Kısa bir bekleyiş sonrası korkulan oldu ve Tuna defter içerisinde kendi fotoğraflarını ve ona ait tüm bilgileri, hatta kimseye söylemediklerini bile tek tek görmeye başladı. "Hassiktir!" nidalarıyla soğuk terler boşanmaya başlayan Tuna'nın heyecandan elleri titriyor, gözleri buhulu görüyordu. Belki de korkuyordu. Kalemini aldı ve tüm bilgileri karıştırmaya başladı. Tek bi sayfa içinde bulunan onlarca sayfa vardı. Rastgele birini açtı ve okumaya başladı...
"Tuna SERİN (ÖZET)
Doğum Tarihi : 20.11.1998
Doğum Yeri : Sakarya
Anne Adı : Meryem SERİN
Baba Adı : Kerim SERİNTuna SERİN ilk aksiyonunu 13.05.2003 yılında sabah saat 8:32 civarında salonlarında bulunan çiçek desenli bordo koltukların arkasına işeyerek yaşamış "Tuvalete yetişecek vaktim yoktu!" diyerek kendini savunmuştur. 2004 yılında ilkokula başlamıştır. Tuna birinci sınıfta okula alışmak için çok çaba sarfetmiştir. Okuldan ilk kez birinci sınıfta kaçmış, onda da okuldan korktuğu için eve gitmiştir. Tuna okuldan korkuyordu. Okuldan kaçtığı gün babası Kerim işten çıkıp onu tekrar okula götürmüştür. Birinci sınıfta başka bir kaçma vukuatı bulunmayan Tuna genelde uslu bir çocuktu, sıradan ve oyun sever... Ortaokulda kilolarından şikayet etmeye başladı ve bunun üzerine okulda teneffüs aralarında koşmaya başladı. Okulun bahçesini turluyordu. Zayıflamak istemesinin nedeni o sıralar Parkur'a merak salmış olmasından kaynaklanıyordu. Tuna o dönem kişiliğini henüz bulamamış bir çocuktu... "
Yazılanların hepsi doğruydu. Bunun gibi onlarca dosya, defter sayfasının içinde belirmişti. Hepsi içinde farklı bilgiler barındıran ve hiç bir yerde bulunmayan bilgilerdi.
Anne ve babasına ait dosyalarda bulunmaktaydı. Tuna bu dosyaları okumaktan biraz korkmuştu. Çünkü şimdiye kadar geçmişe dair yeterince kötü şey öğrenmişti. Daha kötülerini öğrenmek istemiyordu.
Yine de içinden bi ses ona bu dosyaları karıştırması gerektiğini söylemiş ve o sese istemsizce fakat meraklı bir şekilde boyun eğmişti.
"Kerim SERİN
Doğum Tarihi : 10.01.1973
Doğum Yeri : Sakarya
Anne Adı : Saniye SERİN
Baba Adı : Mehmet SERİN
Eşi : Meryem SERİN
Oğlu : Tuna SERİNKerim SERİN 1995 yılında Meryem KAHRAMAN ile evlendi ve onunla Sakarya da yaşamaya başladı. Bundan önce ki nişanlısı Cemile TÜRKER ile kısa süren ilişkisi sonrasında hayatını düzene sokmak için büyük bir çaba sarfetti.
Küçük dükkanlarda büyük hayaller kurdu fakat bunları hiç gerçekleştiremedi. Cesareti yoktu. Meryem'in kuzeni olan Füsun ÇELİK'in eşi Yusuf ÇELİK tarafından büyük kâr edebileceği bir iş teklifi aldı fakat olduğundan daha kötü duruma düşme korkusu dolayısıyla reddetti. Bunun gibi bir çok şeyden, korktuğu için, yararlanamadı ve orta halli bir hayat yaşamayı seçti. 1998 yılında Tuna adında bir çocuğu dünyaya geldi. Kerim, Tuna ile yakından ilgilenir oldu. Karısıyla görücü usulü evlenen Kerim mutlu değildi. Oğlunun doğduğu yıllarda karısı Meryem, Kerim'in eski nişanlısı Cemile'ye para gönderdiğini öğrendi. Bu duruma anlam veremeyen Meryem, Kerim'i evden kovdu. Kerim elinde çiçekler ve dilinde özürler ile geri dönüp durumu anlattı. Cemile'nin eğer para göndermezse onu rezil edeceğini ve bu sebeple ona para gönderdiğini söyledi. Cemile çocuğu için Kerim'i affetti. İkisi de sadece çocukları Tuna için aynı çatı altında yaşıyordu. Oldukça uyumsuz bir çift olmuşlardı. Kerim daha cahildi, karısının sözünü hiç dinlemezdi. İçkisi, kumarı yoktu fakat bunlar bir insanı zeki yapmıyordu. Lakin Kerim zeki bir insan sayılırdı. Çabuk öğrenir, geç unuturdu. Kerim aynı zamanda teknoloji tutkunuydu. Elektrik ve Elektronik işlerinden iyi anlardı. Tuna ilkokula başladığı sıralarda aldığı bilgisayarı Tuna'dan çok o kullanır olmuş, gece boyunca internette gezip karı kız kovalamaya başlamıştı. Meryem'in bu işlerden anlamamasını fırsat bilmiş gibi sürekli internet üzerinden birileriyle konuşur olmuştu. Meryem sırf Kerim'in ne haltlar karıştırdığını öğrenmek için bilgisayarı öğrenmiş ve Kerim'in oturmasına fırsat vermeyecek kadar çok çalışma masası önünde ki sandalyeyi işgal eder olmuştu. Kerim internet sayesinde jigolo olmuş ve para kazanmaya başlamıştı. Meryem'in bundan haberi yoktu. Cinsel hayatlarında ki..."Tuna okumayı bıraktı. Fazla bile okumuştu. Defteri kapattı ve çekmecesine, kitapların en altına koydu. Ardından da yatağına uzandı. Gözlerini kapatıp düşünmeye başladı. Her şeyi bilen bu defter nereden geldiğini de biliyor olmalıydı. Evet deftere nereden geldiğini, nasıl geldiğini ve onunla neler yapılabileceğini soracaktı. Fakat çok yorgun ve bitkindi. Bu yazılanlar doğru muydu? Babası başka kadınlarla yatarak bu eve para getirmiş ve bu parayla geçimini mi sağlamıştı? Annesini hiç mi saymıştı!? Onu defalarca aldatırken hiç çekinmemiş miydi!? O herkesin gözünde sakin, sükut sahibi onurlu Kerim SERİN aslında bi adi miydi!? Gözlerinden bir iki damla yaş aktığını hissetti ve ne olduğunu şaşırdı. Uzun zamandır ağlamıyordu/ağlayamıyordu.
Haberi yoktu fakat hikaye yeni başlıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Defter
Fiksi IlmiahHayatımıza giren her insanın, adını öğrendiğimiz her kişinin, bütün bilgileri bi' deftere yazılsaydı ve bu defter şans eseri genç bi çocuğun eline geçseydi neler olurdu? Herkese adınızı söyleyebilir miydiniz? Not : Hatalarımı, isteklerinizi, beklent...