MAHALLE 1.

🦅BİR LİMON MESELESİ🦅

•ECEM AKAR...
•
•
•Beğenmeyi ve satır aralarına yorum yapmayı •unutmayın lütfen.
•
•
•

~ Dünyanın en güzel yeri neresi biliyor musun? Biraz kenara kaysana~

Ecem.
🦅💔🦋

Aramızdaki saçma bakışmayı keserek arabanın anahtarını masaya koydum,
"Onunla görüşmeyeceksin" gözlerim yüzünü bulurken başımı da çevirdim ona,
"Sebep?" Diyerek merakla bekledim.

Arkasına yaslanarak kollarını iki yanına koydu.
"Keyfim ve kahyam öyle istiyor" dudaklarım iki yana kıvrılırken kendimi tutamayacak raddeye geldiğimde dudaklarımdan kahkaha firar etmişti.

Gözleri dudaklarıma takılı kalırken,
Gözlerindeki duygular ile gülmeyi keserek onu taklit ettim,
Arkama yaslanarak kollarımı sandalyenin koluna koydum.
"Sen kendini ne sanıyorsun,benimle ne derdin var?"

Gözlerini sonunda dudaklarımdan çektiğinde gözlerimiz birleşmişti,
"Sen derdim olamazsın..sadece derman olursun"
Hayır hoşuma gitmedi..kesinlikle!.
Boğazımı temizleyerek masadan anahtarımı aldım,
"Saçmalıyorsun,peşimde dolaşmayı bırak" çantamı alarak ayağa kalkmam ile sıcacık eli bileğimi kavradı,
"Bırakmazsam ne olur?"

Başımı eğerek oturan bedenine ardından gözlerine baktım,
Elimi omzuna koyarak eğildim,
Yüzlerimiz aynı hizada dururken gözlerim sakalında dolaştı.
"Polise giderim,gerekirse işi uzatır dava açarım bu yaptığına taciz derler"

Gözleri omzunda duran elimi ardından yakınında duran yüzümde gezindi,
"Özel alanımı işgal ediyorsun,sana dava açacağım"
Alaylı sesi ile gözlerimi kapatarak derin bir nefes aldım.

Sakin ol Ecem seni çileden çıkarmasına izin verme.

Doğrularak bileğimi elinden çekerek yanından ayrıldım.

Topuklularımın sesi mermerde yankı yaparken bu seslere bir ayak sesi daha eklendi.

Masada olduğu için parayı kasaya giderek ödeyecektim.

"Kolay gelsin" diyerek elimi mermere koydum,
Genç adam elindeki işi bırakarak bana bakıp gülümsedi,
"Buyurun efendim"
"Yirmi numaralı masa,hesabı alabilir miyim"
Başını sallayarak bilgisayara eğilmesi ile arkamda hissettiğim beden ile gerildim.

"Hesap kapandı efendim" diyerek arkama ardından bana baktı,
Fırat ödemiş olabilir derdim tabi aceleyle gitmeseydi,
Arkamda duran dağ ayısı ödemişti adım kadar emindim.

"Misafir hesap ödemez,yine beklerim" kulağıma fısıldadığı sözler ile başımı çevirdim,
Yaptığımın hata olduğunu burun buruna gelmemizle anlamıştım...

Başını biraz daha çevirmesi ile dudaklarımız temas edecekken geri çekildim.
"Ne diye dibime giriyorsun sapık!" Yükselen sesim ile doğruldu heyecanlanmıştım bir anda bu kadar dibimde görünce.
Yakın olan masaların dikkati biz olurken sinirlenmiş olacak ki burnunu çekerek başını yana çevirip etrafa kısa bir bakış attı.

"Sesine dikkat et" sert çehresi gerilirken gözlerimi kıstım,
"Bana emir verip durma,kimsin sen!" Yükselen sesim ile aramızdaki mesafeyi kapatarak arkamda duran mermer menü panosuna vurdu,yere düşen pano büyük bir gürültü kopardı.
'Hi' nidası ile irkilerek topuklu ayakkabımın önüne gelen mermer parçalarına baktım.

Kolumu sıkıca saran parmakları ile başımı kaldırdım,
Yüzlerimiz arasında milimler kala durmuştu,
Gözlerindeki öfke bedenini ele geçirmiş gibiydi.
Sert solukları yüzüme çarparken gözlerimi kapatmamak için kendimi zor frenlemiştim.