Tuna'nın kafasında onlarca soru birikiyodu. Az önce olan olaylar hiçte normal değildi. Korkudan defter üzerinde ne yazdığına dahi bakamamış daha yazılar tamamen belirmeden defteri kapatmıştı.
Saat 12ye 20 var...
Saatlerdir bu konu üzerinde düşünüyodu. Ne bi' cevap ne de bi' ipucu yoktu. Kendi kendine, üzerine yazılar yazan bir defterin ne açıklaması olabilirdi ki? Bu çok zordu, açıklanması çok zordu. Yine de Tuna imkansız diye bi' şey yoktur diyerek yaşayan biriydi. Cesur, özgüveni yüksek, hırslı, biraz da başarılıydı fakat artık farklı bi' genç olacaktı...
Saat 12 oldu.
Tuna sonunda defteri açıcak cesareti bulmuştu kendisinde. Adresi ve ismi nereye not aldığını hatırlamıyordu. Defteri en başından en sonuna kadar kontrol etmek zorundaydı, çok fazla sayfası vardı ve bu zaman alıyodu, öyle ya da böyle bu deftrerin ne halta yaradığını çözmeliydi aksi halde kafayı yerdi. Sayfaları teker teker dikkatlice kontrol etmeye başladı. Tekrar! Tekrar! Tekrar! Fakat yoktu! Adres ve isimden bir eser yoktu. Sorun değildi Eminden tekrar isteyebilirdi fakat asıl mesele yazıların nereye gittiğiydi. Kendi kendine beliren yazılar yok olmuştu bunun yanı sıra not aldıkları da. İyice kafası karışmıştı. Deftere rastgele bi' çizgi çizdi. Eli titriyordu dolayısıyla düzgün bi' çizgi değildi. Heyecandan değildi genelde eli titrerdi. Ardından garip şeyler olmaya başladı. Defter sayfalarını üstünü buzlanmış suya benzetti o an. Üste çıkmaya çalışan balıklar (yazılar) görüyordu. Fakat sanki üstünde koruyucu bi' tabaka (buz tabakası) varmışcasına çarpıp tekrar dibe batan yazılar... Çizgi belirgindi, ayırt edilebiliyordu ama altta ki yazılara bakarken çizgiyi umursamamıştı. O farklı puntolarda ki irili ufaklı yazılardan bir anlam çıkaramıyordu. Rastgele dizilmiş harfler garip kelimeler oluşturuyordu. Yani aslında o yazıların herhangi bir anlam içermediğini farketti, en azından şu an için ona öyle geliyordu. Bu durum yaklaşık 10 dakika sürmüştü. Defteri incelemekle aşırı meşguldü ve bu yüzden saate bakamamıştı. Tam olarak ne kadar sürdüğünü bilmiyodu. Buz tabakasının üzerine çıkamayan balıklar çaresizliklerini kabullenerek dibe batmıştı. Ardından çizginin düzeldiğini, kusursuzlaştığını farkeden Tuna iyice şaşırmıştı. 10-15 dakika bekledi fakat çizgi hala kaybolmamıştı. Uzun süre onun kaybolmasını bekleyemezdi, bu saatler alabilirdi. O sırada diğer yazıların defteri kapattıktan sonra kaybolduğunu farketti. Defteri kapattı, sayfayı aklında tutmuştu, tam olarak olmasa da ne civarda olduğunu biliyordu. Defteri açtığında yazı yok olmuştu... Tahmini açtığı sayfadan 10 sayfa öncesine ve 10 sayfa sonrasına kadar toplam 20 sayfayı incelemişti. Bu şeyin tek gücü bu olmasa gerekti. Sonuçta içinde harfler yüzüyordu. En başında kapatmaması gerektiğini düşündü ve yakındı, kendisine kızdı. Lanet adresi hatırlamıyordu, adamı nasıl bulacaktı? Emin'i aramalıydı fakat saat çoktan gece 2 buçuk olmuştu. Daha erken aramalıydı. Yine de şansını denemek istedi. Sonuçta ne olabilrdi ki? En fazla küfür yer ve biraz dışlanırdı.
Aradı...
Adresi ve adamın tam ismini aldı, tekrar. Bu sefer sıradan bir kağıda not almıştı. Daha sonra defter'e de yazacaktı. Neler olduğunu görmek istiyordu. Elleri daha çok titremeye başladı. Evet, bu heyecanlı olduğu içindi, tedirgin olmuştu. Sonuçta elinde ki defter sıradan bir defter değildi.
Sihir mi?
"Çok çocukça."
Büyü?
"Sihirden pek farklı değil..."
Ne olabilir?
"Belki bi' bilimsel çalışma ve çok tehlikeli. Bu nedenle gizlendi, kimsenin bulmaması istendi. Kullanmayı bilen kişi bununla bir çok şey yapabilir. Belki... "
Sadece ihtimalleri değerlendiriyordu. İsmi ve adresi deftere yazamadı. Korktuğu için değildi. Çok yorgundu ve şu an bununla ilgilenmek yerine uyuyor olmalıydı.
Saat 4e çeyrek vardı.
Defter cidden bu kadar önemli olabilir miydi? Kullanmayı nasıl öğrenebilrdi? Bununla neler yapabilirdi? Yeni bir Dünya? Daha iyi bi' hayat? Bencil mi olacaktı yoksa insaları da düşünecek miydi?
Bu sorulara cevap ararken uykuya daldı..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Defter
Science FictionHayatımıza giren her insanın, adını öğrendiğimiz her kişinin, bütün bilgileri bi' deftere yazılsaydı ve bu defter şans eseri genç bi çocuğun eline geçseydi neler olurdu? Herkese adınızı söyleyebilir miydiniz? Not : Hatalarımı, isteklerinizi, beklent...