Bölüm 4- Kimsin Sen (?)

27 1 0
                                    

 Yaptıklarına karşı ne bir öfke, ne de bir artniyetimiz yoktu. Çünkü mutluyduk. Onsuz çok çak daha iyiydik. Bu güne kadar yapamadığımız şeyleri yapıyor, hiç hissedemediğimiz tatlı heyecan yaşıyorduk. Ondan kurtuluşumuzdan sonra; kendisinin kesinlikle kabul etmediği okulu ekmeyi başarmış ve bu olay çatlayana kadar gülmemize sebep olmuştu. Ama yine de sözlerinin karşılıksız kalmasını ve bunun kendisini tatmin etmesine izin veremezdik. Eda'nın aklına gelen bir fikirle gülmeye başladık. Onun için bir şarkı bestelemişti. O söyledikçe gülüyorduk "Hayır Olamaz" adlı şarkıyı bize göre kurgulamıştı.

Çıkarlar, çıkarlar gözettin.

Bizi hiç hak etmedin...

Sensizlik bizi bağlamaz ki, tek başına yollarda kalın öyle vallahi.

Hayır olamaz!

 Okul çıkışı hem bunu söylüyor hem de gülüyorduk. Sıla'nın acizliği gözümüze çarptı, kıpkırmızı olmuştu. Biz ise umursamadan devam ettik. Ertesi gün tam Ömercan'la aramızı düzelttik derken yeniden bozulmuştu. Çocuğa nasıl bir duygu sömürüsü yaptıysa onu bize karşı savunuyordu. Eda bizden daha öfkeliydi, daha doğrusu onun öfke kontrol sorunları vardı ve Sıla onu şu an çılgına döndürmüştü. Ömer ile arkadaşlığı bizden daha uzundu ve Sıla, Ömer'i ona karşı doldurmuştu. Evet, her zamanki gibi çoktan Sıla'nın yanına gitmişti bile. Geldiğimizde "Sen kimsin" gibilerinden hesap soruyordu ona. Sonra Sıla konuşmaya başladı:

— Ben Ömer'e sadece beni o götlerle aynı profile koyma dedim.

 Biz Eda'nın onu ayağa kalkamayacak hâle getireceği konusunda endişe ediyorduk. Tam aksine Eda gayet sakindi.

Aslında sana acıyorum sen hep bize benzemek istedin ama beceremedin. Hiç bir zaman bizim gibi olamadın. Sen acizin tekisin Sıla!

 Sıla'nın yüzü kızarmıştı, canının yandığı belli oluyordu ama ona acımamıştık. Çünkü bunu kesinlikle hak ediyordu, artık canının yanması ve kendine gelmesi gerekiyordu. Ve o sözler bu işlevi görüyordu... Zaten Sıla da domates suratıyla kendini dışarı attı. Biz ise arkasından sırıtıyorduk...

 "Göz yummak" yapılmaması gereken şeylerden. Bunu bize Sıla öğretmişti. İki yıl boyunca onunlaydık. Hiç mi tanımamıştık? Elbette tanımıştık ama işte bu noktada göz yummak denen o illet devreye girdi. O çıkarcının tekiydi, bizimle arkadaşlığının kaynağı da buydu. Bizi kendini havalı göstermek için kullanıyordu. O kadar samimiyetsizdi ki! Bir insanı her türlü harcayabilirdi ve hiç acımazdı. Herkesi küçümserdi gerçi hâlâ aynı. Bizim sevmediğimiz insanlarla takılır; bizim yanımıza gelince "Kanka..." diye söze başlar ve hiçbir şey olmamış gibi davranırdı. İnsanların arkasından konuşur, yüzlerine melek kesilirdi. Bizi çıldırtan da buydu. O tam bir riyakârdı. Dışarıdan bakınca herkesle iyi anlaşan çevreli bir kız gibi görünen Sıla, içinde bir şeytan ordusu beslerdi. Kimse için fedakârlık etmez; herkesin onun için bir şeyler yapmasını beklerdi. Sürekli ailesinin bize karşı olumsuz tutumunu dile getirir. Ailesinin bizimle olmasını yasakladıklarını söyler ama asla bu yasaklara uymazdı. Hemen hemen herkesten korkar ama salak gibi hâlâ millete atar yapardı. Onun yüzünden kavgamız çıktığında arka sıraya geçip gülme krizine girer ve tüm bunlar bizim sorunumuzmuş gibi davranırdı. Fazlasıyla da özentiydi. Başkaları için bir çırpıda kendi düşüncelerinden vazgeçer ve popüler olan müzik, dizi, film, ünlü vb. materyalleri gerçekte sevmiyor olsa da seviyormuş gibi yapardı. Bu özelliğini en çok da öğretmenlere yağcılık yaparken kullanırdı. Biz bunca şeye rağmen göz yumup onu yanımızda barındırırken, o bunu ikiyüzlülük olarak nitelendirmişti. Ama biz onun gibi değildik, insanlara değer verip herkese insan muamelesi ediyorduk işte. 

Belki bir gün değişir ve gerçekten bize benzemeyi başarır diye bekledik. Belki hatalarını kabullenir diye beklerken o bunlara yenilerini ekleyip yoluna devam etti.

 İnternet sitelerinde 20-25 yaşındaki erkekleri kendine sevgili diye yutturur, milletin penisinin boyunu öğrenmekten geri kalmaz ve bunları müstehcen bir şey yokmuş gibi bize rahat rahat anlatırdı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 23, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Üç KağıtçıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin