gülümseyerek "söz mü?"

Cumali heyecanla "söz tabii lan söz birdaha asla ayrılmayacağız abicim seni asla bırakmayacağım kırmızı gül nasılsın ağrın sancın varmı su içecek misin vereyim mi"

Salih cumalinin hayal olmasından korkup çekinerek "sen geyçeksin dimi"

Cumali heyecanla kardeşiyle şakalaşmak için elini salihin saçlarına götürecekken salih refleksle geriye çekildi ve bağırmaya başladı.

~CANHIRAŞ~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin