5.Bölüm(Bakarken kıyamamak mı? yoksa baktıkça doyamamak mıdır aşk)

84 3 0
                                    


Herkes dünden beri çok yorgundu. Çok geç kalkmıştılar. Beyza iyiydi, ama diğerlerinin araları hala bozuktu. Sat 2'ye geliyordu. Sadece Mine uyanıktı. Kendine bir kahve yapıp balkonda etrafa bakıyordu, yarım saat boyunca balkonda durdu.


Mert uyanmıştı ama aşa inmiyordu. Telefonuyla uğraşıyordu. Birden kapısı çaldı.

"Girebilir miyim?" dedi Mine

"Gel" Mine odanın içine girince soğuk bir sesle "Ben dışarı çıkıyorum"

Mert yataktan yavaşça kalkarak Mine'ye yaklaştı. "Nereye gidiyorsun sabah sabah"

"hiç öylece yürüyücem"

"Bende geliyorum"

"Hayır tek gidiceğim"

"Bende yürümek is3tiyorum" Mine hiç bir şey söylemeden odadan çıktı. Merdivenlerden hızlıca aşa indi. mert peşinden koşuyordu ona yetişmek için. mert koşarken Ömer'le çarpıştılar.

"Lan nereye"

"Biz dışarıdayız, görüşürüz"

"Olum saat da 2. Hem bu saate ne yapacaksınız dışarda. Mert" diye bağırdı Ömer. Mert evden çıkmıştı bile.

Mert bir yandan ayakkabısını giyiyordu bir yandan Mine'ye bağırıyordu

"Bekle lan"

"Beklemiyorum lan var mı" Mine sinirle duraksadı. Mert de ona bakıyordu, aralarındaki mesafe çok azdı ama gene de geri çekilmiyorlardı.

"Bak Mine"

"Ne"

"Sen bu gün tersinden mi talktın"

"Ya Mert dün ki olanları unutun mu sen"

"Yo, hayır hatırlıyorum"

"He ona göre davran o zaman"

Mert Mine'nin ne demek istediğini anlıyordu ama anlamıyormuş gibi yapıyordu.

"Nasıl davranıyorum ki" dedi Mert Mine'ye daha da yakınlaşarak

"Bence olması gerektiği gibi davranıyorum"

Mine geri bir adım atacakken Mert onun kollarından yakaladı .

"Düşüceksin" diye fısıldadı.

"Yok düşmem" Mert Mine'ye çok yakındı.

Mine kollarını çekmiyordu bile.

"Yoruldum Mert" diye fısıldadı Mine.

"Bende yoruldum"

"Serdarla barışırsınız dimi. Benim yüzümden küsmeniz istemiyorum"

"Bilmem belki barışırız" dedi.

Yağmur yayıyordu ama onları takmıyordu. 

1 saat sonra...

Mert ve Mine  hala evde değilerdi. Marketelerdi.

"Ya o bayat bayat"

"Değil sapa sağlam, görmüyor musun"

"Ya Mert cidden çürük"

"Of tamam al be"

Mine ve Mert market arabasını almış geziyorlardı. Mert market arabasının içine Mine'yi koyarak onu hızlıca götürüyordu.

"Dur çok hızlı. Herkes bize bakıyordur"

Mine gülerek konuşmaya çalışırken Mert hala hızlı hızlı arabayı sürüyordu. Yarım saatlerini orda harcamışlardı. Çok yorul muştular. Gülerken, konuşurken evin kapsının evine gelmişlerdi.

"Of bir vurmuştum var ya tipi kaydı çocuğun" dedi Mert ciddi bir şekil de anlatarak. Mine ona gülerken bir yandan da zili çaldı. Serdar onlara kapıyı açarken hiç bir gülümseme bile yokken "Neredesiniz siz"

"Sana ne"

"Sizi bastığım yetmemiş gibi birde sabah sabah birlikte dışarı çıkıyorsunuz" dedi Serdar haddini aşarak. Mert ona ters ters bakarken üstüne yürüdü Serdarın.

"Sen mal mısın arkadaşım. Kız dün gece korkmuş o yüzden yanında yattım ne var bunda"

"Çok şey var anlamıyor musun. Gerçekten anlamadın dimi"

"Neyi olum"

Serdar konuşmaya başladığından itibaren Mine Beyza'nın yanına gitmişti.

"Bak bu kız annesi ve babasının boşluğunun doldurmak için seninle bu kadar yakın"

"Ya ne alakası var salak salak konuşma"

"Ya olum dur bir bildiğim varda söylüyorum"

"Ne biliyorsun"

"Üzüleceksin ama"

"Söyle Serdar" diye bağırdı Mert.

"Ya tamam bağırma. Ben şimdi dünden önceki gün Ömer'le lavabo kavgası yapmıştık. Sonra ben Beyza'yla yukarı çıktım. Senin odandan duvardan duvara konuşuyorduk ya. Ondan sonra akşam olunca Beyza Mine'nin odasına girdikten sonra bir mektup bulmuş" dedi Serdar. Mert sinirle "Yalan söyleme Serdar" diye bağırdı

"Ya abi ben sana neden yalan söyleyeyim. Dinle mektupta şöyle yazıyordu; 

Ben Sude (Mektup Mine Abay'a)

Selam Mine. Bu sana ikinci mektubum.1. sinde beni dinlemedin bu sana son mektubum mu beli olacak. Mert'in içeceğinin içine sana verdiğim ilacı koymamışsın, sen beni salak mı sandın. Her şeyi anlıyorum. Eyer o bardağın içinde ki içeceği o ilaçla karıştırsaydın Mert bu gece beni arardı. Annenle babanın yerini öğrendim. Ama eğer dersen ben iki günlük tanıdığım bir çocuğun annemle babam için satamam diyorsan o senin malığın tabi canım. He bu arada Serdarın içtiği şeylerin içine de koy tabi. Nedenini soracaksan söyliyim canım, çünkü Mert uğruna bıraktığım çocukla Beyza eskiden sevgiliydiler. Biliyorsundur zaten. "Serdar da hayal görüp Beyza ile arasının bozulmasını istiyorum. 

Sude Gümüş

Mert şok içinde Serdar'a bakarken Serdarda onda bakıyordu.

Devam edecek...


ruhumdaki sesWhere stories live. Discover now