bölüm sekiz

565 37 24
                                    

Aybike

Odaya tekrar girdiğimde onları uyurken gördüm.Rahatsiz etmek istemedim.

Geri çıktığımda Berk ve doktoru konuşurken görmüştüm.Yanlarina giderken Berk de doktorun yanından ayrılıp yanıma geldi.Doktor bugün taburcu olabileceklerini söylemiş.Cok sevinmiştim bu habere.

Uyandırmak istemesem de Berk ile odaya gidip uyandırdık Seyit ve Burcu'yu.

Burcu biraz utansa da Seyit gülerek doğruldu yerinden.Taburcu olacaklarini söyleyip çıktık  odadan.Onlar hazırlanırken biz de çıkış işlemlerini halletmiştik.

Seyit

Aybike'nin çağırması ile uyanmistik.Burcu utanarak sıçradı kollarımdan.Ben ise gayet halimden memnun ve mutluydum.

Aybike ve Berk çıkış işlemleri için aşağı indiler.Ben de Burcu'yu hazırlanması için bıraktım odasında ve giyinmek için kendi odama geçtim.Sagolsunlar düğünlerinin mahfolmasini hiçe sayarak günlerce bizim için kosturmuslardi.

Giyinip hemen çıkmıştım.Burcu'nun odasına doğru ilerledim.Kapiyi tıklatıp cevap gelmeden içeri daldım.Evet biraz okuzceydi çünkü kızcağız tam bluzunu giyerken dalmistim içeri.O kadar çok utanmıştı ki tabi ben de.Elimle gözümü kapatip pardon diyip hemen dışarı çıktım.Gulmemek için zor duruyordum ama çok da utanıyordum.

Birkaç dakika sonra içeriden "Seyit gelebilirsin." diye bagirmisti.

Mahcup bir şekilde girmiştim. "Şey ben damdan duser gibi girdiğim için özür dilerim Burcu.Cok utanıyorum gerçekten." dedim.

Hafif sinirle "Neyse bir daha cevap gelmeden dalmazsin umarım odalara ders olsun sana." demişti.

"Umarım" dedim gülerek.

Burcu'nun da eşyalarını alıp aşağı indik beraber Berk ve Aybike de bizi bekliyordu.Biz arkaya oturduk.Arabayi Berk kullanıyordu."Teyzemi aradın mi?" diye sormuştu Berk.Hay aksi tamamen unutmuştum.

"İyi hatırlattın Berko hemen arıyorum." dedim ve annemi aradım.

"Alo sultanım nasılsın?"
"Oğlumm nerdesin sen nasıl merak ettim insan bir arar değil mi ama.Ben iyiyim sen nasılsın asıl."
Burcu'ya dönerek:
"Hiç olmadığım kadar iyiyim annecim burası öyle iyi geldi ki bana anlatamam.Bir hafta daha kalıcam musadenizle tadını çıkartmak istiyorum." dedim.
"Oğlum benim tabiiki sen nasıl iyi hissedersen öyle yap yeter ki iyi ol." demişti annem.
"Teşekkürler annecim." diyip kapatmıştım telefonu.

Buraya gelirken ne olur ne olmaz diyip anneannemin evinin anahtarını da almıştım.Onlar yıllar önce gocmustu bu dünyadan.Geriye bizim için bıraktıkları miraslar kalmıştı.

Çok geçmeden Burcularin evine gelmiştik.Dordumuz beraber içeri girdik.

Burcu hemen yiyecek bir şeyler hazırlamaya kalkmıştı ki Aybike onu durdurdu.

"Güzelim hiçbir şey hazırlamana gerek yok.Zaten bizim artık gitmemiz gerek.Bizi bekleyen bir balayimiz var da." demişti göz kırparak.

Sahi bizim yuzumuzden hiçbir yere gidememislerdi.İkisinin de kalbi birbirinden güzeldi.Canim kardeşim Berk elbette haketmisti güzel bir balayini.

Burcu hemen dolu gözlerle atlamisti Aybike'nin üzerine."Benim güzel arkadaşım hakettiniz tabiiki.Benim yüzümden düğününuz de berbat bitti.Boyle olsun istemezdim.Beni affedebilecek misiniz?" diye sordu Berk'e de bakarak.

Aybike de Burcu'ya sımsıkı sarılarak:
"Güzelim benim sakin öyle düşünme.Bu konuda en masum kişi sensin bunu burdaki herkes biliyor.Kendine haksızlık edip durma artık." demişti."Hem zaten tek suçlu vardı o da bir güzel paket oldu." dedi.

Berk bana göz kırparak Burcu'ya sarıldı sımsıkı.Sonra kalkıp ben de sımsıkı sarılmıştım ikisine.Aybike ve Burcu'yu içeride vedalaşsinlar diye bırakıp Berk ile dışarı çıkmıştık.

Hemen söze girdim."Kardeşim benim nasıl yaptın bilmiyorum ama iyi ki varsın.Bu iyiligin ödenmez.Sana hayat borcum olsun." diyip bir kez daha sarıldım kardeşime.

"Benim yerimde kim olsa aynısını yapar.Siz iyi olun mutlu olun yeter.Seni uzun zaman sonra ilk defa bu kadar mutlu görüyorum.Bence buna değdi.Hem bak çocuklarıma anlatacak bir kahramanlık hikayem oldu fena mı." dedi gülerek ve omzuma vurarak.

"Peki nasıl oldu?Nasıl yakaladınız?" dedim.

"Bizim oğlanlardan biri sizin vurulduğunuz an takip etmiş sessizce.Siz ameliyata alındığınız an bizi aradı.Biz de hemen koştuk.Bunu bir güzel oturttuk ve itiraf etmesini sağladık.Etti de zaten ama kendi ayağına sıktığının farkında değildi.Omer o konuşurken videoya almış.Bunu bir güzel paket yapıp video kanitimiz ile birlikte polise teslim ettik.Tabi öncesinde güzelce bir üzerinden geçtik.Polislere söyleyemedi bunu zaten suclu ona kim inanır.Ama siz yine de dikkat edin kardeşim olur mu.Su an kasten adam yaralamadan 3 senelik hapsi boyladi.Sizden aldiklari ifadelere göre de bir sonraki davada cezası ya artar ya da azalır.Birkac güne çağırırlar sizi ifade için.Her şeyi olduğu gibi anlatırsınız." dedi.

"Tamam kardeşim sağolasın." dedim minnetle omzuna vurarak.

O sırada kizlar çıktı içerden.İkisinin de gözleri köz gibi olmuştu ağlamaktan.Ah bu kizlar ne duygusal varlıklar...

Bir de kapının önünde vedalaştık son kez.Aybike gitmeden bana dönerek."Kız kardeşime iyi bak Seyit onu sakin üzme."demişti.

Gülümseyip Burcu'yu kendime doğru çektim.
"Asla üzmem Aybike sen merak etme." diyip göz kirptim.

Sonra el sallayıp uğurladık onları.Biz de kolkola eve girdik.Burcu koltuğa oturup "Eee biz napicaz şimdi madem bir hafta daha buradayız." dedi.

Düğünden önce Burcu'nun bavullarini hazırlamıştık zaten beraber.Evden alması gereken her şeyi almıştı.

"Hazırlan Burcu artık burdan gidiyoruz." dedim.

Burcu şaşkın bir ifadeyle"Nasıl nereye gidiyoruz yaralı halimizle." dedi.

"Anneanneme gidiyoruz tatlım." dedim sırıtarak.



💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜

Buraya yazmak istediğim çok şey var ama zaten herkes her şeyi söyledi.Canim asdorum afedersiniz bok yoluna gidiyor malesef dokunsaniz aglicam tahammülümüz falan kalmadı.Ciktim TW hesabımdan da bir süre giresim yok negatiflik dolu her yer.Her güne bir bölüm yazicam bari burda mutlu olalım 🥺 neyse çok konuştum keyifli okumalar 🥰

Her Günüm Seninle Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin