selam!!
çok uyardım ama yine ve yine, tekrardan uyarayım..
seungmin ve chan arasında oldukça fazla yaş farkı var ama sonuçta iki taraf da reşit.
ayrıca felix sadece kore yaşına göre reşit değil.. 1 yıla kalmadan kore'de de reşit olacak.
sikinizle anlamayın sakın.
o yüzden.. ficime pedofili vb. garip yorum yapacak olanları asla affetmem ve direkt profilimden uzaklaştırırım.
o yüzden lütfen beni uğraştırmadan siktirip gidin.
teşekkür ederim.
iyi okumalar 🥺❤️
***
felix karşısındaki kendinden uzun kalan bedene elini uzatarak gülümsedi. "ben de han'ın sevgilisiyim. adım felix ama sen bana lixie de lütfen.. neredeyse yaşıtız."
seungmin garipsese de misafirlerinin küçük elini tutup nazikçe sıktı. okuldan döndüğü gibi evlerinde iki yabancı insanı bulunca hâliyle şaşırmıştı.
"hey, benden çekinmene gerek yok." felix dayanamayıp seungmine sarıldığında seungmin onu kırmamak için sarılmasına karşılık vermişti.
felix onu bir süre daha darlayıp sonunda acımış olacak ki bıraktı ve oturduğu koltuğa yayılıp esnedi.
seungmin çekinerek salona doğru ilerledi. chan iki büyük kadehe içki dolduruyordu, sevgilisini görünce ona kaşla göz arası uzaktan ufak bir öpücük yolladı ve dolaptan bir kadeh daha çıkararak ona da içki doldurdu.
"aç değilsindir sanırım?" seungmin hayır anlamında kafasını sallayınca chan gülümsedi ve elleriyle misafirlerini gösterdi.
seungmin diğer misafirini de saygıyla selamlayıp sıkması için elini uzatttı ama jisung seungmin'in uzattığı elini nazikçe tutup öptü.
seungmin bu hoş jest karşısında utanmıştı. sonuçta, kendisinden yaşça büyük olduğunu tahmin ettiği hyungu tarafındandı..
kadehindeki acı içkiyi yudumlarken yüzünü buruşturdu ve bardağı masaya geri bıraktı.
chan yüksek sesli bir kahkaha attı, ardından sevgilisinin kadehini aldı ve içmeye oradan devam etti.
jisung, yüzündeki büyük bir gülümsemeyle onları izliyordu.
"ne kadar tatlılar değil mi bebeğim?" felix'e bakarak konuştuğunda felix şirince gülümseyip onaylamıştı. "evet sevgilim."
"siz.. sevgili misiniz?" seungmin şaşkınca bakarken sormuştu sorusunu. felix göxlerini kırpıştırarak gülümserken onayladı. "evet, birkaç yıldır öyleyiz. ben reşit olunca evlenmeyi düşünüyoruz." dedi parmağındaki yüzüğü göstererek. seungmin gülümseyerek baktı ama içinden geçirdiği şeyler aslında farklıydı.
jisung'un yüzü olgundu, sevgilisinin arkadaşı olduğuna göre zaten yaşı büyüktü. yani aralarında bariz yaş farkı vardı.
ama içten içe yargılamadı onları. aşkın bir yaşı olmazdı ki..
zaten hâlihazırda sevgilisiyle arasında 10 yaş varken, onlara laf edemezdi değil mi?
düşünceleri bulanık zihnini deşerken ufak bir kahkaha sesiyle irkildi.
eli panikle chan'ın elini buldu ve elinin üstüne koydu.
chan gülümseyerek parmaklarını sıkıca sevgilisinin ellerine kenetledi.
işte şimdi çok daha güvende hissediyordu.
#
akşam boyu gülüşmüş, oyunlar oynamışlardı ve seungmin onlarla cidden çok iyi anlaşmıştı.
seungmin fark etti ki.. chan'la jisung yüzünden kavga etmelerine değmemişti.
2hafta önce birbirlerini öldüresiye tartışmaları boşunaydı.
felix gitmeden önce seungmine minik bir paket vermişti. seungmin yabancı sayılan birinden hediye aldığı için utanırken kabul etmek durumunda kalmıştı.
"açıkçası.. cesur bir ilişkiniz var.. bu güzel ilişkinize böyle güzel bir sembol gerekli diye düşündüm. chan hyung da bize hep senden bahsediyordu. ben de size böyle ufak ama anlamlı bir hediye almak istedim, umarım beğenirsin.." dedi gülümseyerek.
"çok teşekkür ederim.." dedi seungmin ağlamaklı bir ifade takınarak. "bu düş kapanını yatağımızın hemen başına asacağız."
"kâbuslarını içine hapseder dedi jisung lafa karışarak. bu bir batıl inanç ama nasıl inanırsak öyle gider. sizin de tüm kötü enerjileriniz bu düş kapanına hapsolur umarım.."
***
tekrardan selam!!
aslında ben bu fici yazmaya, odamdaki beyaz tüylü düş kapanımı izlerken başladım..
ve cidden boş yapıyorum...
yine de okuyorsanız teşekkür ederim <3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
dream catcher ★ chanmin
Fanfiction"sen, ben, masum sevişmelerimiz, bu soğuk ev ve yatağımızın başına astığımız beyaz düş kapanımızla oldukça mutluyduk biz. ama.. sen gitmeyi seçtin sevgilim, terk ettin bizi." 「angst, for my 流れ星。」