"İnanamıyorum, Jeon Jungkook!"
Taehyung ağzı açık bir şekilde karşındaki bedene bakarken, seslenişiyle karşısındakinin de ona bakışını izledi.
"Gelmişsin! Sonrasında bir imzanı alabilir miyim?"
Jungkook yalandan uzak bir şekilde büyükçe sırıttı. Taehyung ona bakmadan önden yürürken o da onu takip ediyordu. "Senin aksine ben hayranlarıma imza vermeyi seviyorum, Taehyung."
Taehyung gözlerini devirip elindeki suları bıraktı ve ona doğru koşan köpekler için eğildi. "Merhaba gençler!" Köpeklerin büyüklüğü Taehyung'un kaybolmasına neden olurken Jungkook sadece bu görüntüyü izlemek ve gülümsemekle yetinmişti.
Neden böyle hissediyordu ki?
Ait olduğu yerdeymiş gibi rahat hissediyordu.
Jungkook da bir şey demeden eğilmiş ve köpeklerin bakışlarına el sallayarak karşılık vermişti. "Merhaba, hadi tanışalım."
Taehyung hâlâ onun yanında duran ama bakışları Jungkook'ta olan köpeğe baktı. "Bu Jungkook, kendisi bir wattpad karakteri. Özellikle sen seversin Çilek." Jungkook yüzünü buruşturup Taehyung'a sorar gözlerle baktı.
"Ne?"
"Çilek dövmeli insanları çok sever. Aç bak kolunu."
Jungkook olayı kavramaya çalışırken Taehyung ondan önce davranıp Çilek ile onun yanına geldi ve kolunu çekip kapüşonlusunun kolunu sıvadı. Çilek ise masumca Jungkook'un kolunu koklamış, yalamaya başlamıştı. "Demiştim. Hoseok'un dövmesini yala yala bitirememişti, seninkileri ne yapar bilmiyorum artık."
Jungkook olayın saçmalığına gülmekten başka bir şey yapamadı çünkü olay gerçekten komik gelmişti. Eğleniyordu, bunu inkar edemezdi, hem de daha ilk dakikadan.
Bütün köpekler ilgisini Jungkook'a verirken Taehyung fırsattan istifade yanda duran kilitli kutuyu anahtarla açtı ve Jungkook'un aldığı mamalardan açık olanı çıkardı.
"Mama koyacağım ama seni çoktan yediler."
Jungkook yüzü yalanırken bir şey yapmadan bile güzel görünen Taehyung'a izliyordu. "Sen...Koy."
"Hey, dudağımı yalayamazsın, bu tacize girer!" Jungkook dudağını yalayan yeşil gözlü köpeğe yalandan kızarken onun gözlerini kırpıştırışını izledi. Daha önce okulda bu köpekleri görmemişti veya fark etmemişti.
Taehyung gibi.
Taehyung'u da hiç görmemişti veya öyle düşünüyordu. Gerçi görseydi gözüne çarpar mıydı bilmiyordu.
"Aaa, bakın burada ne var? Bir ödül maması!" Köpekler Taehyung'un heyecanlı sesine anında dönüp ona koşturmaya başladılar.
"Sana bir tane, sana bir tane, sana da bir tane ve son olarak sana da bir tane! Koşun bakalım!"
Jungkook sonunda yerinden kalkmış Taehyung'a doğru adımlamaya başlamıştı. "Yüzüne bak, yapış yapış olmuş." Cebinden çıkardığı cep ıslak mendilini alıp diğer eliyle Jungkook'un çenesini kavrayıp yüzünü silmeye koyuldu.
Taehyung o kadar sıradan davranıyordu ki ve bu o kadar Jungkook'un hoşuna gidiyordu ki, kafası karışmadan ayrılamıyordu düşüncelerinden. Taehyung hiçbir şekilde ona soru sormuyor, onu rahatsız etmiyordu ve bu Jungkook'un rahatlamasına sebep oluyordu.
Taehyung, Jungkook'un yüzünü güzelce temizledikten sonra mendili çöpe atıp yuvaların önünde durdu.
"Ya aslında ben bunları yukarı doğru koymak istiyorum ama görürler diye korkuyorum. En azından birazcık yukarı alsak da buradaki çamura batmasa bu yuvalar, sen ne dersin?"
