I can't see but I can hear

108 32 4
                                    

Tek duyduğum şey nefes alış-verişleriydi ve bu işi daha ürkütücü kılıyordu bu nedenle bende korkunun beni ele geçirmesini önleyemiyordum.


Zaten kim olduğunu bilmediğim birisinden bu kadar korkmam normal.Tepkilerini tahmin edemem özellikle ben kör olduğum sürece...

Nefesini sinirli bir şekilde dışarı verdi.


Gözlerimi sımsıkı kapadım..

İşte bu da benim ne kadar salak olduğumun kanıtı..


"S-sen.."dedi.İnsanı kendinden alabilecek türden bir ses tonu vardı.Her ne kadar sinirle konuşmuş olsada ve aynı zamanda tek bur kelimeyle bu kadar yorum yapabilmişdim...

"Dünkü ..evet değil mi ?Dünde sendin?"

Bir soru gibi değilde emin olduğu ve kesinlikle bildiği bir şeymiş gibi söyledi.


Zeki olduğunda öğrendik..dedi içsesim

He ne kadar doğru olsada inkar etmeye hazır bir Jaden vardı karşısında.

Aptalı oynayıp "Ne dünü?!"dedim.'İyi gidiyor. Devam et be kızım!' tarzı tezahüratlar ediyordu iç sesim.

"Sen gayet iyi biliyorsun bence.."dedi imali bir şekilde.


Vay be..

"Neden bahsediyorsun sen?"dedim.Yılın en iyi yalancısı grammy'sine aday olan ben, oyuna devam ettim.

Ağzından küçümseyici bir 'hıh'sesi çıkıverdi.

"Biliyor musun.."dedi ve duraksadı.Susmasından yararlanarak "Ahh..benimde yapmam gereken işler var.Uyumak gibi yani.Inan oturup seninle birbirimizi tehtid etmeyi çok isterimdim ama bilirsin uyku önemli."Bunu dememle ellerimle destek alıp ayaklanmam bir oldu.Benim görme engelli yani kabaca kör olduğumu anlamaması için çabaladım.


Kapıya yaklaştığımı hissettiğimde çaktırmadan kapı kolunu aradım.Elimde metalin soğukluğunu hissettiğim gibi çevirip açıverdim kapıyı.

Kurtulmuştum?Hem de bu kadar basit bir şekilde? Kör şansı falan olmalı her halde.

Rahat bir şekilde yürüyordum merdivenlere doğru ve bu yürüyüşüm birisine çarpmamla durmuş oldu.

"Gecenin bu yarısı dışarda ne işin var senin minnoş?"

Daniel'a yakalanmam ve aptal hesapları karşısında sadece iç çektim.Cevap beklediği ortadaydı ama yalan uydurma yeteneğim pek gelişmemiş.

Zeki bir kız olarak (!) "Yıldızları izliyordum."diyerek den hayatımdaki en saçma espiriyi yapmış oldum.

"Cevabı alamazsam annemi çağırırım ona göre davran."Daniel ve tehditleri..

"Sadece uykum yok bahçede oyalanıyordum.Rahat ol "dedim ve böylece yakamı kurtardım.

"Tamam küçük hanım bu seferlik geçiyorum ama bir dahakine yalanı önceden düşünsen daha iyi olur."dediğinde hala durumun 1-0 olmasıyla kaybettiğimi anlamış oldum.

Daniel'ın yardımıyla rahat yatağımda uzanıp o çocuğun yüzünü aklımda tasarlıyordum.Acaba gözleri ne renktir?Boyu çok mu uzundur?Saçları nasıl? Ve sonuç hiç bir şey.Bir hiss vardı tam sol tarafımda hayatıma nasıl devam edecektim görmeden.Tüm güzellikler etrafta iken benim karanlık perde arkasında ya da bir boşlukta sürülmek benim cezam mıydı?

Sadece bildiğim, her sabah gökyüzünün güzellikleri aklımda dolaşırken,kalbim sızlarken,günü atlatabilme sebebim sadece o sesti..

O ses güneşti, ateşti, ilhamdı, sevinçti, kederdi. O ses duygu adasıydı.Her gece yüzerek adanın kıyısına ulaşıp,huzura kavuşuyordum.Karanlık beni korkutunca sığınıyorum melek sesli adama..

Garip ne gördüm ne de tanıdım sadece onu duydum.Sesini hissettim.Sesinin büyüsüne kapıldım.Onun noktalarında kayboldum.O sözlerde kendimi unuttum,hayatı, tüm o acıları...

Uzun mu uzun aradan sonra tekrar sizinleyim!Bunun nedeni telefonumun bozulması,Türkiye den taşınma gibi sebeplerden oluşuyor.Dersler ağır olabilir ama bunu yapmayı seviyorum.Pek iyi olmayabilirim yazmakta ama hoşuma gidiyor.Umarım bölümü sevmişsinizdir.Fikirlerinizi bilmek isterim.iyi ve ya kötü lütfen yorunlarınızı eksik etmeyin.Teşekkürler! Bir dahaki bölümde görüşmek üzere ♡♡♡♡♡♡

It's Getting DarkerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin