6.Bölüm

64 11 9
                                    

Bir yandan yarasını temizliyor bir yandan da soru sormaya devam ediyordum.

"Hatırlıyor musun, gitmeden önce beni sevdiğini söylemiştin-"

"Bence oldu, teşekkür ederim."

"Konuşmak istemiyorsun, anladım. Sorun değil."

"Ben..."

"Cevap vermek zorunda değilsin."

Tam gidecektim ki elimi tuttu, sorar gözlerle ona döndüm.

"Ne?"

"Hiçbir şey değişmedi."

Ayağa kalkıp aramızdaki mesafeyi azalttı.

"Seni özledim Evie."

Kendimi tutamayıp sarıldım, bu hareketime karşılık saçlarımı okşadı.

"Bende seni özledim."

Benden yavaşça uzaklaşıp omuzlarımdan tuttu.

"Şimdi gitmem gerek, daha sonra konuşuruz tamam mı?"

"Tamam."

Şaşırmıştım açıkcası, bu kadar kısa sürmesini beklemiyordum. Beni odada yalnız bıraktı. Bende aşağı indim, Klaus babamın içki dolabını talan ediyordu.

"Hey, ne yapıyorsun!?"

"İhtiyar öldüğüne göre artık bunlara ihtiyacı yok, o yüzden ben alıyorum."

"Ah, Tanrım..."

Biz Klaus ile konuşurken Five elinde büyük bir çanta ile aşağı indi.

"Five."

"Evet?"

"Nereye gidiyorsun?"

"İşim var dedim ya, çok uzun sürmez."

Evden çıkıp gitti, bende biraz dinlenmek için odama gittim.  Neden bilmiyorum ama bir anda çok uykum gelmişti. Daha fazla dayanamadım ve uyumaya karar verdim.

( 3 Saat Sonra )

Gözlerimi açtığımda başka bir odada sandalyeye bağlanmış bir haldeydim. Yanımda ise takım elbiseli bir kadın ve erkek vardı.

"Sonunda uyandı."

"Merhaba küçük kız."

"Siz kimsiniz?"

"Bizim kim olduğumuzun pek bir önemi yok, seninle bir anlaşma yapmak istiyoruz sadece."

Şişman olan adam araya girdi.

"Bize Five'ın yerini söyle ve seni serbest bırakalım."

Umursamaz bir tavırla cevap verdim.

"Bilmiyorum."

"Bizimle oyun oynama, onun kardeşisin ve yerini biliyor olmalısın."

"Biz onunla pek konuşmayız, beni boşu boşuna kaçırmışsınız."

Bir süre sessizce birbirlerine baktılar.

"Pekâlâ, sen mi yaparsın ben mi yapayım?"

"Sen yap."

"Ne saçmalıyorsunuz-"

Kadın aniden suratıma sert bir yumruk attı, sanırım dudağım patlamıştı.

"Lanet olası aptallar!"

Daha fazla dayanamadım ve gücümü kullandım, ikisi de acı içinde yerde kıvranıyordu. Hemen ipleri çözmeyi çalıştım, o kadar sıkı bağlamışlardı ki çözülmüyordu. Adama döndüm ve bağırdım.

Number Zero: Eveline HargreevesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin