6;;

267 42 56
                                    

| Sana zaten hiç inanmamıştım.

Kyungmoon'la birlikte kasabayı geziyordu. Kyungmoon bir şeyler anlatırken o, elindeki pamuk şekeri yemekle meşguldu. "Beni dinliyor musun?"

Şirince gülümseyip boş çubuğu yanından geçtikleri çöp kutusuna attı. "Dalmışım hyung kusura bakma."

Kyung saatine bakıp durdu. "Yetişmem gereken bir randevu var Joong. Sen kafana göre takıl. Sonra görüşürüz." Uzaklaşan Kyungmoon'un arkasından el sallayıp parka yürüdü. Bu saatlerde gençlerin orda takıldıklarını söylemişti Kyung.

Kamelyadaki grubu fark ettiğinde göz devirdi. Yunho vr Felix'ten kesinlikle haz etmiyordu. Jisu kafasını Seonghwa'nın omzuna yaslamış, gözleri çizgi halini alacak kadar gülerken Seonghwa'nın yüzü oldukça ifadesizdi. Yanlarındakiler de kendi aralarında sohbet ederken omuz silkti ve boş bir banka oturup etrafı seyretmeye başladı.

"Hongjoong." Seonghwa'nın sesiyle kamelyaya döndü. Hwa eliyle gelmesini işaret ediyordu. Kamelyaya vardığında tüm gözler üzerindeydi. "Efendim?" Seonghwa elindeki parayı Hongjoong'a resmen fırlattı. "Bize marketten bir şeyler al getir."

Bir yerdeki paraya bir de Seonghwa'ya baktı inanmazca. "Git kendin al. Hizmetçiniz miyim ben sizin." Yunho yine gıcık tavrıyla konuştu. "Ama yeni çocuksun. Ve aramıza katılmak istiyorsan dediklerimizi yapmak zorundasın."

Yerdeki parayı ayağıyla ittirdi. "Aranıza katılmak istediğimi hatırlamıyorum. Şimdi o koca kıçlarınızı kaldırın ve kendi işlerinizi kendiniz halledin." Gitmeden önce arkasını döndü ve direkt olarak Seonghwa'nın gözlerine baktı. "Piç kurusu."

Güneş batarken sarsak adımlarla eve yürüyordu ve düşüncelerini işgal eden kişiden kurtulmaya çalışıyordu. Arkadaşlarının yanında tam bir zorbayken baş başa kaldıklarında fazla değişikti. Arkadaşlarının yanında pek gülmezken onun yanında kahkaha bile atıyordu. Ama ertesi gün bambaşka bir Seonghwa'ya dönüşüyordu ve böyle zamanlarda tek istediği o aptal suratına bir yumruk çakmaktı.

Yanından yürümeye başlayan kişinin kim olduğunu tahmin etmek zor değildi. "Git başımdan."

"Ne o küs müyüz?" Duyduğu şeyle bir kahkaha patlattı. "Arkadaş olduğumuzu bile sanmıyorum Seonghwa. Benim yanımda başka arkadaşlarının yanında başka davranıyorsun sonra da küs müyüz diye soruyorsun. Motoru falan da siktir et istemiyorum."

Hızlıca yürümeye başladığında Seonghwa omzundan tutup durdurdu. "Bu gece aynı saatte gelirim." Dişlerini sıkıp öne geçen Seonghwa'ya bağırdı. "İstemiyorum dedim anlamıyor musun?"

Camı yaklaşık beş dakikadır Seonghwa tarafından durmaksızın taşlanıyordu. Kulaklığındaki müziğin sesini biraz daha yükseltip çizim yapmaya devam etti.

Seonghwa'nın pes edeceğini düşünmüştü ama hâlâ taşlanan camı bunun aksini söylüyordu. Üstelik annesinin uyanması da an meselesi olabilirdi. Oflayıp kulaklığını çıkardı ve balkon kapısını açtı. Balkona çıktığı gibi yüzüne çarpan ufak taşla afalladı.

"Kapıyı birden açtığından taşı çoktan fırlatmış bulundum." Sokak lambasından yansıyan ışık Seonghwa'nın yüzünü aydınlatıyordu ve yine o umursamaz tavır hakimdi yüzüne.

"Camımı taşlamaktan vazgeç. İstemiyorum demiştim sana." Seonghwa yan bir gülüş atıp 'hah'ladı. "Bana motor sürmeyi öğret diye peşimden koşuyordun daha birkaç gün önce. Şimdi ne oldu?"

"O zaman senin bu kadar pislik biri olduğunu bilmiyordum çünkü." Birbirlerine yine dik dik bakıyorlardı. "Hadi ordan. Ben mi pislikmişim?"

Telefonu çaldığında cebinden çıkarıp arayan kişiye baktı ve Seonghwa'ya döndü. "Evine dön Seonghwa. Arkadaşımla konuşacağım." Seonghwa'nın yüzünün asıldığını görmüştü kısa bir anlığına. "İyi. Yarın yine aynı saatte gelirim haberin olsun."

"Siktir. Ciddi misin?" Heyecandan çığlık atmamak için kendini zor tutuyordu. "Ryujin şaka yapmıyorsun değil mi?" Hattın diğer ucundaki kız tatlı tatlı kıkırdadı.

"Sence bunun şakasını yapar mıyım? İki buçuk saat sonra uçağa biniyorum. Yani baş belan geliyor."

Hongjoong kendini sevinç kahkahası atarak yatağına sırt üstü bırakırken karşı evdeki Seonghwa, perdesiz camdan Hongjoong'u izliyordu. Çatık kaşları ve dik bakışlarıyla sanki onu öldürme planı falan yaptığını sanabilirdiniz.

"Ne kadar kalacaksın peki?" Sonunda sırıtmayı bırakıp konuşabilmişti. "Sen beni kovana kadar." Yine Ryujin'in tatlı gülüşü doldurmuştu kulağını. "O zaman geri dönemeyeceksin bücür. Şimdi kapatıyorum. Sen uçak saatine kadar dinlen bende bir şeyler hazırlamaya çalışayım. Annemlere sürpriz olur."

Ryujin'le vedalaşıp telefonu kapattı. En sevdiği arkadaşı tatil için buraya geliyordu, bundan güzel ne olabilirdi ki? Yataktan kalktığında gözü karşı eve takıldı. Seonghwa'nın odasının ışıkları açıktı gerçi nasıl gözüne takılmasındı ki? Dik dik buraya baktığını fatk edince perdeyi çekti ve mutfağa indi.

Ryujin ve Hongjoong kapının önünde sıkıca sarılmışlardı. "Seni çok özledim." Hongjoong dolan gözlerini hırkasının koluna silerken Ryujin'in de ondan bir farkı yoktu.

"Makyajın akmış." Burnunu çekip güldü Hongjoong. "Hep senin yüzünden sulu göz."

Seonghwa garajdaki müzik sisteminden bir şarkı açıp sesi iyice yükseltti. Motorları temizlerken bir yandan da dik dik, gülüşen ikiliye bakıyordu. "Şarkının sesini kıs."

Joong'un inadına sesi daha da yükseltip onlara arkasını döndü ve işine devam etti. "Arkadaşın mıydı?" Hongjoong yüzüne iğrenmiş bir ifade taktı. "Elbette hayır. Eve geçelim hadi."

"Durmadan buraya bakıyordu gözümden kaçmadı. Flört falan mısınız yoksa? Tartışmışsınızdır belki. Yakışıklıymış da bu arada. Kaçırma derim."

Hongjoong şaşkınca Ryujin'e döndü. "Abart Ryu. Sadece komşuyuz ve emin ol pisliğin önde gideni. Ayrıca onunla flört olduğumu düşünmek gibi bir aptallık yaptığını da görmezden geleceğim."

"Biseksüel olduğunu itiraf ettiğin ilk ve tek kişi benim Hong. Öyle düşünmem de gayet normal. Çocuk bakışlarıyla yedi seni." Hongjoong sinirle elini saçlarının arasından geçirdi. "Bu konunun bir daha açılmasını istemiyorum Ryujin. Ayrıca Seonghwa'nın sevgilisi var. Ve mutlular. Aptalca şeyler yapmaya kalkışma."

"Tamam be kızma hemen. Kurt gibi açım yemek yiyelim artık." Joong'un sinirli yüzü yavaşça gevşerken içeri girdiler.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 09, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Greek god  あ seongjoongHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin