Y.K.E 26

46K 2.4K 237
                                    

Multimedya: Pelin

"İkinizden biri bize yolun ortasında kollarınızı birbirine dolayarak ne yaptığınızı anlatabilir mi? Umarım birbirinizi boğazlıyorsunuzdur çünkü sarılma ihtimalinizi kaldırabileceğimi sanmıyorum."

Kimse lafa girmeyip iş bana kalınca içimden geçenleri kolayca dile getirdim. Sonuçta artık bu ortamda çekindiğim kimse yoktu. Güzin, Yasemin ve Rüzgar'ı zaten çok önceden beri tanıyordum. Random üçlü de artık en yakınlarım sayılırlardı. Arzu'ya bile alışmış, ondan bile çekinmez hale gelmiştim yani o derece.

-Ee biz şey aramızda ki problemleri kapatıp arkadaş olarak kalmaya karar verdik.

"Arkadaş olarak mı?" Arzu ile ben aynı anda soru sorarken bir anda birbirimize baktık. Sanırım bu meseleyi bir tek ikimiz sorguluyorduk. Çünkü Arda ile Yasemin kendi aralarında sohbet etmeye dalmışlardı -hangi dizinin olduğunu duyamadığım bir dizinin yeni sezonuyla ilgili tartışıyorlardı- Burak yemeğine dalmış tabiri caizse hayvan gibi bağırıyordu. Bora da telefonuyla uğraşıyordu.

El hareketlerinden anladığım kadarıyla mesaj yazıyordu. Gruba da hiç mesaj gelmemişti. Kiminle konuşuyordu bu çocuk böyle? Her neyse bana ne ki hiç ilgilenmiyorum bile. Kime yazarsa yazsın.

-Tabii ki arkadaş olarak. Onca şeyden sonra tekrar bir araya gelmemizi beklemiyorsunuz herhalde?

Haklıydı ama ben yine de ona inanmaz gözlerle baktım. Malum son zamanlarda ne olacağı pek belli olmuyordu. Rüzgarsa ona gözlerini büyüterek baktı. Artık üzülme sırası ondaydı. Yalanları söyleyip söyleyip kenara çekilemezdi beyefendi.

Dikkatim iyice Bora'nın telefonunu elinden bırakmayıp sürekli -oynattığı baş parmağından anlıyordum bunu- birine yazdığı mesajlara kayarken yine de toparlamaya çalıştım. Ama hayır yok o böyle başını telefondan kaldırmazken sinirlerim iyice bozulmuştu.

Ben de kendimi önümde ki tavuk burgere verdim. Son zamanlarda o kadar çok sağlıksız besleniyordum ki yakında kıyafetlerimin içine de girmemeye başlayacaktım. Ama sağlıklı hiçbir şeyin tadı lezzetli değildi ki.

Ben de lezzet bağımlısı olduğum için yağsız yiyeceklerden, gazlı içeceklerden ve sağlıksız olmayan her türlü yenilip içilebilen şeylerden başka bir şey pek yiyemediğim için böyle geçiniyordum.

"Garson bey! Büyük boy pizza istiyorum ben yanına duble boy kola lütfen."

Masadakilerin hepsi bana bakarken ben omzumu silktim. Canım sıkılınca yemek yediğimi söylemiş miydim? Tamam büyük boy biraz fazlaydı ama diğerleri de yerdi ki zaten. Hep beraber bitirirdik.

-Pelin sen iyi misin? Ne zaman canın sıkılsa yemek yersin sen.

İyi miydim sahi? Bilmiyordum, hiç bilmiyordum. Son zamanlarda bana neler oluyordu böyle hiç bilmiyordum. Bora'ya karşı neden böyle hissettiğimi bilmiyordum. Ondan hoşlanıyor muydum?

Bilmiyordum. Sadece tek bildiğim random üçlü ile tanıştığımızdan beri hayatım çok fazla değişmişti. Aynı geçen her günün ardından onlarla yanlışlıkla tanışmam, görüntülü konuşmamız, Arda'nın en yakın arkadaşlarımdan birine aşık olması, abim bildiğim kişinin onların arkadaşı çıkması, buraya gelmeleri...

Her şey çok hızlı gelişmişti. Sindirecek fırsatı bulamamıştım içimde. Şimdi bir de Bora'ya karşı hissettiklerim başlamıştı. Gerçekten ne yapacağımı bilmiyordum.

"Pelin biraz konuşabilir miyiz?"

Kim acaba? Tahminleri alayıım.

Yanlış Kişiyi Eklediniz! |textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin