9.Bölüm(Belki de...)

76 2 0
                                    

Resmen böyle deliler gibi koşuyorduk

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Resmen böyle deliler gibi koşuyorduk. Mutluydum ama içimde büyük huzursuzluk vardı. Evet onun yanındaydım ama..., evet şuanda onunla mutluydum ama içimde çok büyük bir dert, sıkıntı her neyse işte vardı bir şeyler.

Öylece yürüdük el ele.

"Mine"

"Efendim"

Mert duraksadı birden ne olduğunu anlamamıştım başta.  Mert elimi elinden ayırıp Sude'nin üstüne doğru yürümeye. "Neden yaptırdın bunu ona, ne istedin ondan. Neden ayırmaya çalıştın, susma söyle. Cevap ver bana" diye bağırdı Mert. "Mert dur"

"Sen karışma Mine"

"Mert" diye bağırsam da fayda etmedi. Koştum yanına, o çoktan Sude'nin yanına gidip hesap sormaya başlamıştı.

"Mert ben böyle olsu-"

"Ya yalan söyleme. Böyle olsun istemdin madem neden yaptın"

"Mert dur artık"

"Seni geri kazanmak için" dedi, duraksadı. Kafasını dikleştirerek "Senin benim olman içindi hepsi. Zaten sevgilin dediğimi yaptı"

Mert bana dönerek "Neyi yaptın"

"Ya sen bilmiyorsun dimi"

"Neyi bilmiyorum Mine"

"Mert bir şey değ-"

"Neyden bahsediyor o zaman bu"

"Saçmalıyor"

"He, saçmalıyorum aynen. Senin bu sevgilin senin içtiğin şeylere ilaç dökmeyi kabul etti. Ama ilaç işeye yaramadı"

"Ne"

"Evet hadi benim bunu sana teklif etim okey sıkıntı bende. Peki sen bu kadar çok sevdiğin birisini neden ilaçla halisyasyon görmesini istedin Mine"

O an dona kalmıştım, büyük patladım.

"Ne diyorsun sen ya" deyip Sude'nin üstüne yürüyerek onun sağ omuzunu ittim.

Mert kolumdan tutarak "Neyden bahsediyor. Niye bu kadar sinirlendin"

"Söyle, söyle de rahatla artık kaç ay tutun içinde. Söyle artık herkes rahatlasın" diye bağırdı Sude.

Derin bir nefes alıp Mert'e baktım. Bana dolmuş gözlerle bakıyordu.

"Mert, ben"

"Sen ne?"

"Mert ben annemle babamın yerini öğrenme karşılığında seni ve Serdarın içtiği şeylere ilaç döktüm"

"Ne"

"Evet"

"Ben istedim, üstüne gitme"

"Sen karışma" diye bağırdı. O an gözlerimi kapadım olacakları tahmin ediyordum.

"Tam her şey oluyor diyorum ama sen gene bir bok yiyorsun. Siktir ya"

"Mert haksızım sana ve Serdar'a yaptığım şey yüzünden, ama ne olur beni de anla"

"Neden bana söylemedin. Neden bunca ay senin bu hataların yüzünden benim gözüme uyku girmedi. Bana söyleseydin ya, ya ban söylemek bu kadar mı zordu. Ben o ilaçı içerdim, seninle annenle babanı bulmaya da gelirdim. Ama sen yeter ki bana anlat, ben bunun için yanındayım, sana destek olmak sana güvenmek seni onaylamak için ben bu yüzden senin sevgilinim"

Dolmuş gözlerle ikimizde bir birimize bakıyorduk "Özür dilerim Mert"

"Hayır, hayır sen özür dilenecek bir şey yapmadın. Böyle olması gerekti, sen bize zarar verecek birisi değilsin" dedi Sude'ye döndü "Ya birisi seni bir olaya bağlayıp seni yapmak zorunda bıraktı yada. Mecbur kaldın"

"Evet mecbur kaldı"

"Sen sus seninle konuşmuyorum ben"
"Okey madem barıştınız ben gidiyim artık"
"Defol git. Bir daha da karşıma çıkma" diye bağırdı Mert. Mert yavaşça bana dönüp alnını anlına yasladı. "Keşke bana söyleseydin güzelim" diye fısıldadı kulağıma.
"Haklısın hata yaptım"
"Şimdi eve gidip herkese olayları anlatıcaz. Çünkü kimse olayları tam bilmiyor"
"Tamam" dedim. Haksızdım ama o gende benimleydi. Belki de...

Yarım saat sonra...
Eve gelmiştik tam kapının önünde bir birimize bakıp nasıl söyliyeceğimizi planlıyorduk. Mert bir anda elimi tutup "hadi çal" dedi. Ona gülümseyerek kapıyı iki kere tıklatım.
İçerden 'kim o' sesi geldiğinde kalbim o kadar hızlı atıyordu ki anlatamam, korkuyordum.
Kapıyı açan Beyza oldu. Beyza bişe bakıyordu biz ona "Getirdin mi" dedi önce soğuk bir sesle Mert kafasını salladı. Beyza bir anda havaya uçarcasına boynuma atladı birden, ben anlık bir şok geçirdim o an. "Gelmiş gelmiş"
Beyza beni içeri alırken Mert elimi bırakmıyordu. Sanki küçücük bir çocukmuşum oda benim babammış  gibiydi. Evet babam gibiydi. Babam gibi kokuyordu, babam gibi gülüyordu. Neyse. Biz içeri girdik , Beyza bizi salona götürdü Serdar ve Ömer bize çok ciddi bakıyordu, dedim aha kedin bunlar Kızıcak. Serdar ellerimize bakıyordu, birden "Heyt be kardeşim. Oldunuz sonunda" giyince ağlayacak gibi oldum resmen. Ömer'de kalkarak "hayırlı olsun yenge" diyip benimle kafasını tokuşturdu. "Lan korktum öyle sinirli sinirli baktınız sonra fırladınız. Sizi şerefsizler" dedi Mert onlara gülerken Serdar la göz göze geldik. Yanıma geldi "Mine. Ben özür dilerim. Benim olaylardan sonradan haberim oldu Bey anlatı her şeyi bana. Mert'i üzerdin diye o gün Mert'i uyardım"
"Sorun değil boş verin artık ya. Birlikteyiz"
Dedim Beyza gülerek yanıma geldi elini omuzuma yasladı. "Evet bence bu gün bir filim izleyelim olur mu"
"Tamam olur. Mert ben bir annemi arayayım"
"Tamam güzelim, gelişimi seninle"
"Yok gerek yok"
"Tamam" dedi Mert. Ellerini ondan ayırarak lavaboya gitim. Aramalara girip annemi çaldırdım, açtı.

-Alo anne ben arkadaşımdayım haberin olsun
-tamam kızım geç kalma ne zaman dönersin
-gece dönerim ben siz uyuduktan donra falan filim izliyicez. Korku dilimi falan herhalde
-Bak sonra gece gece beni arayıp anne gel beni al deme
-tamam tamam hadi öptüm bay bay
Dedim gülerek. Lavabodan çıkıp salona gitim. Film seçiyorlardı, Serdar Ömer'in ağzına leblebi atıyordu, Mert'de  onları itiyordu önlerimden çıksınlar diye.
"He geldin mi Mine" dedi Beyza beni çekiştirerek.
"Bu film nasıl. Mert seçti" dedi koluma vurarak
"Güzel, çok güzelmiş" dediğim anda Mert bana bakmıyordu ama yan pozisyonundan sırıtıyordu. Serdar gelerek "Seçtiniz mi"
"Evet. Bunu izliyeceğiz"
"Ow, aşk"
"Sen seversin Serdar" dedi Ömer
"Kim sevmez ki"
"Ben sevmem" dedi Ömer
"Ha, sen ne anlarsın aşktan"
"Evet işte anlamam sorunda bu"  bir anda gülmeye başladık.
Devam edecek...

ruhumdaki sesWhere stories live. Discover now