16.10.1997

156 26 195
                                    

16.10.1997

-Sevgili günlük,

Bugün çoğu kişinin favorisi olan ama benim son zamanlarda en yoğun olduğum gün olan 'cumartesi'. Nedenini soracak olursan, hayatıma girdiğinden beri herşeyin ayarıyla oynayan todoroki. Her cumartesi nedeni bilinmez ama benim peşime takılıyor. Nereye gidersen gideyim... Her yerde beni buluyor. Üstüme cihaz taktığını düşünmüyorum değil doğrusu.-

...

Yeşil saçlı orta yaşlarındaki genç kadın çalan kapıya doğru yürümüş, delikten baktıktan sonra beklediği surat ile kapıyı aralamıştı. "Hoşgeldin shoto."

"Merhaba bayan inko, yine ben." Yavaşça elindeki poşeti genç kadına uzatmış, yüzüne takındığı gülümseme ile ellerini cebine koymuştu. "Yolda gelirken bizim orda yeni açılan tatlıcıdan birşeyler alayım dedim. Umarım seversiniz. Bu arada izuku evde miydi?"

"Teşekkürler shoto. Dur çağırayım onu. İzuku!"

"Geldim!" Üst kattan gelen ses ile melezin yüzündeki gülümseme genişlerken yavaşça beresini çıkarmıştı. Bir ileri bir geri sallanırken merdivenden gelen adım sesleri son bulmuş, hemen sonrasında yeşilli genç kapıda belirmişti. "Hoşgeldin shoto."

"Hoşbuldumm. Hayret beni böyle yüzünde gülümseme ile karşılamazdın üstüme meteor düştü de benim mu haberim yok." Bunu duymasıyla inko gülümsemiş, meleze katılırcasına kafasını sallamıştı. Bunu gören yeşilli genç kıkırdayarak merdivenlere geri yönelmişti. "Yani istersen geri gidebilirsin projeyi tek başıma yapıp sadece kendi ismimi veririm bende."

"Hayır ama ben öyle demedim kii." Hızla ayakkabısını çıkarıp yeşillinin peşine takılmıştı. "Hep böyle yapıyorsun izukuu."

"Neden bahsettiğini bile bilmiyorum. Anne biz odamda olacağız bir sorun olursa seslenirsin."

"Şimdi de biz mi olduk!"

"Yo."

...

-Geçen gün hoca herkesten ikişer kişilik gruplar halinde bir proje hazırlamasını istemişti. Bir kişi arttığı için ben tek başıma yaparım diye sevinirken hayatımda bunun gibi bir insanı barındırdığımı unutmuştum. Genellikle grup işleri beni gerer. Her ne kadar istemediğimi söylesem de ısrarla benimle birlikte yapacağını söyledi. Tanrım tam bir baş belası...-

...

"Vay be, odanın bu kadar düzenli olacağını düşünmemiştim. Genelde çoğu ineğin odası dağınık olur falan ya. Yoksa beni etkilemek için ben gelmeden önce hemen toparladın mı? Merak etme dağınık odan var diye sana olan aşkım sönmeyecek."

"Tabi tabi ne demezsin." Melez yüzündeki gülümseme ile hızla dolaba doğru koşmuş, elini kulpuna götürüp yeşilliyi izlemeye başlamıştı. "Yani bana şimdi bu dolabı açınca içinde tıkılmış kıyafetler bulmayacağımı mı söylüyorsun?" Yeşilli genç yavaşça masasına oturmuş, eline aldığı kitap ile konuşmuştu. "Buyur dene." Melez genç yavaşça dolabı açmış, içindeki katlı kıyafetleri görmesiyle gözlerini sinirle kısmıştı. "Geceden beri toplamaya çalışıyorsun değil mi? O yüzden gece mesajıma attığım mesajlara cevap vermedin."

"Shoto erken yattığımı biliyorsun değil mi- ah, bunun için kendimi yormayacağım. Salak beynine ne getirirsen getir. Yeter ki şu projeyi yapalım."

"Tamam."

...

"'Atina'nın hemen güneyindeki bir kasabada bilmem kaç yüzyılında dünyaya gelmiş olan'- uff izuku ben çok sıkıldım." Melez sandalyede dönmeyi sürdürürken bir yandan da yatakta oturmuş, elindeki deftere not alan yeşilliyi izliyordu. "Hadi ama shoto. Önemli olan her yerin altını çizdim ben. Sadece okuman gerek."

02.09.1997-tododekuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin