bölüm dört

581 39 51
                                    

Bölüm kapağına düşüyorum böyle bir yakisma yok arkadaşlar 🔥😻

Seyit

Burcu'ya durmasını söyleyerek kapıyı ben açtım.Adam beni görünce şaşırmış olacak ki salak gibi suratıma bakıyordu.Ne bakıyorsun anlamında kafamı salladım. "Senin ne işin var burda" diye sordu.

Ayni soruyu ben de ona sordum.

"Soruma soruyla cevap verme.Cekil surdan.Burcu nerde çağır gelsin." dedi.Hayir gerçekten çekileceğimi falan mı zannediyordu gerizekalı Hilmi.Bu ne cesaret.

"Gel göstereyim,burada" diyip suratının ortasına bir yumruk salladım.Bu darbemle merdivenlerden düştü.Bunu fırsat bilerek abandım üstüne.

"Napicaksin lan! Yine mi tokat aticaksin kıza ha soyle şerefsiz.Sence ben buna izin verir miyim ha?" diyerek bir yumruk daha salladım.

O sırada Burcu kavgamizi duymuş olacak ki hemen yanımıza koştu.Beni zar zor çekti minicik elleriyle adamın üzerinden.

Tam giderken dayanamadım tekmeyi de bastım karnına. (İçimizin yağları erisin💜)

Eve çıkıp kapıyı kapatırken bagirdigini duydum.İkimizi de tehdit edercesine "Bittiniz siz bu iş burda bitmedi ikinize de göstericem gününüzü" diye saçmalıklar geveliyordu.

"Sıkıyorsa gel lan şerefsiz." diye bağırdım ben de.

Eve girdiğimizde sinirden volta atıyordum.Hayir derdi neydi bu kadar bu kızdan umut bekliyordu pis suratsız.

O sırada Burcu elinde pansumanlarla geldi.Yumruk atmaktan kızarmış olan ellerimi minicik ellerinin arasına alıp güzelce temizledi.Bir şey demesini bekledim,belki bana kızar dedim ama hiçbir şey demedi.Yanima oturup başladı konuşmaya.

"O buna son vermeyecek Seyit.Ben istemedikçe daha da usteleyecek.Onu öldürene kadar rahat edemeyeceğim sanırım." dedi.

Şaşırmıştım.Umarim aklından onu öldürüp hapislere girmeyi falan düşünmüyordur değil mi diye geçirdim icimden.Yok yapmazdı.Yani benim tanıdığım Burcu kendi hayatını bu kadar tehlikeye atmazdi.Gerci eski güçlü Burcu değildi ama olsun.

"Neyse yarın düğünümüz var.Ona hazirlanalim bari" deyip eski haline dönmüştü.

"Offf doğru o vardi bir de değil mi?" dedim.

Heyecanla "Ne giyeceksin?" diye sordu Burcu.

"Yani öyle çok özel bir şey değil.Siyah tişört,üstüne siyah ceket,siyah pantolon ve.."

"Siyah ayakkabı" diye devamını getirdi Burcu.

Güldüm."Nereden bildiniz küçük hanım yaa!" diye sitem ettim.

"Bilirim Seyitcim.Siyah takıntın hiç değişmemiş ne yazık ki." dedi.Bunu da unutmamış olması beni baya bı mutlu etmişti açıkçası.

"Sen ne giyeceksin?" dedimmerakla.Baya bir düşündü.Sonra:

"Aslında iki kiyafetim var ama biri cok sade biri çok abartı karar veremiyorum.O yüzden henüz bilmiyorum." dedi.

"İstersen beraber secelim.Anlarim bu konulardan biraz." dedim.

Buna çok sevinmiş olacak ki "valla süper olur" dedi.

Hemen odasına çıktık.Dolabini açtı ve kıyafetleri çıkarttı.İki elbisenin içinde de onu düşündüm birden.İkisine de çok yakışırdı gerçekten.Ama abartı severim diyip altın sarısı renginde olanı giymesini istemiştim.Elbiseye dibim düşmüştü.Kim bilir onun üzerinde nasıl duracaktı.Biraz kalbim tekledi düşündükçe.Ne oluyor bana neden böyleyim su an anlamadım.(bu bölüm biraz SeyBur'un duyguları daha da açığa çıkacak)

Her Günüm Seninle Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin