Number Zero: Eveline Hargreeves

9.Bölüm

Bölümü oylayıp yorum yaparsanız çok sevinirim, iyi okumalar <3

-----------------

Söylene söylene Tommy'nin yanına gittim.

"Ah, sonunda dışarı çıktın."

"Bu soğukta ne yapıyorsun?"

"Senin gelmeni bekliyordum."

"Five buradayken gelmesen iyi olur."

"O umurumda değil."

"Ayrıca bende gelmeni istemiyorum."

"Hadi ama, beni hâlâ affetmedin mi?"

Huzursuzca iç çekip etrafta göz gezdirdim, uzanıp ellerimi tuttu.

"Lütfen bana bir şans ver."

Elimi yavaşça çektim, bu hareketimi pek umursamamış gibiydi.

"Benimle güzel bir akşam yemeğine ne dersin? Söz kendimi affettireceğim."

"İstemiyorum."

"Bir düşün, hemen hayır deme."

"Peki ama cevabımın değişeceğini düşünmüyorum."

"Olsun."

Ayağa kalkıp gülümseyerek yanıma yaklaştı.

"Şimdi gitmem gerek, umarım akşam görüşürüz."

"Tamam, hoşça kal."

Hiç beklemediğim bir anda beni öptü, hemen onu ittim. Tam bağıracaktım ki arkadan gelen sesi duydum.

"Kaçsan iyi edersin yoksa birazdan ölü olacaksın."

Tommy Five'ın elindeki bıçağı görünce koşmaya başladı fakat başarısız oldu, Five birden bire önünde belirip onu bayılttı.

Şaşkın bir şekilde Five'a bakıyordum. Tommy'ye kısa bir bakış atıp bana döndü

"İyi misin?"

"Evet."

"Tanrı aşkına seni uyarmama rağmen neden hâlâ onunla konuşuyorsun!?"

"Burada bekliyordu, gitmemiş."

"Saatlerce burada mı beklemiş!?"

"Öyle söyledi."

"Bu işte bir gariplik var."

İç çekerek sordum.

"İçeri girelim mi?"

"Biraz bekle, şu heriften kurtulmamız gerek."

Tommy'yi kaldırıp onunla birlikte ışınlandı, çok geçmeden tek başına geri döndü. Tommy'yi nereye bıraktığını bile sormadım, açıkçası pek umurumda da değildi. Hiç konuşmadan odasına çıktık. Uzun bir sessizliğin ardından bana döndü.

"Pek iyi gözükmüyorsun, su ister misin?"

"Hayır teşekkür ederim."

"Pekâlâ."

"Bu çok rahatsız ediciydi."

"Nasıl?"

"Sen beni öptüğünde kendimi kötü hissetmemiştim."

Bir süre sessiz kaldıktan sonra cevap verdi.

"Seni zorla öptüğü içindir belki."

"Bilmiyorum."

"İstersen biraz dinlen, yalnız kalmak iyi gelir."

"Yalnız kalmak istemiyorum."

"Pekâlâ."