13 ağustos 2027
dün başımdan garip bir hadise geçti ve bana saymayı bıraktığım yıllar evvelki başka birtakım hadiseleri yeniden yaşattı. unutup gittiğimi zannettiğim bu hatıraların, bundan sonra beni hiç bırakmayacaklarını biliyorum.
hangi hain tesadüf dün onları yolumun üstüne çıkardı ve beni, senelerden beri dalmış olduğum derin uykudan, artık yavaş yavaş alıştığım hissiz uyuşukluktan ayırdı. deli olacağım ya da öleceğim dersem yalan söylemiş olurum. insan tahammül edemeyeceğini zannettiği şeylere pek çabuk alışıyor ve katlanıyor. ben de yaşayacağım... ama nasıl yaşayacağım??
bundan sonraki hayatımın nasıl dayanılmaz bir işkence olacağını tahmin edebiliyorum, ama ben dayanacağım. şimdiye kadar olduğu gibi...
yalnız bir şeye dayanmak artık benim için mümkün değil: her şeyi kafamda yalnız başıma saklayamayacağım. söylemek, bir şeyler, birçok şeyler anlatmak istiyorum... kime? şu koskocaman dünyada benim kadar yapayalnız dolaşan biri daha var mıdır acaba? kime, ne anlatabilirim? ondan uzak olduğumdan beri hiç kimseye bir şey söylediğimi hatırlamıyorum. boş yere herkesten kaçmış, boş yere bütün insanları kendimden uzaklaştırmışım; ama bundan sonra başka türlü yapabilir miyim? artık hiçbir şeyin değişmesine imkân yok... zaten neden böyle bir şey yapıyorum?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
for the first time, hyunho
Short Storyhayatı sanat olan Lee Minho, gittiği sergide gördüğü portredeki uzun siyah nazik saç tellerine ve kalın geniş toz pembe dudaklara sahip olan adama, Hwang Hyunjin'e aşık olmuştu.