Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Eleanor, telaşla yeşil kapıdan geçerek Michael'in odasına daldı. Tatlı iblis, onca yıl boyunca asla değişmeyen ofisinde, sandalyesinde kurulmuş, ayaklarını masasına uzatmıştı. Elinde bir gitar tutuyor, ses kayıt cihazını açmış bir nota çalmaya çalışıyordu. Görünüşü ise... Her zamanki gibiydi. Üzerinde oldukça resmi duran bir takım elbise, onu olduğundan çok daha tatlı gösteren gözlükler ve beyazlamış saçlar. Kesinlikle 'iblis' dendiğinde aklınızda oluşan görüntüden çok uzaktı ama bu cennette olan herkes ona bayılırdı.
Telaşla ofisine dalan Eleanor'a boş gözlerle baktı. Birlikte yaşadıkları o kadar yıl boyunca en son onu bu kadar endişeli gördüğünde cehennemin ortasında onları kovalayan bir grup iblisten kaçarak hayatlarını karartması muhtemel olan bir yargıçın odasına gitmeye çalışıyorlardı.
Michael daha ne olduğunu sormaya fırsat bulamadan Eleanor konuştu "Chidi kapıdan geçmeyi düşünüyor."
Michael, elindeki gitarı sandalyesine bırakarak ayağa kalktı ve "Gerçekten mi?" diye sordu "Hazır olduğunu söyledi mi?"
Eleanor, gözlerini Michael'den çekip ayakkabılarına dikti "Tam olarak öyle demedi ama yaklaştığı belli. Bir şeyler yapmalıyız!"
İblis, gergince yerinde kıpırdanarak "Tamam, hayatına heyecan katacak bir şey bulmalıyız. Onu İyi Yer'de kalmaya ikna edecek bir şey..." diye mırıldandı ağzının içinden. Jason gitmişti, Tahani yeni sakinler için mahalleler hazırlandığından birkaç yılda bir ancak görüşebiliyorlardı, Chidi'nin de gitmesini kesinlikle istemezdi.
Sarışın kız heyecanla "İyi fikir!" dedikten sonra hemen "Janet?" diye seslendi.
Bunu der demez Janet, odaya bir 'bip' sesi ile ışınlandı.
Janet, garip gruplarının en zeki kişisiydi - tabii bunun nedeni evrendeki tüm bilgileri bilmesi de olabilirdi, belki. Kahverengi uzun saçları ve çikolata rengi gözleri, bembeyaz teni, ortalamadan biraz daha uzun boyu ve her Janet'ın giydiği klasik Janet kıyafeti ile tipik bir İyi Janet idi. Ama o sıradan bir Janet'den fazlasıydı, evrendeki en gelişmiş Janet idi. Ayrıca diğer Janetların aksine tüm duyguları hissedebiliyordu, yani normal bir arkadaş gibiydi onlar için. Robot olduğunu ısrarla reddeterdi kahverengi saçlı robot.
"Merhabalar!" dedi yüzündeki alışıldık gülümseme ile. Eleanor, onun selamına karşılık vermeden hızla "Janet, Chidi gidiyor." demesiyle Janet'ın yüzündeki gülümseme soldu.
"Bana, Chidi'nin burada kalmak istemesini sağlayacak bir şey bulabilir misin?"
Janet, sesindeki melankolik tını ile konuştu "Eğer doğru zaman gelmişse, bunu engelleyebileceğini sanmıyorum..."
O an, Eleanor'un kırılma noktasıydı. O, sevgiden yoksun bir hayat yaşamıştı ölmeden önce. Asla anne ve babasıyla gerçek bir ilişkisi olmamıştı, arkadaşlarının hepsi sahte idi ve hayatı boyunca sadece iki kişiye seni seviyorum demişti. Birincisi; Stone 'Cold Steve' Austin ve ikincisi karanlık bir barda kendisine Stone 'Cold Steve' Austin olduğunu söyleyen bir adamdı.
Ama ne gariptir ki, o sevgiyi öldükten sonra tatmıştı. Onun için adeta bir baba figürü olan Michael, onlar uğruna defalarca kez işkence görmeyi asla sorun etmeyeceği arkadaşları Tahani, Jason ve Janet, ve ruh eşi Chidi Anagonye... Ve onu kaybetmek istemiyordu. Lanet olsun, Eleanor Shellstrop birini kaybetmek istemiyordu!
