_________________________________________________
"Mesele hiçbir zaman kendimi tutmak değildi mesela oraya geldiğimden beri kendimi tutmayı artık bir oyun haline getirmemdi. Ben Ashly Hargreeves. Hiçbir zaman kendimle inatlaşma gereği duymadan yaşadım. Gözlerimin beklediği ortamda hiç uyanamadım. Her zaman 'Yağmur ruhumu temizliyor ama benim ruhumun temizlenmesi için yağmurun sele dönüşmesi gerekir' dedim. Biliyorum içimde birşey var, giderek yayılıyor. Bir gün beni ele geçirmesinden korkuyorum. Hani olur ya insanın çok yönlü korkuları vardır. Benim tek hissettiğim korku artık kendimi tutmaya başlamaktı."
"Bir adım kalmıştı, belki bir saniye, belki de bir nefes. Hep şunu merak ettim Suyla Ateşi. Su akıp giderken karşısına öfkeden köpüren bir ateş çıkarsa. İlk kim pes eder?" Ateş. Kime sorsam Ateş. Geniş açıdan bakarsak ya bu öfke kat ve kat artarsa...Ya su buharlaşıp yok olursa."
"Ama dur su tekrardan yer yüzüne düşmez mi!? Düşer. Peki ya aynı şekilde mi yer yüzene iner? Buz gibi soğuk bir kar tanesi olarak mı düşer? Yoksa sadece benliği kişiliği değişmiş bir damla olarak mı?...Size neden bunları anlattığımı merak ediyor olmalısınız. Anlatayım. Suyu kendi ruhumu koyuyorum, Ateşe ise...İçimdeki bilinmeyeni. Ya Ateş kazanırsa. Ya içimdeki bu güçlü şey ruhumu buharlaştırırsa. Yeniden doğarım ama öyle değil mi? Değil. Beni ele geçirdiği andaki ruhum geri gelmez bir daha. Değişirim. Hemde tanınmayacak şekilde."
"İşte bu yüzden kendimi tutmalıyım. Bu sefer oyundan değil gerçekten."
(Benim içimden ne çıktı vay be)
Max: Cipsleri kaptım!!
Eleven: Bu harika.
"Diyaloğa bak. Bir yanda neşeli Max bir yanda bıkmış Eleven."
?: Dönmeyi bende düşünüyorum ama gitmeyi sen seçtin.
Ashly: Ne?
Max: Bak Ash bile şaşırdı! Şimdi bence It izleyelim.
Eleven: Harry Potter diyorum hâlâ fikrim değişmedi.
Max: Ama ama It-
Eleven: Harry Potter!
Max: Tamam tamam Harry Potter izleyelim.
"Kendim ile konuşmayı kesmeliyim."
Max: Ash iyi misin?
?: Şey desene hep yaptığını de 'İyiyim, sorun yok'.
Ashly: Benide iyice dramaya bağladın.
Max: Drama mı? Hadi ama iki insanın birbirlerinin arkasından ağlayarak 'Gitme.' demesini mi izleyeceğiz?
Ashly: Elbette hayır.
"Kaşlar kaldırıldı başlar hafif yana eğildi. Anlam vermeye çalışıyorlar."
Ashly: Harry Potter iyi hem ben izlemedim.
Max: Güzell.
?: Kelimeler takıldı boğazında. Hayat sanki bir düğüm adeta.
"Arkadaşımız şair sanırım."
?: Ruhsuz değilim en azından. Şimdi kalk ayağa eve geri dön burası sarmıyor.
"Sana göre hareket etmiyorum?"
?: Hayır ediyorsun.
-1 saat sonra-
?: Pffff.
"Kes sesini sayende filmden hiçbir şey anlamadım."
?: Bak ben senin duygularının dışa vurulmuş haliyim. Gitmek istiyorsun ama istemiyorsun. Karar ver.
"Verdim. Gitmiyoruz."
?: Aptal.
"Kendimle savaş vermek istemiyorum."
"Hani her şey çok ani değişir. Dünya sendeleyecekti bu açıktı. Ne tarafa dönersem döneyim. Ben çıkmaz sokağın ta kendisiyim."
Max: Uykum geldi.
Dedi.
Max: Sanki asırlardır uykusuzum.
Eleven: Dimi dimi, kendimi tek sanıyordum.
"Ne diyeyim bende yorgunum." Dışarıdan birisi sanırım dozu fazla kaçırmış deli gibi öksürüyor." Sanki düzenliycene. Telaffuz gibi. Sanki, bir dakika... 'aaa' 'aaa' 'aaa' 'aaa'. 'aaa 'a' 'a' 'a' 'aaa' 'aaa' 'a' 'aaa' 'a' 'aaa' 'a' 'a' 'aaa'. KALEM KAĞIT HEMEN"
Max: Ashly ne yapıyorsun?
Ashly: Hiç sadece canım sıkıldı.
Max: Ve bu yüzden kalem kağıt mı arıyorsun?
Dedi, şüpheli şüpheli.
Ashly: Resim çizeceğim.
"Kağıt kalemi aldıktan sonra sesi kendimce tekrar ettim"
"----- / -. ..- -- .- .-. .-"
"Mors Alfabesi..."
?: Düşündüğümüz şey mi?
"Evet. "0 Numara" yazıyor. Dışarıdan geldi ise biri bizi çağırıyor anlaşılan."
Max: YE! YE! YE!
Eleven: -Çiğ yumurta yer- ÖĞK! İĞRENÇ.
"Max birden yastığı yırtıp içindeki bütün tüyleri El'in yüzüne fırlattı. "
Max: Ne bakıyorsunuz Allah için? Tavuklar tüylü olur.
"Hepimiz deliler gibi kahkaha atıyorduk."
Eleven: YASTIK SAVAŞI!!
"Birbirimize yastıklarla vurur iken odanın kapısı açıldı."
.
.
."Odaya ketçapları elinde nişan almış Billy girdi!"
Max: Billy-
"Ve birden yüzümüze, her yere ketçap bulaştı.."
Max&Ashly&Eleven: BİLLY!
Billy: Abartmayın yani en azından şekerlenmemeniz için reçel dökmedim.
"Max kaptığı basketbol topu ile Billy'nin kafasına attı."
Billy: MAX!
Max: Billy?
Billy: Max...Her neyse bana fındık ezmesini bulsana ben bulamadım.
Max: Offff.
Billy: Oflama oflama az işe yara.
"----- / -. ..- -- .- .-. .-"
"Aynı ses."
NotOlivia-'ya adıyorum.(Söz vermiştimm)
Valla göründüğü üzere kafama göre atıyorum çünkü çok yoğunum üzgünüm bunun için.
Hadi yavrucaklar 2 ay sonra anca atarım bölüm KJKSJAKJSKAJSJKA <3
BU BU ARADA! Ablanızın içinden neler çıktı görüyorsunuz.
Yorum atın aq yorumlara gülmeyi seviyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hold on to me,,the umbrella academy
Fanfic↳ ❝Don't look at me with those green eyes.❞ Five laughed. ❝What eyes?❞ A book about the Hargreeves family. An outcast child. A girl whose powers were hidden from her and thrown into the lab. Everyone thinks that the girl is adopted like the childre...