YESIL (on hold)

16.Bölüm

16.BÖLÜM

Servet aga: Ne demek oluyor bu Kenan aga?

Kenan aga: Bir Kiz bir kere verildiyse, ancak ölüm o sözü geri aldirir.

Ahmet: Var gitt Yoluna Servet aga, Lya artik benim Gelinim.

Mert: Baba sen ne dediginin farkindamisin?

Lya: Asil sen Baba? Bana bunu yapmis olamazsin, yapmadin diymi?

Lya sitemle babasina bakar, Kenan agadan ses gelmeyince sinirlenir.

Lya: Baba birsey söylesene,.. Baba yapmadim de, saka de birsey söyle.

Kenan aga: Yesil simdi degil.

Lya: Ne simdi degil Baba?

Kenan aga: Simdi degil dedim.

Lya: Yoo,.. hayir,.. senin bana sözün vardi, bu olanlara inanmiyorum.

Lya hizlica Konakdan cikar, Yareni’de alip ordan uzaklasir. Mert ne olup bittigine anlam veremez. Asiret büyüklerinden Temur aga konusmaya baslar.

Temur aga: Servet aga gördügün gibi, Baslar asiretinde alinacak Kiz kalmadi, aradaki münakasa burada bitsin, herkesde yoluna gitsin.

Servet aga: Lya benim Ogluma düserdi.

Temur aga: Uzatma Servet aga var git yoluna.

Servet aga: Bu burda bitmedi, hafizamiz kuvetli dir, unutmayiz bunu Temur aga.

Servet aga son sözü üstüne arkasini döner ve adamlariyla birlikte Baslar Konagini terk eder. Temur agada bakislarini Kenan ve Ahmete cevirir.

Temur aga: Ahmet, sen kizi istemis olabilirsin, Babasida vermis olabilir ama Servet aga hakli Yesil onun oglu Aliye düser.

Mert: Bak baba gördün mü kizin sahibi varmis.

Ahmet: Mert sen karisma.

Mert: Ne demek sen karisma, sonucta evlendirilecek olan benim.

Orda bulunan hickimse Mertin yakarislarini dinlemiyordur.

Ahmet: Temur agam, beni iyi bilirsin.

Temur aga: Bilirim, sende bizi bilirsin, söz agizdan bir kere cikar ama adetlerimizi, törelerimizide hice sayamayiz. Sonucta Yesil Baslar asiretinin tek Kizi, asiretin agasinin Kizi. Onu Babasindan birde Divanin önünde, asiretlerimize uygun bir sekilde istemen lazim.

Mert: Birde Kiz mi istiycez? Kaldi mi böyle seyler?

Ahmet: Tabi isteriz ama bizim bu durumda burda Konakda, Kiz evinde olmamiz pek uygun düsmez.

Temur aga: Haklisin, ozaman sizi benim Konaga alalim.

Ahmet: Zahmet olmasin.

Temur aga: Yesil Kizimin Kesim Kagidinin, benim Konagimin kapisina gelecek olmasi, büyük bir mutluluk yasatacak bana. Aksama bekliyorum.

Ahmet: Peki agam.

Temur aga: Yürüyün agalar, burda isimiz bitmistir, dügünümüz olacak ne duruyorsunuz.

Kenan aga: Yemek yenecekti kalsaydiniz.

Temur aga: Yemek düsünecek zaman degil Kenan aga, en gec Yarin Aksama Kesim Kagidini bekliyorum.

Temur aga Konagin kapisindan cikacakken, arkasini döner. Ahmete gülerek.

Temur aga: Kenan aga, elinizi korkak alistirmayin.

Bu söz üstüne Konakdaki gerginlik dagilir ve herkes gülmeye baslar. Tabi olaylara, yasananlara yabanci olduklar icin Mert, Burak, Kaan ve Sema haric. Herkes yemeğe geçer. Saat ilerledikçe herkes Lya'yi merak etmeye başlar. Mert'den ses seda çıkmıyordu babasına karşı gelipde yangına körükle gitmek istemiyordur ama bu durumuda kabullenmiş anlamına gelmiyordur.

Kıymet: Ağam Yeşilim hala ortada yok.

Sema: Basına birşey gelmiş olmasın?

Alper: Anne merak etmeyin, bu olanları hazmetmeye çalışıyordur, tabi kolay değil.

Kenan ağa: Bu kızın vurdum duymazligyla ne yapcam bilmiyorum.

Nergis: Sen ne yapcan ağam, onu artık müstakbel kocası düşünsün.

Kenan ağa: Nergis (!)

Nergis: Aff ola ağam.

Kenan ağa: Kızım gelinliğiyle bu Konakdan telli duvakli çıkmadan, onunla ilgili hersey benim bileceğim birseydir. Yılmaz.

Yılmaz: Buyur ağam.

Kenan ağa: Yeşili bulun.

Yılmaz: Peki ağam.

Alper: Yılmaz abi dur. Baba biraz bekleyelim çıkar gelir, sanki ilk defa yapıyormuş gibi. Ebruya gitmiştir, sonra Sudeyle Nisa gider getirirler.

Ahmetgil yavaş yavaş ayaklanırlar.

Ahmet: Kenan bizde gidelim.

Kenan ağa: Otursaydiniz?

Ahmet: Yok Kenanim bilirsin Temur ağayı bekletmeye gelmez.

Kenan ağa: Haklısın.

Ahmet: Lya kızımın durumundan bizide haberdar et.

Kenan ağa: Ederim, hadi size iyi Akşamlar.

Ahmet: Sizede.

Kenan ağa: Nergis Ahmetgili yolcu et.

Nergis: Peki ağam.

Birden paldır, küldür sesler gelir büyük bir gürültüğyle Konağin kapısı açılır ve içeri nefes nefese Samet girer.

Kenan ağa: Samet bu halin ne?

Samet: A,.. Ağam,.. Ağam,..

Kıymet: Nisa kızım koş Samet oğluma su getir.

Nisa: Hemen Hanım ağam.

Samet suyu içtikten sonra derin  nefes alır.

Kenan ağa: Şimdi söyle ne diyeceksen.

Samet: Kenan ağam bizim mağaraların oradaki tarlalarımız varya.

Alper: Hani Servet ağagilin topraklarina sınır olan tarlalar mı?

Samet: Hee ağam onlar.

Kenan ağa: Ne olmuş onlara?

Samet: Ağam ordan silah sesleri gelmiş muhtemelen bir çatışma olmuş, birde,..

Kenan ağa: Birde ne?

Samet: Emin değiliz, yani,..

Kenan ağa: Ağzında geveleme, neyden emin değilsiniz?

Samet bakışlarını kaçırır ve başını eğer.

Kenan ağa: Cevap veresene.

Samet: Birde,.. Yeşil,..

Kıymet: Yeşile ne olmuş, Samet.

Samet: Hanım ağam, Yareni bulmuşlar.

Kıymet: Yeşil?