İyi okumalar💘
Jisung zihninde yer edinmiş, bir türlü susmak bilmeyen sesten dolayı kafayı yemek üzereydi. Şu an ki en büyük hedefi olarak seçtiği kişinin, zihnindeki sesin sahibi olabileceği düşüncesi, her bir hücresini sızlatan ağrının başlamasının nedeniydi.
Kendini gerçekten zor durumda hissetti Jisung. Hwang Hyunjin onun yıllardır aradığı, özlem beslediği kişi olabilirdi. Bunu kontrol etmeyi deli gibi istiyordu fakat aradığı kişi değilse de geceyi kana bulayacağından emindi. Üstelik uzun zamandır hedef bulamayıp şimdi bulması onu daha da tetikliyordu.
Jisung için gecenin kanla bitmesinde hiçbir sorun yoktu, aksine zevkli olurdu. Lee Know'a ulaşması için bir kişi daha eksilmiş olacaktı.
En büyük sorun Lee Minho'ydu.
Fazla zekiydi. Hyunjin aradığı hedef çıkmazsa başı kesinlikle derde girecekti Minho tarafından. Böyle bir riski alırsa Lee Know'u sonsuza kadar kaybedebilirdi.
Bu zamana kadar öldürdüğü insanların haddi hesabı yoktu. Onlarca cesete makyaj yapıp bırakmıştı. Hyunjin'i hedefinden çıkarması gerekiyordu ancak hiçbir kimse de Lee Know'a bu kadar yakın hissetmemişti.
Boğuştuğu düşüncelerinden kapının çalınmasıyla sıyrıldı.
"Gel,"
Parmaklarını stresten yolup durduğu dağılmış saç telleri arasından geçirip derin bir nefes verdi.
Kafasını kapıya doğru çevirdiğinde Seungmin'in elinde belgelerle beklediğini gördü.
"İstediğiniz belgeleri getirdim fakat yine pek bir şey bulamadım."
"Tamam Seungmin, masaya bırakıp çıkabilirsin." döner sandalyesiyle masadan uzaklaşıp kendisini cama doğru çekti. Günün yoğunluğunu bir şekilde üstünden atmalıydı.
Aklına gelenle elini ceketinin iç cebine atıp kartviziti çıkarıp gülümsemeye başladı. Çekmeceden kilitli kutuyu çıkarıp içindeki telefonunu açtı. Kartvizitteki numarayı tuşlayıp telefonu kulağına dayadı.
"Alo? Kimle görüşü-" uykulu boğuk ses Jisung'un kulağında güzel bir yer edinmişti.
"Sunucu Shin, nasılsınız?" kendinden emin bir ses tonuyla konuştu Jisung. Kendisini tanıtma gibi bir düşüncesi yoktu çünkü sadece sesinden tanıyacağını biliyordu.
"Oh... Bay Han?" hızla boğazını temizledi, "Geçen ki program için aradıysanız, yönetmenle ko-"
"Hayır, iş dışı bir konu için aradım. Yaptığınız teklifi düşündüm, bu akşam boş musunuz?"
Reddetmeyecekti. Sunucu Shin, akşam müsait değilse de şu dakikadan itibaren müsaitti. Kimse Han Jisung'u reddedemezdi.
"Ta-tabiî, öyleyse ben size adresi atayım."
"Benim aklımda bir yer var, atacağım adrese gelin lütfen."
Sunucu Shin'in cevabını beklemeden telefonu kapatıp kutuya geri koydu, çekemecenin arka köşesine yerleştirdi.
Kafasını dağıtabileceği oyuncağı işte şimdi hazırdı.
***
Girdiği kamera açılarından uzak çıkmaz sokağın köşesine yerleştirdi motorunu. Çanta içinde özenle yerleştirdiği tür tür bıçaklarını sırtlayıp hırkasının kapüşonunu şapkasının üstüne çekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
makeup | minsung
Fanfiction(+18) Ünlü makyaj artisti Han'ın insanlara sunduğu mükemmel ve kusursuz kişiliğinin arkasında bir seri katil yatıyordu. Kurbanlarını özenle seçip türlü türlü işkenceler uygulayıp öldürüyor, güzel bir makyaj yapıp akşam haberlerini süslüyordu. Polis...