bölüm on bir

1.1K 38 24
                                    

Seyit

Uyandığımda göğsümde uyuyan bir bebekle karşılaştım.Dun en son Burcu bir şeyler anlatıyordu ben de hem dinliyor hem de uyukluyordum.Hatirlayinca yüzümde bir tebessüm oluştu.Demek ki dayanamayip yanıma kıvrılmış o da.

Onu uyandırmamaya gayret edip kalkmaya çalışmak istedim ama mümkün değildi bu.Daracik koltukta nefes alsam bile uyanırdı.Madem uyanmadı ben de biraz yüzünü izleyeyim...

Ben yüzüne dalıp gitmisken kipirdanip gözlerini araladı o da.Yanagina öpücük kondurup geri çekildim.Gulerek boynuma doğru sokuldu.

"Günaydın rüyanda mi gördün de beni izliyorsun." diye söylendi gözleri kapalıyken.Sicak nefesi boynumu gidikladi.Saclarina öpücük bırakarak "Hayır görmedim illa rüyamda gördüm diye mi izlemem gerekiyormus." diyip tekrar öpücük bıraktm.Boynumda kikirdadi.Sonra eski haline dönerek ayaklandı ve mutfağa geçti.Ben de öylece onu izledim.

Burcu

Ben onu öylece bırakıp mutfağa doğru ayaklandim.Arkamdan uzun uzun beni izlediğini hissedebiliyordum.Boyle hissettirmesi hoşuma gidiyordu ve gülümsemeden duramiyordum.

Su ısıtıcısına çay için su koyup ona doğru döndüğümde ayaklanmış buraya doğru geliyordu.Ben bakakalirken bir anda kendimi tezgah ve Seyit arasında bulmuştum.Cok yakindik birbirimize.Kulagima doğru eğilince gözlerimi kapattım.Heyecandan hızlı hızlı nefes alıp veriyordum.Bu istemsizce utanmama sebep olmuştu.Kulagima eğilip boğuk bir fısıltıyla "Bugün kahvaltı dışarida yenecek güzelim." diyip uzandı ve su ısıtıcısıni kapattı.O geri çekildiğinde ben hala üzerimde biraktigi etkiden dolayı kipirdayamamistim.Onun gülüşüyle karışık boğaz temizlemesini duyunca kendime geldim ama utançtan eminim ki kipkirmiziydim.O da bunu anlamış olacak ki rahatlamam için yanağıma bir buse bırakıp "Hadi git hazırlan bekliyorum." dedi.

......

Kahvaltı için deniz kenarinda huzurlu bir mekana gelmiştik.Etraf çok güzeldi ben büyüsüne kapılmış seyre dalarken Seyit aniden fotoğrafımı çekmişti. "Ya napiyorsun Seyit?" demiştim ufak bir sitemle. "En güzel manzara koleksiyonuma yenisini ekliyorum fena mı yani?" dedi göz kırparak.Aniden heyecan basmıştı beni.Kırmızı yanaklarımla birlikte gülümsedim sadece hayran hayran bakıp.Ne diyebilirdim ki şu söz karşısında.

O sırada kahvaltılıklarimiz gelmişti.Uzun uzun kahkahalar ve sohbetler eşliğinde kahvaltımızı tamamlayıp oradan ayrıldık.Arabayi uygun bir yere park edip adanın bilmediğim güzel yerlerini dolaşmaya başladık beraber.Uzunca bir süredir ilk defa bu kadar mutlu ve rahat hissediyordum.Gezmeyeli baya bı olmuştu.Ama su an yanımda dünya yakışıklısı Seyit vardı.Onunla her şey gerçekten çok güzeldi.Ask çok güzeldi.Burada son günlerimdi.Kim bilir bir daha ne zaman gelecektim.Ya da gelebilecek miydim? Mutlu mutlu tadını çıkarttık.

Akşama kadar o dükkan senin bu dükkan benim ölesiye gezmistik.Seyit bir sürü hediyelik almıştı yakınlarına.Hepsi birbirinden tatlıydı.Buralarda zaten genelde bu tarz şeyler dışında başka satış yapılmazdi.Bana papatyadan yapılmış çok güzel bir taç aldı.Durmadan da hem beni hem de ikimizi fotoğraflayip duruyordu.Bugun sayesinde o kadar çok güldüm ki,en çok güldüğüm gün olarak tarihe geçti.

Eve geldiğimizde saat dokuzdu.Girer girmez kendimizi koltuğa bıraktık.Yemegi de dışarıda yemistik zaten yemek derdimiz de yoktu.Hemen beni kolunun altına aldı.Ben de yuvama sokuluverdim.

Saatlerce gülerek bugünü konuştuk.Fotograflarimiza baktık.Hepsi birbirinden güzeldi.Gercekten en güzel manzaram diye dosya oluşturup hepsini oraya kaydetmişti.O dosyayı benim telefonuma da atmıştı.

2 gün sonra

Bugün İstanbul'a dönüyorduk Seyit ile beraber.Hic görmediğim kocaman bir şehire..Hem mutlu,hem gergin,hem heyecanlı,hem de buruk hissediyordum.Kisacasi karmakarışıktim.Ama Seyit..Onun yanımda olduğunu bilmek bana güç veriyordu.

Ben bu düşüncelerle yola dalmisken Seyit'in sesiyle dünyama döndüm.Ona doğru başımı çevirip gülümsedim.

"Güzelim iyi misin daldın gittin yine." diyip sol elimi sıkıca kavrayıp öpücük bıraktı.Bu hareket biraz rahatlattı beni.

"İyiyim.Hatta hiç olmadığım kadar.Aslinda karmakarışığim da.Hic bilmediğim bir yere gidiyorum.Ama rahatım da.Senin varlığın bana güç veriyor Seyit." diyip ben de onun elini öptüm.Bu hareketim çok hoşuna gitti.Hatta öyle hoşuna gitti ki bana bakicam diye az kalsın önümüzdeki arabaya carpiyorduk.Kahkaha atmıştım bu şaşkın haline.Tam bir aşk cocuguydu kendisi.

"Kusura bakma çok aşığım hanımefendi." diyip tekrar yola konsantre oldu.

Sessizlikten sıkılıp çalma listemden şarkı açmak istemiştim.Dakikalardir ışıkta takili kalmistik.Cantamda telefonumu ararken bikkinlikla ofladim.O sırada çantamın icinden birkaç şey yere düştü.Ben hala telefonumu ararken Seyit uzanıp çantamdan düşen zarfı aldı.Usulca açtı ve içindeki anahtar ile kağıt parçasını çıkardı."Bu ne?" diye sordu.

Elinden kağıt ve anahtarı alıp uzun uzun baktım ve iç çektim."Bizim İstanbul'da bir evimiz varmış.Abim beni bırakıp gitmeden önce bir mektupla beraber bunları bırakmış.Ben hiç gitmedim tabi İstanbul'a bu yüzden görmedim de evimizi.Olur da bir gün oraya yolum düşerse diye adresi yazmış anahtarı da bana bırakmış.Şansa bak ki sonra sen çıktın karşıma.Tahmin etmiyordum bir gün İstanbul'a gideceğimi.Ama su an beraber gidiyoruz." diyip ona doğru döndüm.Hayranlikla beni izliyordu.Direksiyonda olmayan elini yanağıma koyup usulca okşadı.Gozleri de derin derin gözlerime kilitlendi.Konusmasa da bakislari cok şey anlatıyordu,güven veriyordu.O sirada ışık yandı ve yolumuza devam ettik.

......

Üç buçuk saatin sonunda İstanbul'a gelebilmiştik.Seyit baya hızlı ve güzel kullaniyordu arabayı.Her ne kadar onunla evlerine gelmemi istese de ben evimizi görmek için ısrar etmiştim.İtiraz etmeden konumdan adresi açıp navigasyonu göre ilerlemeye başladık.

Seyit'in söylediğine göre evimiz Asya kiyisindaymis.Onlarin evi de burdaymis.Karsiya geçmemize gerek yokmuş.Eğer karşıda olsaydı trafikte çok bekleyecekmisiz.

Çok geçmeden evi sonunda bulabilmiştik.İnmeden Seyit'e bakmıştım heyecanla.O da bana bakıyordu.Uzanip alnıma bir opucuk kondurdu."Hadi inelim." dedi.

Ele ele tutuşup eve doğru ilerlemeye başladık.Biraz duraklayip evi izledim.İki katlı dışı eski ama bir o kadar da güzel geniş bahçeli bir evdi.Oldukca da büyüktü.Sonra tekrar ilerledik.Heyecanla anahtarı çıkartıp kapıyı açtım.Açilinca heyecanlanmıştım.Kapiyi aralamadan önce Seyit'e döndüm tekrar.O da hemen elimi tuttu.Kapiyi beraber açtık.İceri adım atarken gözlerim kapalıydı.Gozlerimi araladigimda çok şaşırmıştım.Seyit de benim kadar şaşkındı...

🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸

Wuhuuuuu uzun zaman oldu ama çok da şey oldu.Bir türlü oturup yazamadım.Konu da beynimde çok olusmamisti.Ama sonunda kurguladim.Bu hafta sınavlarım başlayacak hiç yazamam diyip bir bölüm atmak istedim bekleyeni çoktu keyifli okumalar 🤭🌸💗 oy ve yorumu unutmayın lütfen 💜💜

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 14, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Her Günüm Seninle Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin