Bayan şanssız

İlk aşk

Benim küçük yaralı kalbim kendine bile kırıldığını söylemez olmuş yaşadığım bu hayatta çok fazla darbe almış yaralanmıştım oysa ki hayattan beklentilerim farklıydı. 

Genç yaşlarımda hayatı toz pembe olarak görüyordum. Işığımı gören sivri sinekler kan emiciler beni yedi.

Gecenin geç bir vaktinde hayatımı düşünürken buldum .Yaptığım hataları düşündüm. Gençliğin vermiş olduğu cesaretle bunu parantez içine almak istiyorum. (deli cesareti) bu cesaretle yaptığım şeylerden ağır darbe aldım.

Lise yıllarımda hayatımın aşkını bulduğumu sandığım biri çıkmıştı karşıma, delicesine sevmek aşktan insanın gözünün nasıl kör olabildiğini o zamanlar anlamıştım. Hayatımın sonuna kadar onun yanımda olacağına inandım. Tanışma şeklimiz biraz farklıydı. Lise 1 ikinci yarısıydı yanlış hatırlamıyorsam sınıfımıza başka bir okuldan bir çocuk nakil oldu. Adı Emirdi sınıftakilerle kaynaştı anlaştı. Yanına biri gelir giderdi başka sınıftan çocuğa çok dikkat etmedim. Yüzünü bile görme fırsatım olmamıştı. Meslek lisesi seçtiğim için ikinci yıl alan dalı seçmem gerekiyordu. Müdür yardımcısı ''kızım erkek lisesinde okuyorsun ne yapacaksın motor bölümünü git elektrik oku'' dedi beni elektrik bölümüne yazdı. Sınıflar değişti arkadaş grubum değişti. Emirle ben ve yanına gelip giden çocukla beraber aynı sınıfa düştüm. İşte film burada başlıyor. Sınıfa girdim ama bir hışımla hava sıcak formadan bunalmışım içerisi havasız ''açın camları bu ne burası ahır gibi'' dedim ve cama yöneldim camı açtım hava girdi esti biraz rahatladım arkamı döndüğümde Emir  bir kaç kız ve Emir'in yanına gelip giden çocuk oturup konuşuyordu hepsi bana şaşırmış gibi bakıyordu o tanımadığım çocukla göz göze geldim. Bir hışımla sınıftan tekrar çıktım. Tuvalete gittim elimi yüzümü serinlemek için yıkadım. Ders zili çalmış herkes derse koşturuyordu. Sınıfa girdiğimde herkesi alfabetik sıraya göre hoca oturtturdu. İsmini o zaman öğrenmiştim. Bana deli bu der gibi bakan çocuk Emir'in kuzeniymiş onu da öğrenmiştim. Adı alperendi Burak'la beraber oturuyordu önümde bende Bedirhan'la oturuyordum arkamızda da emir oturuyordu ilk zamanlar bu şekilde oturduk. Teneffüslerde ben kahve ve çikolata alıp sınıfa geçiyordum erkek lisesi çok kız yoktu o zamanlar ama biz sınıfta kızlar olarak 5 kişiydik. Kızlar iki iki ayrılmış ben tek kalmıştım. Yalnız olmaktan keyif alıyordum sıra arkadaşım Bedirhan'la iyi anlaşıyordum. Tahtayı göremediğim için önümdeki sırıklar yüzünden Bedirhan'ın defterinden geçirirdim. Bir gün teneffüste Emir Dicle Alperen ve Irmak sohbet ediyorlardı Alperen harıl harıl bir şey anlatıyor ve gülüyorlardı. Bende cins cins baktım ona sonra telefonu çaldı. Alperen'i sanırım kız arkadaşı aradı. Kızlar Alperen'e sesleniyor kızlar kendi aralarında gülüşüyorlardı. Büyük bir tartışma oldu galiba telefonda kaşlarını çattı  Alperen kalktı gitti. Omuzlarımı silkip oturdum. Yanıma Bedirhan gelmişti. Onunla sohbet ediyordum. Ders zil çalınca Alperen geldi. Bedirhan'la sohbet ettiğimi gördü. Sanırsam bu kız iletişim kurabiliyor diyerekten beni inceler gibi baktı sonra önümdeki sıraya oturdu. Derste zaman çabuk geçti. Günün nasıl bittiğini  eve  ne zaman geldiğimi anlamamıştım. O akşam Alperen'den istek geldi bana o zamanlar  Facebook vardı ve meşhurdu şimdi o kadar meşhur değil. Bildirime baktım bu sınıf arkadaşım Alperen diye kabul ettim. Benim kabul etmemle bana yazması bir oldu. Alperen'le sohbettim o zaman başladı bilseydim başıma gelecekleri gelen o isteği  kabul eder miydim bilmiyorum.

Alperen'le 7/24 sohbet eder olduk. Okulda konuşmaz eve geçince Facebook'tan konuşmaya başlardık.  MSN'den görüntülü konuş birbirimize şebeklik yapar oyunlar oynardık. Evet o dönemler MSN'de meşhurdu. Alperen'den hoşlanmaya başlamıştım. Tarif edemediğim bir duygu seline kapılmıştım.  Alperen kıvırcık ve uzun saçlarımı çok severdi. Bende o saçlarımı öyle seviyor diye toplamaz salaş bırakırdım.  Doğum günüme 2 ay kala bana çıkma teklifi etmişti. Kabul etmemiştim. Korkmuştum bir insanla nasıl çıkılırdı ne denirdi ne yapılırdı bilmiyordum. Birde ona nasıl güvenirim sorunu vardı. Alperen yakışıklı biriydi. Uzun boylu, esmer yanaklarında gamzeleri olan çene hatları belirgin gülünce gözleri kısılan dalgalı saçlı biriydi. Kızların içi gidiyordu ona tabi benimde, ben teklifini kabul etmeyince aramız biraz bozuldu ama peşimi hiç bırakmadı her seferinde reddettim. İki ay geçmiş doğum günüm gelmişti. Alperen'den  ''Sana son kez soru soracağım ve bu konuda seni rahatsız etmeyeceğim '' diye mesaj aldım.  Benim kalbim küt küt atıyor tabi bayıldım bayılacağım telefonun ucunda onun yazmasını bekliyorum. "Biliyorum beni her defasında reddettin ama bana güvenebilirsin ben seni yarı yolda bırakmam seninle yaşadığımı hissettim. Seninle gülüyorum, seninle sohbet etmekten keyif alıyorum. Benim her şeyim oldun. Seni çok seviyorum ve benim kız arkadaşım olmanı istiyorum lütfen benim kız arkadaşım olur musun ? Lütfen bana evet de "  yazan mesaj aldı. Bende ''Evet kabul ediyorum kız arkadaşın olacağım diye mesaj attım. Doğum günümde aldığım en özel en güzel hediye diye düşündüm. Sonunda aradığım aşkı bulmuştum. Okuldaki herkes bizi öğrenmişti. hocalar bile bazen derste bize şaka yapar evlilikleri hakkında konuşur bizi utandırırdı. Teneffüslerde Alperen bana çikolata ve kahve alırdı ben seviyorum diye bazen sıraya başımı koyup uyurdum hırkasını çıkarır üzerime örterdi. Duvar tarafına dön yüzünü kimse görmesin uyurken çok güzelsin başkası bu güzelliği görürse kıskanırım derdi. Bende dediğini yapardım. Bedirhan'la Alperen yer değiştirmişti artık Alperen'le aynı sırada oturuyordum. Derslerde elimi tutardı. Notları o yazardı. Elimi hiç bırakmazdı. Bende onun defterlerine  onunla beraber Kurmuş olduğumuz hayallerimizi çizerdim. Ev, araba ,çocuklar, kalpler, lunapark bir sürü şey karalardım. Yüzündeki o gülümsemeyi görünce mutlu olurdum. Eve gittiğinde bana çizdiğim  karalamaların  üstüne kendisinde bir kaç şey ekler bana fotoğrafını çeker atardı.

ah ne güzel günlerdi. O güzel günleri özledim. Daha çok böyle saf bir aşkı temiz sevebilmeyi özledim. Aşkın bana verdiği heyecanı, mutluğu, ayağımın yerden kesilip beni bulutların üstüne çıkaran o aşkı özledim. Sayamayacağım çokça duyguyu tattırdı Alperen bir daha  bu duyguları tadamadım zaten.