Gemini

5

Daisy gözlerini açınca karnındaki ve başındaki acı kendini göstermişti. 
Acıyla inledi ve ardından kendini kalkmak için zorladı. 

Kapı açılınca bakışlarını giren kişiye çevirdi. 
Davina ona gülümseyip elindeki fincanı gösterince gülümsedi . 

" Girmeme izin var mı ? "

Daisy gülmesini bastırdı , yoksa acıdan dayanamazdı. 

" Tabii ki girebilirsin. "

Davina gülümsedi ve içeri girdi.
Fincanı Daisy'e verdi ve yanına oturdu.

" İyi misin?"

Daisy küçük bir yudum aldı ve konuştu.

" Karnımdaki yarayla ne kadar iyi olabilirsem o kadar iyiyim."

Davina kafasını salladı.

" Kimin yaptığını sormalı mıyım?"

Daisy konuşacağı sırada dış kapı çalmıştı.
Davina kaşlarını çattı ve odadan çıktı.
Daisy zorda olsa ayağa kalkıp onu takip etti.

Kapıyı açtığında Daisy artık isyan edecekti.
Mikaelson'ların en küçük erkek kardeşi kapıdaydı.

" Merhaba güzelim, misafirini almaya geldim."

Davina kollarını bağladı ve istemeden tek kaşını kaldırdı.

" Vereceğimi kim söyledi?"
" Çünkü Mrs. Clarie rica etmedim."

Kol içeri girecekken Davina konuştu.

" Corporis impetu."

Kol karşı dairenin duvarına çarpmıştı.
Ayağa kalkmadan önce Davina tekrar konuştu.

" Imperium monstrum."

Evin etrafında şeffaf bariyer oluşmuştu.
Kol hızla içeri girecekken çarpmıştı.

" Üzgünüm Kol, şuan içeri girmene izin vermem. "

Kol sinirle bariyere vurdu.

~

Daisy yüzüne sıçrayan kanları umursamadan elindeki hançeri kadının boğazına sapladı.

Duyduğu çığlıkla ayağa kalktı ve çığlık atan kadına doğru ilerledi.
Kanlar içinde kalmış hançeri kalbine sapladı.

Kadının bedeni bir kaç saniye içerisinde yere yığılmıştı.

Kanlı elleriyle saçlarını geriye itti.
Sarı saçları kanla boyanmıştı.
Yerde yatan bedenlere baktı.

Kurumuş dudağını ıslattı ve cebinden çıkardığı kibriti yaktı.
Cesetlerin üstüne doğru attı.

Ağır adımlarla ara sokaktan çıktı.
Elindeki hançeri botunun içine koydu.

" Benim şehrimde, benden habersiz katliam mı yapıyorsun?"

Daisy cevap vermeden ilerlemeye devam etti.
Elijah cebindeki mendili çıkartıp Daisy'e uzattı.
Daisy alaylı bir şekilde ona baktı.

" En azından yüzünü temizle."

Daisy mendili aldı ve yanağını sildi.

" Kardeşinin zehrine ihtiyacım var. "

Elijah ona döndü.

" Vereceğini sanmıyorum."
" Güzellikle istemeyeceğim zaten."

Malikanenin önüne geldiklerinde Daisy konuşacakken Elijah yavaşça kapıyı açtı.
Klaus onlara doğru ilerlerken alaylı bir ses tonuyla konuştu. 

" Sevgili kardeşim ve onun katliamcı sevgilisi! "
" Çeneni kapat ve dinle Niklaus. "

Elijah sert bir ses tonuyla çıkışınca Klaus şaşırmıştı. 

" Dinliyorum. "
" Zehrinden gerekiyor. "

Daisy konuşunca Klaus güldü. 

" Neden ? "

Daisy gözlerini devirerek derin nefes aldı. 

" Klaus, dediğini yap. "

Elijah konuşunca Klaus alayla güldü. 
Daisy sinirle elini öne doğru uzattı. 
Klaus acıyla dizlerinin üstüne düşerken Daisy yanına ilerledi. 

Ağzını tuttu ve dişlerini görecek şekilde ağzını açtı. 
Dişlerinin çıktığını görünce elini yumruk yaptı. 
Klaus acıyla bağırırken dişlerinden zehirli sıvı akmıştı. 

Daisy elindeki hançerin ucunu yavaşça dişin altına getirdi. 
Bir kaç damla zehir aktıktan sonra hançer bunu bekliyormuş gibi zehri emmişti. 
Daisy geri çekilince Klaus derin nefes almıştı. 
Yavaşça Klaus'un kulağına doğru eğildi ve fısıldadı. 

" Ailen için yapmayacağın şey yok Mikaelson , beni anlayacağını düşünüyorum. "

Yavaşça doğrulunca Klaus sinirli bakışlarını ona çevirmişti. 

" Seni şuan öldürmüyorsam şunu bil ki , sebebi Elijah. "

Klaus hırlarcasına konuşmuştu. 
Ama Klaus içten içe ona hak veriyordu. 
Elijah ikizleri kurtarmak için gerekli olan şeyleri ona anlatmıştı. 
Yer sallanmaya başlayınca Elijah ve Klaus aynı anda konuştu. 

" Cadılar. "

 Daisy sırıtınca Elijah konuştu. 

" Lütfen öldürdüğün kişilerin cadı olduğunu  söyleme. "

Daisy'nin sırıtması büyüdü ve konuştu. 

" Tamam , söylemem. "