Daha farklı bir bölümle karşınızdayım!Ayni zamanda Justin'in anlatımından da yazarak biraz daha heyecan katmaya çalıştım umarım olmuştur.Bu bölümü medyadaki şarkı yani Me,Myself And I şarkısıyla okumanızı tavsiye ederim😘 Iyi okumalar...
Evet yine karanlık sabahıma göz açtım.Tabi tam olarak göz açmış sayılmasamda...
Yine yüzleştiğim siyah perde ile keyfim yerine (!) geldi.
Binbir zorlukla hazırlanıp odamdan çıktım ve ölmek üzere merdivenlere yaklaştım.Tam adım atacakken Daniel'ın "Duuuur!" demesiyle kımıldamadan bana yaklaşmasını bekledim ve beni kucağına alıp salona kadar götürdü.Yardımıyla masaya oturdum.
"Günaydın bitanem!" Annemin neşesi beni gülümsetti.Her zaman pozitifti.Sabahları bile.Benim aksime ne zaman kalktığı önemli değildi hep sevinç doluydu.Bazen gerçekten gülümsemesini özlüyordum.Bu herkes için geçerli.Ama yinede elimizden gelen bir şey yoktu..
Annemin minik yardımı ile kahvaltımıda etmiş oldum.Sonrada ise odama gitmemde yardımcı oldu.
Yardıma muhtaçtım.Tek başıma hiç bir şey yapamıyordum.Insanlara ihtiyaç duyuyordum.Eskiden günlük yaptıklarımı,en basit gelen işlerde bile kendim başa çıkamaz hale gelmiştim ne kadar garip.Daha dün gibi hatırlıyorum gördüğüm zamanı ve son saniyeleri..
Ölmediğim için şanslı hissetmeliydim ama ölmüş kadar oldum.Neşem,sevincim hepsi birer kırılmış cam parçası gibi dökülüp gittiler.Her gün yaşam sebebimden bir parçanın düşmesini izliyordum,izliyordular.
Bu kadar kötü düşüncenin yeterli olduğu kararına varınca gitarımı bulmak üzere harekete geçtim.Uzun uğraş sonrasında bir köşeye koyulmuş gitarımı aldım ve oturdum.Ellerim teller üzerinde geziniyordu.Çalmaya başladım ve şaşırtıcı bir şekilde gerçekten kusursuzdu!Ne kadar özlemişim çalmayı.Zengin notalar kulağımda dolaşıyordu.Sanki hepsi odanın içinde uçuşuyorlardı.Biraz geçtikten sonra gitarı kenara bıraktım ve pencereye doğru dikkatlice yürüdüm.Zorda olsa pencereyi açmayı başarmıştım.
Pencereyi açtığım gibi sesleri hissettim.Sıcak rüzgarı tenimde hissettim.Ağaçlar rüzgarın etkisiyle sallanıyor yapraklar ses çıkarıyordu.Bir kaç çocuk topla oynuyorlardı.Minik bir bebek ağlıyordu.Yoldan bir araba geçiyordu.Parkta oynayan çocukların sesleri de kulağımda yankılanıyordu.Hiç birini görmüyordum sadece duyuyor ve gözümün karşısına getiriyordum,hayal ediyordum.
Çünkü bir tek bunu yapabilirdim.Hayal edebilirdim.Yarım kalmış bir resim tablosuydum sanki.Ressam çizmekten bıkmış ve sıkılmıştı.Eksiktim.Yetersizdim ve en önemlisi gereksizdim..
Evet insanlar hayatlarından şikayet eder.En önemsiz olarak gördüğümüz bir çok şey var ama her hangi birini kaybetmeden hayatımıza kattıkları önemi bilmezler.Ne kadar çocuk gördüm annesinin kalbini kıran yaralarını sızlatan.Yapma yalnış deselerde "O kötü bunu hakkediyor"diyenler.Insanlar kedilere nankör derler ama hiç bir kedi annesini uzmezki..
Hiç bir şeyin değerini kaybetmeden öğrenemeyen,zarar gormeden önce ders çıkaramayan varlıktır insan..
Şimdi bende gördüm ahh hayır yaşadım.Her gün yapılan en gereksiz iş bile altın degerindeymiş.Ne arkadaş ne de sahte kardeşler hepsi gerekli değil ,olmasada var hayat elbet.Hepsi çekip gider ,kalbini acıtır ve barıştık desende artık yakının olarak gormezsin.Bunlar boş şeyler önemli olan bu yolda ne için yürüdüğünü bilmek.Acımız,isteğimiz.. Benim aklımda bir cok soru vardi.Aşk ,hayat ve benzeri şeyler ama en önemlisi..Benim yolum nereye?
Odamda takılıp kalmış gece yarısında o perinin bana uğramasını bekliyordum.Evet tam da bunu yapıyordum.Aptallık gibi gelsede bilmiyorum ama bana yapmam gereken bir şey gibi geliyordu.
Saat gece yarısıydı. Etraf sesizdi ve evdekiler huzur dolu odalarına çekilmişti.Merdivenleri dikkatle indim evet alışıyordum buna.Kapıyı açtım ve çıplak ayaklarım soğuk çimenlerle buluşunca titredim, ürktüm.Sonradan minik adımlarla kırık olmadığına emin olduğum çitlere doğru yürüyüp oturuverdim.
Bekledim, bekledim ve bekledim.Kaç saat geçmişti bilmiyorum ve ben donuyordum burada.
Ne bir gelen ne de giden...
Gelmemişti..Birden kendi kendime 'hih'sesi çıkardım.Aptaldım evet tam bir APTAL! Bütün günümü yüzünü bilmediğim bir çocuğu beklemekle geçmişti.Yani ben onun her gün buraya gelip şarkı söyleyeceğini düşünmüştüm.Ne kadar da acınası..
Değişmiştim.Ne istediğimi bilmeyen boş birisiydim işte. Hem yakalanmıştım ona neden tekrar gelsinki buralara..
O kadar sinirlenmeme rağmen ayağa kalkıp gitmek bile istemiyordum.Amaçsızca oturmuş duruyordum öylece.
Kendi kendime şarkı söylemeye başladım gozlerimi kapatmam bir şeyler değiştirmesede yinede kendi dünyama gitmemin en iyi yoluydu bu.(Jaden 'ın söylediği şarkı multimedia'da)Justin'in anlatımından..
Evet bu yaptığım saçmalıktı farkındaydım hem de çok.O bilmiyordu ama ben çitlerin diğer tarafında onun sesli düşüncelerinin şahiti olmuştum ve gitmek yerinde en sevdiğim şarkılardan biri olan Me,Myself And I adli şarkıyı söylemesini hayranlıkla dinliyordum.Nakarat kısmını sadece tekrarliyordu ama bu şarkı hiç bu kadar anlamlı gelmemişti bana.Beni dinlediğini öğrendiğimde ilk başta kızmıştım ama ben..boş verdim.Her hangi bir nedeni yok normalda çoktan işi bitmişti ama yapmadım ışte bu kadar!
" Evet sen kendi kendine kavga eden bir manyaksın ve kendinle bile anlaşamadığın için kenardakilerle anlaşamaman normal canıımm bosversenee.."
Evet içsessim küçük bir gıcık kızdı saniki ve beni sinir etmekte üstüne yoktur(!)
Adını bilmediğim kızın incecik sesinde hayata yeniden dönmüştüm sanki.Tabi o kadar şanslıyım ki,telefonumun çalışmasıyla o da sustu. Telefonum arsızca çalmaya devam ederken ben hala şok dalgasının etkisiyle donup kalmıştım ve zeki olduğumdan sesli bir şekilde lanet okuyarak durumu mükemmeleştirdim.Hemen telefonumu aldım ve ortadan kaybolmak adına koşuverdim.Arayanın kim olduğunu görünce ard arda ettiğim küfürler çoğalmıştı.En iyi arkadaşım ...işin bitti senin!
Jaden'ın anlatımından
Şoktaydım!Yani o durup beni dinliyormuş bende gelmedi sanmıştım.Aptal gibi gülümsedim ve 1 saniye sonra o gülümseme silindi.O oturup beni dinliyordu!
Şey..aslında kızmam mantıksiz çünkü eh. .nede olsa aynısı yapmıştım hem de bir kaç kez.Ama en saçma olan beni dinlemesiydi.Garip sorular ve düşünceler ile birlikte eve girdim ve bugünki şansızlık bir kez daha bana uğradı.Insan etinden bir duvara çarptim ve duraksadım.Bu saatte uyanık olabilecek 2 salak vardı bu evde ve bunlar ben ve Daniel'dı."Ahhh Jaden seranat bitmedimi ya.Iki saattir şarkı söylüyorsun be bücür!Bir rahat vermedin ki!Hem sen neden bu saatte tek başına bahçedesin ?Gerçekten 1 kere görmezden geldim ama yuh yani!"
"Hava almaya çıktım bu kadar!Sabahtan akşama kadar odamda bunaldım işte."dedim.Vay be yalan işinde gittikçe iyileşiyorum.
"Gece yarısı çıkmanın mantığı ne?Sabah sabah hall etsene."
"Bana sabah gece fark etmezdi her türlü karanlık hem gece sakin oluyor etraf acıyan gözler falanda olmuyor."
"Tamam tamam.öyle olsun.Git bakalım odaya."
"Iyi geceler Daniel"dedim ve merdivenlerden yavaş bir şekilde çıktım ve bir ara sonra Daniel'ın sesi kulaklarımda yankılandı
"Yalan konusunda gelişiyorsun minnoş"
Tam olarak "yırttım!"diyemesemde bu da fena sayılmazdı.Şimdilik.
Kafamda sorular dönüp durarken uzak diyarlardaki rüyalarıma dalış yaptım ve dünyanın dönüşünden habersiz uykuya daldım..
Evet bu bölümde bu kadarcık.Eğer geç geldiğini düşünüyorsanız üzgünüm ama yorumlar bolume az geliyor istediğim yere gelmediği için aksatiyorum umarım bu bölüm vote ve yorumlarla zengin olur :* bir dahaki bölümde görüşmek uzereeeee😍😍😍😍
ŞİMDİ OKUDUĞUN
It's Getting Darker
RandomZaman.Hayatımızın yörüngesine belirleyen,bazen bizi kısıtlayan... Hayatının değişmesi bir saniye kadar sürdü.Çünkü o saniyeler içinde kör olmuştu.Peki bu onun hayatı için nasıl bir engel?Özellikle kendini aşka kaptırmışken.. Kör kızın aşk hikayesi...