3.BÖLÜM:GEÇMİŞ

99 5 0
                                    

Holmes ün bana yemek hazırlamasını bir daha göremeyeceğim için tadını çıkara çıkara uzun bir yemeğin ardından:

-Holmes,biliyorsun biz kardeş gibiyiz bana her şeyi söyleyebilirsin.

-Elbette dostum neden söylemiyim ki ?

-Sadece tedbir......sadece tedbir.........tedbir.........

Holmes ün bu tarz büyük ve sonu karmaşık olan davalarda ki gizemli yüzüne oldukça alışkınım.Davayı çözenedek benimle asla ince detayları konuşmaz.Bunun sebebinin başarısını paylaşmak istememesi olduğunu sanmıyorum.Zihin yapısı kendi kendini dinleyebilen ve dertleşebilen bir insan neden böyle şeylere ihtiyacı olsun ki.Bunların dışında kendi yanlızlığı hem laneti hemde hazinesi olduğunu hemen kabullenmesi.Aslında bu en iyi kötü yanı.Daha kötüleride var.Çoğu zaman bundan hoşlansada asla bir kadınla beraber olamayacağına kendini inandırdırması mesela.Aslında bir kadını etkileyemeyeceğinden değil sadece onun hayatında kendisinin ki gibi yapmaktan korkuyordu.Claudia ile olanlar onu hem davalarında hemde hayatında çok kötü şekilde etkiledi.Claudia Quenn,Alman özel servis ajanlarından bir tanesiydi.Etrafta kılıç ve pala ile cinayet işleyen bir manyağı ararken karşımıza o çıktı.Basit bir avukat olarak kendini bize tanıtan bu güzel hanım oldukça zeki ve güçlüydü.İşin iç yüzünü öğrenince Holmes ün ona ilgisi daha çok artmıştı.Zamanla hanım efendiyide etkilemeyi başaran Holmes belli etmesede ilk kez kişisel bir amacı olacaktı.Ama o kara gün onu bizden aldı.Neredeyse kılıçlı katili yakalamıştık.Daha sonra avukatlık bürosu ve bankanın arasındaki sokakta bir gencin boğazını keserken bulduk.Tam yakalıyacakken büronun arka kapısından Claudia çıkageldi.Kılıçlı katil onu görür görmez hemen önüne alıp boğazına kılıcı dayadı.Holmes ve bende tek bir tepki bile alamadı.Daha sonra tehditlere başlayınce Holmes kendini belli etti ve pazarlık yapmak istediğini söyledi.Ama bu caninin istekleri kabul edilebilitesi çok düşüktü.Tam 25 kişiyi katleden bu manyağın serbest kalmasına izin veremezdi.Ama bir yandada Claudia vardı.Claudia nin asıl amacının olası bir savaş durumunda İngilterenin üstün insanlarını saf dışı bırakmaktı.Aynı zamanda da Almanya ya elinden gelen bütün sözlü ve yazılı bilgiyi aktarmaktı.Bunu öğrenmemiz çok zor olmuştu fakat benim aksime Holmes şaşırmamış ama korku ile doluydu.Zamanı geldiğinde ne yapması gerektiğini bilmesi lazımdı.Ülkesi mi ? Sevdiği kadın mı ?

Holmes doğruldu silahını çekti ve gözünden bir damla yaşla tetiği çekti ve tekrar çekti.Sonra iki ruhsuz beden yere yığılınca silahını indirerek tek kelime etmeden karanlıkta kayboldu.Tam 21 gün odasından çıkmadı ilk hafta kapıyı kırarak içeri girdim.Bir not vardı;

"Bu odadayım,saklanıyorum,ama beni bulamıyacaksın Watson,telaşlanma ben iyiyim."

Çok uzun bir süre onu aradım ama aynı mektupta dediği gibi onu bulamadım.21 günün sonunda hiçbirşey yokmuş gibi hayatına devam etti.Bu çok garip ve kabul edilmesi zordu.Bence bu yüzden en iyi dedektif Holmes oldu.Bu 21 günün dışında bu güne kadar davalarına ara vermedi ve çözemediği sadece iki dava vardı.Dr.Knight davası ve Claudia nın suç davası.Dr.Knight i yangın faciasından dolayı açıklamak istemedi.Claudia davası ise tamamen Holmes ün aklında,başka kimse gerçeği bilmiyor.İşte Holmes ün gizemli yüzü.

-Peki şimdi ne yapıcaz Holmes.

-Şimdi çocuğu almaya gideceğiz Watson

-Çocuğu buldun mu ?

-Evet

Hemen hazırlanmdım ve meraklı bir şekilde Holmes un ağızından çıkacak sözleri beklemeye koyuldum.Kapıdan çıkar çıkmaz bana telgraf kulübesine gidip polis merkezine gitmemi ve bana verdiği kağıt parçasındaki adresi polislere vermemi söyledi.

-Bu adresten asla ayrılmasınlar.Sende hemen bana yetiş.Bayan Mendrick e güzel haberi vereceğim.

-Holmes,Neden telgraf gönderiyorum ?

-Sonra açıklarım dostum.

Seri bir şekilde telgraf kulübesine vardım.Eğer acele edersem ikinci trenle Holmes e yetişebilirim.Kulübeye geldiğimde görevliye kağıt parçasını verdim.O telgrafı çekerken gözüm adrese dokundu.Bu adres Bayan Mendrick un evine sadece 7 Blok ötedeydi.Telgraf çekildikten sonra çok düşünme fırsatın oldu fakat hangi yarım akıllı insan kaçırdığı çocuğu bun kadar kısa mesafe taşır ve bırakır.Peki ya Holmes tanılıyor ise ?.Trenden indim ve atlı araba ile hemen Holmes un verdiği adrese gittim.Polisler oldukça hızlı çıkmıştı.Kapının önünde bir düzine polis memuru vardı;

-Oldukça hızlısınız Yüzbaşı

-Teşekkürler Doktor.Size güvene bileceği mi biliyordum.Fakat Holmes bu sefer ya çok zeki yada çok aptal.Çocuğun burada olduğunu sanmıyorum.

-Holmes,biraz garip olsa da yalancı değildir bilirsiniz.

-İşte beni korkutan da bu.

Yüzbaşıya buradan ayrılmamalarını ve 12:30 da içeri girmelerini söyledim.Holmes un bana söylediği gibi yanına gitmem lazımdı.Arabaya atlayarak Bayan Mendrick un evine gittim.Kapıdan girer girmez Holmes hemen önümde belirdi;

-Nerede kalsın dostum ?

-Yüzbaşına talimatları verdi.

-Güzel dostum şimdi Bayan Mendrick e güzel haberi verelim.İkinci ev kapısını tıklattık ve hizmetçi bizi içeri aldı;

-Betty bize Bayan Mendrick i çağırır mısın ?

-Elbette Dedektif.

Saat nerdeyse 12:30 olacaktı.Holmes oldukça rahat ama düşünceli görünüyordu.Betty geldi ve biraz beklememizi söyledi.Holmes alışılageldik bir şekilde etrafta bakındı ve silahları incelemeye başladı.Bir süre sonra;

-Hoşgeldiniz Dedektif.

-Bayan Mendrick bugün daha iyi gördüm sizi.

-Teşekkürler Dedektif lakin buraya geliş amacınızın oğlumu bulduğumuzu söylemek olması beni daha mutlu edebilir.

-O zaman daha iyi olabilirsiniz.

Bu sözler sanki Yaşlı bir aslanın tek başına dolaşa sakat bir ceylan görmesi gibi umut verdi Bayan Mendrick e.Gözleri parladı.Hiçbirşey diyemedi ve ağlamaya başladı;

-Lütfen Bay Holmes o nerde ?

-Biraz bekleyin adamların şimdi getirecekler.

Saat 12:38 di Yüzbaşı sonunda gelebilirdi.Holmes un hanımefemdiyi sakinleştirerek koltuğuna oturtturdu.Zaman ilerlemek bilmiyordu.Duygu karışıklıklarıyla geçen 12 dakikanın ardından kapı çalındı.İçeri giren kahraman Yüzbaşı Truthman Kennedy di.Bayan Mendrick,Holmes ve ben hemen ayağa kalktık.Yüzbaşı ifadesiz bir şekilde;

-Korktuğum başıma geldi.Holmes aferin dostum.

Bu sözlerden sonra Yüzbaşı sağa doğru çekildi ve Rayn göründü.Yeri uykulu bir biçimde annesine sarıldı.Hanımefendi ise rahatlık ve mutlulukla oğluna sarıldı.Bayan Mendrick Rayan ı konuşturmaya çalıştı fakat çocuk hala şoktaydı.Holmes bir şey olmaz dercesine bir hareketle hanımefendiyi rahatlattı.Betty hemen Ryanı yukarı götürerek rahatlatmaya çalıştı.Görülmeye değer bir tabloydu.Bu güzel tabloda kahramanımız tabi ki rahat durmadı;

-Holmes davayı anlatırsam mutlu oluruz.Tommy hemen kağıt ve kalem al eline.

Tommy kağıt ve kalemiyle küçük koltuğa geçti.Ve herkesin gözü Holmese çevrildi;

-Bay Holmes oğlumu kim kaçıdı ?

-Birde o konu var içeri girdiğimizde sadece Ryan vardı.

Holmes odanın ortasına geçti ve derin bir nefes aldı;

-Söyleyeceklerim size oldukça garip ama mantıklı gelecek lütfen sözümü kesmeyin....

Sherlock Holmes:Kötüler Asla UnutulmazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin