huhuuu ikinci bölümle buradayım eğer sevilirse devam edicem bende güzel gidiyor
arabadan gelen tıkırtılı sesler, güneşin arabadaki kadife kumaşı ezip geçmesi, bi kaç kuşun huzur verici sesi, sabah olmuştu değil mi?
Jimin gözlerini yeni güne aralaması böylesine kısa sürmüştü. hala gelmemişler miydi Jeon krallığına. çok midesi bulanıyordu saatlerdir fazla engebeli bir yoldan geçiyorlardı. hafifçe doğruldu iki büklüm yattığı koltuktan, sürücü adama yaklaşıp durmasını söylemişti. sürücü ilerideki kral ve prense bağırmış ve omega prensin durmak istediğini söylemişti.
Prens Jeon atıyla arabaya yaklaşmış, ve durmasını emretmişti. araba durunca Jimin yavaşça inmişti arabadan. gözlerini kamaştıran güneş ışığı yüzünden elini siper etmişti gözüne doğru. Prens Jeon atından inip omegaya yaklaşmıştı.
"bi sorun mu var omega?"
Jimin kafasını olumsuzca sallamış ve derin bir nefes almıştı.
"endişelenmeyin prens Jeon sadece biraz midem bulandı. hassas bir midem var kusura bakmayın lütfen"
Jeon ellerini sorun yok manasında sallayıp yavaşça Jimin'e yaklaşmıştı
"sorun yok omega rahatça nefes al sonra yolumuza devam edebiliriz"
Jimin Jungkook'a dönüp merakla Prense bakındı. alfa da ona sert çehresiyle bakıyordu.
"ne kadar yolumuz kaldı prens Jeon"
Jeon arkasına biraz bakındığında surların gözüktüğünü görmüştü. prense dönüp konuştu
"çok az kaldı 1 saatlik yolumuz var omega"
Jimin gülümseyip kafasını salladı arabasına binmek istemiyordu, hem çok sallanıyor, hemde çok nefessiz kalıyordu orada.
"prens Jeon atınıza sizinle beraber binebilir miyim? araba fazla nefessiz bir alan midem bulanıyor fazlaca"
Alfa kafasını hızla sallamış eliyle atını göstermişti. atına doğru ilerlemişti.
"tabii ki binebilirsin Jimin, bide sizli bizli konuşmayalım omega. benim eşim olacaksın böyle konuşmamıza gerek yok"
Jimin gülümseyip kafa salladı, alfa ona karşı fazlaca kibar davranıyordu. ata yaklaşıp simsiyah atın yelelerini okşadı. Prens Jeon'un yardımıyla ata binmişti. alfa da omegadan sonra ata binmişti.
"sıkıca tutun omega lys fazla hızlıdır kollarını bedenime sar"
Jimin gergince kısa kollarını Alfanın geniş bedenine sardı. Alfa öyle güzel hissetmişti ki Jimin'in kolları sayesinde. içindeki huzur gökyüzünü dolduracak kadar büyüktü. alfa hayatında ilk defa böyle iyi hissediyordu.
omega ise kafasını alfanın sırtına yaslamış, kolları alfanın geniş ve kaslı bedenini sarıyordu. at hareketlenince daha da sıkı tutundu kaslı bedene, saçları rüzgarda birbirine giriyor kokuları birbirine karışıyordu.
bir saat hızla geçmiş ülkenin topraklarına girmişlerdi, Jeon ülkesine gülümsüyordu, herkes arkasındaki omegaya bakıp gülümsüyordu. prens Jimin, Jeon halkı tarafından sevilmişti.
"topraklarıma hoşgeldin biricik eşim ve omegam"
Jungkook'un yüksek sesle söylediği şeyler kalbini hızlandırmış ve onu deli gibi heyecanlandırmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
marguerite
FanfictionPark Jimin istemeyerek evlendiği alfa prense aşık olur ben Park Jimin, Park krallığının tek omega prensiyim. Kral babam beni Jeon krallığının prensi, Jeon Jungkook ile arsa ve güç için evlendirmişti. istemeyerek gittiğim Jeon topraklarının yuvam ola...