Kulaklarımın dibinde yankılanan ayak sesleri telefon zili sesi ile kesildi.
O an içimdeki sevinci anlatamam.Ben zafer dansı yapma isteğimi bastırdıktan sonra konuşnmaları dinlemeye başladım.
"Ne dedin?Ne yani bunu yapamadığınızı mı söylüyorsun bana şimdi?Bu tam bir saçmalık!"ardından derin bir nefes aldı..sinirliydi.Ya telefon konuşması bittikten sonra Çitlerin arkasına bakarsa!Yaranan sevincim korku ve endise hissim tarafından öldürülmüş bulunuyordu.
"Cidden mi?Bunuda mı ben yapacağım?!Bir kerede işinizi doğru yapsanız!!"
Sitem ediyordu resmen karşı hattakine.
"Tamam kes sesini.Geliyorum."demesiyle ayak sesleri uzaklaştı ve bir kac dakika sonra araba sesi..
Ne kadarda şanslı bir insanım ben?!
Bugünlük aksiyon fazlasıyla yeterliydi.Ayaklandım ve hiç bir yere çarpmadan (!) Sepha dışında-anlayamıyorum bunun serce parmağımla alıp veremediği ne var -
Odama sesizce daldım ve yatağıma girdim.Gözlerimi kapadım ve eskiden görmeyi umursamadığım seyleri ne kadar görmek istediğini düsunup durdum (cümle FAIL)
Sonunda inatçılığı bırakıp kendimi uykuya teslim ettim.
-SABAH-
Küçük su damlacıklarının yüzümü serinletmesiyle uyandım.Bu su damlacikları artmaya başladı.
Bir kaç saniye sonra başımdan aşağı bir kova dolusu soğuk şu dökülmesiyle çığlığı bastım
"Daaniiiiieeeeeeeeeelllllll!!Lanet olası çocuk!!"
Ardından kahkaha sesleri.Sinirden kıpkırmızı göründüğüme emindim.
Daniel'ın kahkahası kapinin açılma sesiyle kesildi.
"Yeter artık Daniel!Kaç yaşına geldin?Hala sataşıyorsun kıza!" diye sitem eden annemin sesi duyuldu.
Daniel bıkkın bir şekilde "Tamaaaam."dedi ve odadan çıktı.
Kurulanmama ve günlük işlerimi yapmamda annem bana yardımcı oldu.Üstümüde giymekte küçük bir yardım etmesiyle her şeyim tamamdı.
Aşağı indik beraber ve günaydın diye haykıran Maddie'nin sesi kulaklarımda yankılandı.Rahatsız olduğum,buluşturduğum yüzümden bile belli oluyordu.
Herkes kahvalti ediyordu.Zorla olsada sandalyelerden birine oturdum ve Maddie'nin arasıra yardım etmesiyle kahvaltıda tamamdı geriye kalan tek şey Rihanna'nın güzel sesinin kulaklarımda yankılanmasina izin vermekti...
* * *
Gece yarısı yine sesiz bir şekilde odamdan çıktım.Gıcırdayan merdivenlerden indikten sonra küçük bir çaba sonrası bahçeye açılan cam kapıyı buldum ve kendimi evden dışarı attım.
Çıplak ayaklarımın soğuk çimenle buluşmasıyla tirtedim.
Sonrasında kendimi çimenlerin üstüne atıverdim.
Keşke dün duyduğum melek sesli çocuk yine gelse..
Aklıma her dakika yüzünüzde sesi kadar harika olup olmadığı sorusu geliyordu.
Sesi..muhtemelen kendine ait olan şarkısı..şarkının sesleri içime işlemişti.İliklerime kadar hissetmişdim.Müziğin ritmi bir kaç saniye içinde beni hapsetmişti.
İç çektim.Derin bir şekilde bir kaç defa tekrarladım ama bu uzun sürmedi.Duyduğum ayak sesleri nedense durdurmuştu beni.
Yine o'nun olabileceği düşüncesi sarmıştı beni.Ama bu bir saçmalıktan ibaretti.Bilmiyorum ki o kimin nesi?
Düşüncelerim bölünmüştü.Kalbim hızlanmıştı çünkü bu onun ta kendisiydi.
Farklı bir şarkıyla gelmişti resmen bana.
Yine derin anlamı olan,insanın kalbine dokunan sözlere sahip bir şarkı..
Onu görmek istiyordum ama bunun hiç bir zaman gerçekleşmeyeceğini biliyordum..
Ama şu an tek yapmam gereken kendimi ona bırakmaktı.
You worked two jobs
To keep a roof up over our heads
You chose life for me
No you never gave up
I admire you for the strength you instilled in me
You were so young
You were just my age when you had me
Mom, you were so brave
There was nothing that would stop or get in our way
And I know you will always be there for me
So when you’re lost and you’re tired
When you’re broken in two
Let my love take you higher
Cause I still turn to you
I still turn to you
I still turn to you
It was ’94
The year that everything started to change
From before, You had to be a woman
You were forced to change your ways
To change your ways
Then you found the Lord
You gave your life to Him
And you could not ignore
The love he had for you
And I wanted more of your heart
So when you’re lost and you’re tired
When you’re broken in two
Let my love take you higher
Cause I still turn to you.
I don’t know what I’d do if you left me
So please don’t go away
Everything that you are is who I am
Who I am today.
So when you’re lost and you’re tired
When you’re broken in two
Let my love take you higher
Cause I still turn to you
I still turn to you
I still turn to you
Büyülemiştim..resmen onun sesiyle farklı bir dünyaya trans etmistim.Şarkının sözleri
sürükleyiciydi.
O ustaca sesini kullanırken ,kolay bir şekilde onu durduran kırılan çitle beraber ayağının dibine düşen salak BEN olmuştum.
Gozlerimi sıkıca yumdum ve olacakları bekledim.
Bu sefer işim gerçekten bitmişti..Öleceğim!
Selam aşklar!Nasılsınız bakalım??Bundan önceki gelen yorum ve votelar için minnettarım.Lütfen yorumlarınızi eksik etmeyin.Unutmayınki onlar bana en büyük ilhamı veriyor..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
It's Getting Darker
LosoweZaman.Hayatımızın yörüngesine belirleyen,bazen bizi kısıtlayan... Hayatının değişmesi bir saniye kadar sürdü.Çünkü o saniyeler içinde kör olmuştu.Peki bu onun hayatı için nasıl bir engel?Özellikle kendini aşka kaptırmışken.. Kör kızın aşk hikayesi...