Hiç düşünmezdim hayatımın böyle değişeceğini.
Hayatım bitmemişti..her şey daha yeni başlıyordu..
Nede olsa her son bir başlangıçtır sadece.
Hayatta kalmamı sağlayan bir çok şeyden vazgeçmek zorundaydım çünkü artık hiç birini yapmayacaktım. Gitar çalamayacak,resim çizemeyecek,şiir yazamayacak ve kitap okuyamayacaktım..
Şu an sadece bir zavallıdan başka bir şey değildim.Bunu kimse inkar edemezdi.Ne annem,ne babam ,ne de Londra'dan LA kadar sadece beni görmeye gelen ablam Maddie..(Medi diye okunuyor)
İçimde yavaşça yayılan karanlığa rağmen giderek küçülen umudum hala parlıyordu.Ama bu umudun anlamı yoktu.Ve olmayacaktı ailem umuda inanincaya kadar.
Koskoca 4 gün!4 gündür bu hastanedeyim ve bugün çıkacak ve eve dönecektim.
10-15 dakika daha bekledikten sonra cirtlak bir ses yankılandı odanın içinde."Hastamız taburcu edilebilir.İşlemler tamamlandı.Sadece arada yani ayda en az 1 kez kontrol gelmesi yeterlidir.Geçmiş olsun.."Görüp görmemesini umursamayarak yüzümü buruşturdum.Kapı tekrar kapanınca nefesimi dışarı verdim sesli bir şekilde.
Ablam Maddie neşeli bir ses tonuyla "Eve geri dönüyorsun minik!!"
"Hey!21 yaşında olman bana minik diye bileceğin anlamına gelmez!Aramızda sadece 4 yaş var!!" diye itiraz ettim.
Bana her zaman destek olacak insanlar arasında 1.sırada yer alıyordu kendisi..
"Kos koca 4 yıl aptal.4 tane 365!" Matematiğinin her halinden kötü olduğu belli olan ama bu kadar aptal olmasına rağmen bir çok kıza taş çıkaracak bir fiziği ve güzelliği olması..haksızlık..
"Her neyse!Hadi ayaklan gerzek.Eve dönüyoruuuuz!"
"Tamam ama bu kör kıza ayaklanması için yardım etmen gerekebilir."dediğimde bir kaç topuklu ayakkabı sesi ve kolumu tutan bur el hissettim.Koluma batan uzun tırnaklar bunun Maddie olduğunun bir göstergesiydi.
10 dakika sonra çıkabilmiştik.Zorda olsa hazırlanmış, arabaya
Maddie yardımıyla binmiş eve doğru yolculuk yapmıştık.
Eve vardığımızda yanimdaki kapı çoktan açılmıştı.Güçlü kolların bedenimi sardığını ve havalandığımı hissettim.
Parfüm kokusunu içime çektiğimde sert bir kokuyla karşı karşıyaydım.Burdan da anlaşıldığı gibi bu abim Daniel'dı.
Onun olduğunu anladığım an içimi bir güven sardı.Anahtar sesleri ve kapının açılıp kapanma sesiyle eve girdiğimizi anladım.Vücudum yumuşak bir zeminle buluştuğunda biraz daha yayıldım.
Bir kaç saniye sonra Daniel 'ın sesi duyuldu "Jaden..hmm..şey..naber??"
Ne söyleyeceğini bilmiyordu.Sesinin geldiği tarafa dönüp "Bana her zaman davrandığıngibi davransana kafama vurup 'Aferim..iyi b*k yedin bücür.'de ve bana ne kadar aptal olduğumdan bahsedip dur.. sinirlerimi boz,dalga geç,küçük düşür,küfür et..ne yaparsan yap ama bana acıma."dedim.
Bunu istemiyordum gerçekten.Sadece göremiyordum.Ama hala bir insandım.Evet artık eskisinden daha çok yardıma ihtiyacım vardı ama ..bu dünyada insalardan isteğeceğim en son şey bana acımaları olacaktı.Bu çok iğrenç bir his.Göremesemde herkesin bana acıyarak bakıp içlerinden 'ay..Zavallıcığa bak..'diyorlar.
Daniel bir kaç dakika blyunca sesiz kalmış ve bu da sinirlerimi bozmuştu.Ona seslendiğimde ise "Efendim seni duyamıyorum.Galiba eğilmem gerekecek. Sesin buraya geimiyor.Seni görmeyeli ne kadar kısalmışsın."dedi.Ve işte eski Daniel'ın beklenmedik dönüşü!
~ 2 GÜN SONRA ~
Gece yarısıydı ve uzun uğraşlar sonucu sessizce odamdan çıkıp bahçeye varabilmiştim.Ama sen körsün?dediğinizi duyuyorum.
İşte sorunuzun cevabı..bu ev benim evim 1 yıldır burada yaşıyorum ve evin her santimetresini ezberlemiş bulunuyorum.Merdiven sayısını bile biliyorum bu yuzden bu kolaydı.
Çimlere uzanmış goremedigim yıldızları izliyordum...
Eminim ay yukarıda ışık saçıyor ve yıldızlarda gökyüzünde birer pırlanta gibi asılı duruyorlardı..
Burda tahminimce 30 dakikadır oyalanıyorum.Canım sıkılmıştı.Bu siyah perdeyi görmek gerçektende hiç iç açıcı değildi..
Ben dalmışken bir ses bütün düşüncelerimi bölmüştü.
Bu bir erkeğin sesiydi ve fazlasıylada mükemmeldi.Kadifemsi sesi beni kendine esir almış,beni uzaklara götürmüştü..
Love me like you do
Beni seviyormussun gibi sev
Love me like you do
Beni seviyormuşsun gibi sev
Like you do
Tıpkı yaptıgın gibi
Hold me tight and don't let go
Bana sıkıca sarıl ve bırakma
What am I to do
Ne yapmalıyım
When you love me like you do?
Beni ne zaman seviyormuşsun gibi seveceksin?
Like you do
Tıpkı yaptıgın gibi
Hold me tight and don't let go
Bana sıkıca sarıl ve bırakma
Baby, baby, baby
Bebeğim, bebeğim, bebeğim
Teach me, teach me, teach me
Bana öğret, bana öğret, bana öğret.
Show me, show me, show me
Göster bana, göster bana, göster bana
The way to your heart
Kalbine giden yolu.
Oh, my baby, baby
Ah bebeğim, bebeğim
I'm begging, lady, lady
Yalvarıyorum, bayan, bayan
Put me in the middle
Beni ortaya koy
That's where I'ma start
Burası başlayacağım yer
I like how your eyes complementing your hair
Gözlerinin saclarını tamamlamasına bayılıyorum
The way that them jeans fit is making me stare
O jean'in layıklığı bakakalmama neden oluyor
Promise, I'll be here forever, I swear
Söz veriyorum, sonsuza kadar burada olacagım, yemin ediyorumKim olduğunu bilmediğim kişinin güzel sesi bir yana,şarkının sözleride en az sesi kadar guzel ve anlamlıydı.Bu şarkıyı daha önce hiç bir yerde duymamıştım ama kabul etmeme gerekirse bir cok sarkıdan daha iyidi.Sesini gerçekten profesyoneice kullanıyordu..işi biliyordu.
Ses çıkarmamak için çaba sarf ediyordum ama bilirsiniz..
Kader bana hep güler ama yüzüyle değil (anlayan anladı )
Yine kader inat oldun diye yaptı yapacağını ve o an oküzgibi hapşurdum (dogru yazdım mı??)
O an sarkı söyleyen çocuk birden durdu.Bana doğru yaklaşan ayak sesleri vardı.Aman tanrım!!!Çitlerin oradan kafasını uzattığı an beni görecekti!
Çok yakındı...Ne yapacağım.şimdi ben?! Yine işi batırdım.her zamanki gibi.Aferin sana Jaden!!
Ayak sesleri net bir şekilde duyulmaya başlayınca nefesimi tuttum..olamaz...
Hey!Selam millet!Baya dır yb yayımlamadım.Nedeni hasta olmam ve pel vaktimin olmaması.Bazı sorunlar yaşıyorum ve bunlara çözüm bulmak o kadarda değil..neyse hatırlatmaları yapayım..telefondan yazıyorum bu yüzden kısa ve yazım hataları var. Ve gece yarısı yazmış bulunuyırum... neyse yorum ve votelarınızı bekliyorum!
Yb görüşmek üzere!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
It's Getting Darker
AcakZaman.Hayatımızın yörüngesine belirleyen,bazen bizi kısıtlayan... Hayatının değişmesi bir saniye kadar sürdü.Çünkü o saniyeler içinde kör olmuştu.Peki bu onun hayatı için nasıl bir engel?Özellikle kendini aşka kaptırmışken.. Kör kızın aşk hikayesi...