oy istiyorum
alfa yorgunlukla merdivenleri çıkarken ne ara gece olduğunu düşünüyordu. bu gün ilk defa omegayla birlikte uyuyacaktı, içindeki heyecan çoktu ama belli etmiyordu büyük olan. uzun bir merdiven yolu sonrasında kocamana kata ulaşıp, en sondaki kapıya ilerledi. ses çıkarmamaya özen göstererek yavaşça kapıyı açıp içeri girdi. oda buram buram Jimin'in papatya kokulu fermonlarıyla dolmuştu.
kokunun sahibini bulmak ister gibi gezindi gözleri Jungkook'un koca odada. omegası kocaman yatakta cenin pozisyonunda uyuyordu. kolları arasında bi yastık sıkıştırmış, tek bacağını da yastığa sarmıştı. Jungkook gördüğü görüntüyle anında rahatlamış ve hafifçe gülümsemişti omegaya.
Jeon Jungkook fazlasıyla kaba bir adamken, istemeyerek buraya gelen eşine iyi bakmaya çalışıyordu. Jimin'in dağınık saçları, kurumuş dudak kenarları, dağılmış kıyafetleri onu düzensiz göstermesi gerekirken aksine Jimin'i daha da mükemmel yapmayı başarmıştı. hadi ama Jimin zaten mükemmel değil miydi?
Alfa prens sessizce odanın içindeki giyinme odasına girip üstündeki pis kıyafetleri çıkartıp yerine, daha temiz ve rahat olanları giymişti. içeri tekrar dönüp dolaptan yedek yastığı almıştı, yastığı Jimin'in yanına koyup hafifçe uzanmıştı omega prensin yanına.
Jimin yataktaki sallantıyla gözlerini hemencecik aralamıştı, çok hafif bi uykusu vardı omeganın.
Jungkook hafifçe gözlerini pörtletti
"oh kusura bakma Jimin-ah rahatsız ettim seni"Jimin ilk idrak edemese de sonradan kendine gelip gülümsemişti,
"sorun yok alfa uykum çok hafiftir"Jungkook Jimin ile alakalı bi şey öğrendiği için mutlu olmuştu, sonuçta eşini tanıması gerekiyordu. mesela sevdiği yemekler, alışkanlıklar, hobileri, fobileri, sevmediği şeyler vs vs
"bunu bildiğim iyi oldu, artık daha sessiz olucam omega"Jimin yavaşça doğrulup ayağa kalktı, üstündeki kürkten kurtulup kürkü yandaki tekli koltuğa attı. odayı inceleme fırsatını şimdi bulmuştu. oda da upuzun kırmızı kadife perdeleri, kocaman bi yatak ve yanında iki ufak komidon vardı, işlemeli bir tavanı göz alıcıydı kocaman bir bolkonu ve büyük camın önündeki iki tekli kırmızı koltuk ve ortadaki sehpa da odaya uyum sağlıyordu, yatağın kenarında perde kumaşından yapılan ufak perdeler ve banyoyla giyinme odası vardı, oda epey büyüktü velihat prens ve eşi içindi sonuçta.
Jimin odayı incelemeyi bırakıp giyinme odasına girdi, pijamalarını seçip üstüne geçirdikten sonra sevgili eşinin yanına gitti. Jungkook koca yatağın ortasına oturmuştu, ona dönüp yatağa oturdu.
"uyumayacak mısın alfa?"
Jungkook Jimin'e dönüp kafasını olumsuzca salladı.
"hadi birbirimize sorular sorup birbirimizi tanımaya çalışalım Jimin"Jimin bu fikri beğenmiş, yatakta doğrulup yastığı kucağına almıştı.
"olur hadi başla"
"en sevdiğin yemek"
"hmm tatlı tavuk ve pilav"
Jungkook parmağını Jimin'e uzattı
"sıra sende"
"en sevdiğin renk"
"siyah ve yeşil"
"gözlerim gibi"
Jungkook hafifçe gülümseyip Jimin'in saçlarını okşadı.
"gözlerin yeşil değil Jimin, senin gözlerin cennet cennet"Jimin kafasını eğip hafifçe gülümsedi sonra kafasını kaldırıp alfaya baktı
"teşekkür ederim ve sıra sende"
Jungkook soruyu düşündü
"burcum ne?" Jimin kucağındaki yastığa sıkıca sarıldı "terazi seninki ne?" "başak" Jimin kaşlarını çattı "ah soru hakkımı yedim tekrar sıra sende" "hmm fobilerin ne?" Jimin bu soruya yutkunup Jungkook'a döndü "yükseklik.." Jungkook Jimin'in gerildiğini anlamıştı ve hemen ortamı dağıttı "sıra sende min"Jimin ona min denmesinden hiç hoşlanmazdı ama Jungkook diyince güzel gelmişti kulağına "soru bulamıyorum Jungkook hadi uyuyalım uykum geldi"
Jungkook rahatça yatağa uzandı "hadi yatalım benimde çok uykum var" Jimin de Jungkook'un yanına uzanıp üstüne battaniyeyi çekti.
belli bi süre sonra ikisi de derince bi uykuya dalmıştı.
...
sabah olduğunda her şey gayet normaldi ta ki kraliçe minsoo bağırarak Jimin'i uyandırana kadar. kraliçe Eun mi ve kraliçe Min soo yine birbirine girmişti. kraliçe Eun mi oğlunun ve gelininin bu katta kalmasını savunuyor, kraliçe min soo da kızıyla kendisinin bu katta kalmasını istiyordu. nedeni ise Jimin'in hala Jeon soyadını taşımaması ve bu katı sırf soyad yüzünden hak etmemesiymiş.
"iyice saçmalıyorsun Min Soo, sen nasıl oğlum ve gelinimin katına göz dikersin?!"
kraliçe Jeon oğlunu ve gelinini en iyi şekilde koruyordu ancak, Kraliçe min soo fazlaca sinirliydi bu duruma. "ben bi Kraliçeyim. Jimin ise hala Jeon soyadını almamış bi omega prens."
Jeon Jungkook gözlerini bu cümleleyle açmıştı güne, sevgili eşi ondan önce uyanmış sessizce yatakta oturuyordu.
"hey bu sesler de ne böyle?"
Jimin sinirle ayağa kalkıp üstünü giyindi. "annen ve kraliçe min soo kavga ediyorlar" giyinme odasına girip üstüne saks mavisi uzun kollu elbisesini giymiş, boynuna yakutlarla süslenmiş olan kolyeyi takmıştı, saçlarını da düzeltip aynı renk incecik bir sarmaşık gibi olan tacını takıp odadan dışarı çıkmıştı. alfası da onun peşinden geliyordu.Jimin sinirle iki kraliçenin yanına gelmişti. Kraliçe Min Soo Jimin'i görünce koca bi kahkaha atmıştı "sonunda uyanabilmişsiniz omega prens" Jimin hafifçe gülümseyip kraliçe Jeon'u arkasına alarak kraliçe Min Soo'nun karşısında durdu.
Min soo sert bakışlarını omegaya atıp onu gözleriyle delik deşik ediyordu "evet kraliçe min soo uyandım, ancak bu sizin için iyi mi kötü mü pek anlamış değilim" min soo yine koca kahkahasını koca salona bırakıp Jimin'e baktı "burayı hak etmiyorsunuz prens Jimin daha evli bile değilsiniz velihat prensle" Jimin dudaklarını yalayıp tehditkar bakışlarını min soo'ya yolladı
ortam gerim gerim gerilmişken Kraliçe ve Prens omegayı seyrediyordu " eğer sorun soyadımsa sizin Jeon soyadını taşıdığınızı göremiyorum, boynunuzdaki mühür size bu katı hak etme pozisyonuna getiriyorsa sizde karşınızda kim olduğunu unutmayın. sizin karşınızda velihat prensin eşi omega Park Jimin duruyor, ha bugün ha yarın zaten evlilik törenimiz yapılacak. ben veliahtın yavrularını taşıyacak omegayım, ilk önce kraliçe Jeonla sonra da benimle nasıl konuşmanız gerektiğini öğrenin kraliçe min soo"
min soo kaskatı kesilmiş ama hala dimdik duruyordu. Jeon eşine hayranlıkla bakıyor, kraliçe Jeon ise içinden aferin gelinime diyordu. "ha bide kraliçe Jeon bu sarayı yönetiyor, bu saray onun emri altında. kimin hangi katta kalacağına o karar verir, buna karışmak size düşmez kraliçe min soo. ve kendisi velihat prensin annesi ayrıca Jeon soyadını taşıyan kralın mühürlü eşi. bir daha sakın kraliçemle bu şekilde konuşmayın kraliçe min soo aksi takdirde bu sefer kral Jeonla konuşmam gerekir."
Kraliçe Jeon gururla gelinini izlerken Min soo hiç bir şey demeden oradan ayrılmıştı Jeon jungkook eşine hayranlıkla baka kalmıştı. "Jimin sen daha demin ne yaptın öyle" Jimin kaşlarını çatıp alfaya baktı "kraliçemle böyle konuşamaz alfa çok sinirlendim" kraliçe Jeon hızla Jimin'e sarılıp sarı saçlarını öptü
"çok gururlandım çok sevdim seni Jimin umarım sende bizi seversin" Jimin kocaman gülümseyip kraliçe Jeon'a döndü "sizi seveceğim cidden, ve teşekkür ederim kraliçem" kraliçe oradan ayrılıp kralın yanına giderken Jimin Jungkook'un yanına yaklaştı. "Jungkook bir sonraki hilal gecesinde evlenelim" Jungkook gülümseyip Jimin'in saçlarını okşadı "sen nasıl istersen öyle olsun bi sonraki hilal gecesi 8 gün sonra güzelce hazırlanabiliriz ben krala haberdar edeyim" Jimin gülümseyip Jungkook'un arkasından gidişini izledi, güzel bir gün gibi başlamasa da öyle olacağı kesindi artık bu üçlü için.
helü lan sevdim ben bu fici bi hoşuma gitti bu şimdii gelelim kuru fasülyenin faydalarına oy sınırı koymuyorum ama oy atın yazmak için heves olsub
ŞİMDİ OKUDUĞUN
marguerite
FanfictionPark Jimin istemeyerek evlendiği alfa prense aşık olur ben Park Jimin, Park krallığının tek omega prensiyim. Kral babam beni Jeon krallığının prensi, Jeon Jungkook ile arsa ve güç için evlendirmişti. istemeyerek gittiğim Jeon topraklarının yuvam ola...