Aldın mı cevabını Frisk'ciğim?İşte böyle diğerlerini mutlu edebilsen bile onu asla mutlu edemeyeceksin!Sadece öldür gitsin.
Chara.Böyle olmak zorunda değilsin.
AHAHAAH.Noldu şimdi de beni mutlu etmek istediğin hakkında saçmalayacak mısın?Vazgeç işte.Beni ek bir şekilde mutlu edebilirsin o da Katliam!!
Chara ile şu an bir yere varamayacağımızı anlayınca kafamı yatağıma gömdüm.Onların ellerinde ölmek istemiyorum onlara bu zevki vermek istemiyorum.Ebot dağına intihar için gelmiştim.Buraya ilk düştüğümde kendimi öldürmeliydim.Sans'de buna sevinirdi.Odamın kapısı yavaşça açıldı.Kafamı kaldırdım.
Toriel:Sorun ne yavrum karnın mı ağrıyor sana o kadar kek yedirmemeliydim.
Ben ise ona uzanıp sarılmakla yetindim.
Frisk:Anneler çocukları ne yaparsalar yapsınlar sever mi?
Toriel şaşırmıştı.
Toriel:Evet yavrum ama bunu neden sordun yoksa kötü bişey mi yaptın?
Frisk:Bunu bir kitaptan okumuştum.Ben anneliği sadece kitaplardan bilirim anne.
Kıyafetlerimi çıkarmaya başladım.Toriel ise bana acıyla bakıyordu.Yara izlerini görmüştü.
Toriel:Ah yavrum sana bunları kim yaptı!?
Oturdum.
Frisk:Anne denilen o kişi.Kan bağımın bulunduğu insan.
Ellerini ağzıyla kapadı ban acımıyordu şefkatle bakıyordu.Bu beni daha da rahatlatmıştı.Bana doğru yaklaştı.Ellerini kesilerden kemerle dövülürürken oluşan yaralardan, sigara yanıklarının arasında gezdirdi.
Toriel:Bunu sana neden yaptı?
Gülümsedim acıyla.
Frisk:Çünkü doğdum.Çünkü beni o doğurdu.Çünkü babama benziyordum.Annem beni hiç korumamışken ben kendimi hiç koruyamadım.Onlara kızacak bir annem yoktu bana defalarca vurdular defalarca.Beni bir kere bile doktora götürmedi.Bana yaptıklarından birisinin haberi olur diye.Anne ben ebot dağına intihar etmek için geldim.
Bana sıkıca sarıldı.
Toriel:Ne kadar zor şeyler yaşamışsın çocuğum.Artık senin annen benim sana hiç bir şey yapamaz onlar.Bu yüzden lütfen aklına böyle bir düşünceyi bir daha getirme olur mu?
Sevgi.Tapılası bir şey.Bunu daha önceden yapmalıydım.Onu haketmek için ne yaptım ki?Sadece onu defalarca öldürdüm...Defalarca...
Frisk:Anne ben çok kötü bir insanım.Senin sevgini haketmiyorum.
Toriel:Sevgiyi bilmeyen bir insan hata yaptığını bilemez.Sana yanlış bir şey yaptığında kızacağım cezalandıracağım.Biraz geç oldu ama sana her şeyi öğreteceğim.Sen kötü bir insan değilsin Frisk.Sen benim herşeyden bihaber yavrumsun.
Frisk:Senin gibi bir anneye sahip olacaksam tekrar tekrar bu işkelencelere maruz kalmaya hazırım.
Bana dikkatlice sarıldı.Ben 17 yaşındaydım ama herkes bana çocuk diyordu.İşkelencelere maruz kalmakla beraber yetersiz beslenmeyle hem bedenm küçük ve çelimsiz kalmış hemde yeterli gelişememiştim.(levinin boyunun 1.60 kalması gibi)
Frisk:Şey annecim ben 17 yaşındayım.
Gülümsedi.
Toriel:Anneler için evlatları daima çocuktur.
Frisk'in kompleksi yine tutmuş.
Kıkırdadım sanırım Chara haklıydı.Bedenimin durulu yüzünden böyle bir kompleks geliştirmiştim.Kimse bana çocuk muamelesi yapamaz!
Frisky Frisky...
Onu umursamadan gözyaşlarımı sildim ve Paps'ın yanına gittim.Karamelli turta yapmıştı.Sans ise sessizce oturuyordu.Paps'e gülümsedim.
Frisk:Bu güzel koku nerden geliyor acaba?
Paps kızarık bir şekildi eliyle kekini bize sundu.
Papyrus:Ben muhteşem Papyrus muhteşem bir turta yapmış bulunmaktayım! İnsan dene!
Annemin yaptığı turtaları daha sindirememiştim.Ama Paps'ı üzmek gibi bir niyetim yoktu.Ve ağzıma bir parça attım.Annemin yaptıkları kadar güzel değildi.Ama bu Paps'ın yaptığı en iyi yemekti.
Mest olmuş bir ifade takınarak tapınma gibi hareketler yaptım.
Frisk:Ben muhateşem Papyrus ve muhteşem turtasına selamlıyorum.
Toriel küçük bir kahka patlattı.
Toriel:Sans senden daha iyi bir komedyen bulduk galiba.
Sans gülümseyerek başıyla onay verdi.Toriel garip hareketlerini anlar diye daha samimi olmaya çalıştı galiba.Papyrus mutluluktan havalara uçuyordu.Undyne Alps ve Metatton'un yemesi için onları çağırdı.Undyne beni görünce biraz şaşırdı ama annemin keskin bakışları sağolsun.Tek bir kelime bile edemedi.Ve kısa zamanda birbirimize ısındık bile.Undyne gerçekten havalıydı.Sadece beni öldürmeye çalıştığı için bunca zaman buna dikkat edememiştim.Çatlak bir balık olması dışında hiç bir sıkıntı yoktu.Paps'ın turtasını yediklerinde aşırı şaşırmışlardı.Çok yorulmuştum.Her gün yorucu ama azda olsa güzel geçmeye başlıyordu.O kadar iyilerdi ki.Nerdeyse kendimi öldürmek istememe sebep oluyorlar.Her zamanki gibi yorgunluktan uyuya kaldım.Sabah annemin evindeki odamda uyanmayı beklerken Sansın odasındaki tavana bakıyordum.Ben uyurken noldu lan!?Sans beni tekrar öldürmeye çalışırken yakalanıp ya onu kesmişlerse.Ya dışarıda bir tarafına kemik girmiş heykel olarak duruyorsa.
Frisk:SANSS!!!
Sans koşarak blaster'larla geldi.Yüzünde endişeli bir ifade vardı.
Sans:Noldu?Noldu?
Frisk:Oh şükür iyis-!?Lütfen öldürme beni daha herkesi mutlu edemedim!
Sans bana uzaklı yemişim gibi bakıyordu.Sonra blaster'ı bana doğru tuttuğunu farketti ve blaster nerden geldiyse oraya geri gitti.Derin bir nefes alır gibi bir hali vardı.Ve verdi.
Sans:SABAH SABAH NE BAĞRIYORSUN LAN!?
Ben bu bağırışın ardından yerime sindim.
Frisk:Özür dilerim seni kemiğe oturttular sandım.
Gözlerini kapadı.
Sans:Bak öncelikle ben iyiyim ve ne!?
Gülerek konuyu değiştirmeye çalıştım.
Frisk:Ehm neden senin odandayım?
Sans arkasını döndü.Ve giderken mırıldandı.
Sans:Paps burda kalman için Toriel'e yalvardı.Yapacak bir şeyim yoktu.
Bu onun neden odasında olduğumu açıklamıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benim Canavarım
RandomUndertale shiplerinden olan Frisk x Sans bulunmaktadır.Umarım güzel olur büyük planların var.(+_+)