marguerite

sœur

artık buraya bölüm yazamıyorum, aklıma hiç bir şey gelmiyor gibi. Yine de deniyorum. Kill me with your love adında taslak bir kurgum var. Aşırı iyi ilerliyor ve bölümler fazlaca uzun, 15 yada 20. bölümde burayı bırakacağım ve sizi yeni kurguma bekleyeceğim. çok güzel bir kurgu ve her bölüm 2000 kelimeyi aşıyor. fazlaca konuştum bölüme geçelim.

Bir batıl inanca göre hamile kraliçenin çilek aşermesi çok güçlü bir Kral yada Kraliçe doğuracağının habercisiymiş. Jeon Krallığında bir erkeğin yönetimine ihtiyaç duyulmuyordu. Yani bir cinsiyet zorunluluğu yoktu, en güçlü olan çocuk tahta çıkardı, Kardeş kavgalarının da nedeni bu olurdu. Sırf bu yüzden Jeon aylardır uzlaşarak fakirleşmiş ülkeleri kendi krallığına katıyordu. Güney ve Kuzeyin tüm sahibi Jeon'du. Çocuklarının geleceğini bu şekilde garantiye alıyordu.

Kraliçe Jeon Jimin, şu an sinirden ağlamak üzereydi, çünkü saray kilerinde saatlerce çilek aramış ve bitmiş olduğunu öğrenmişti. Canı deli gibi çilek istiyordu. Sırf bunun için bir çalışanın kafasına vazo atmıştı.

"bana kral Jeon'u bul! Hemen!"

çok büyük bir sinirle kurduğu cümle karşısındaki çalışanın korkusundan minik dilini yutmasına sebep olmuştu. resmen kanatlanıp uçarcasına koşarak odadan çıktı. Tam büyük salona girecekken sarayın bir çalışanına çarpmıştı. Karşısına baktığında ise Prenses Jeon Jennie'yi görmeyi beklemiyordu tabii.

"Prenses Jennie, affedin efendim, Kraliçe Jimin çilek istiyordu bulamayınca çok sinirlendi ve Kral Jeon'u istedi. onu bulmaya gidiyordum kusuruma bakmayın"

Jennie asla çalışanlara sert olmazdı, çok kaba değildi, şımarık asla değildi. Jennie gözlerini pörtletip karşısındaki çalışana baktı. 

"çilek mi dedin sen?"

çalışan kız kafasını sallayıp prensese baktı.

"evet efendim kendileri çok çilek istemiş, okuduğu bir kitapta gördüğünü söylemişlerdi bana."

Jennie içinden 'tanrın bu omega bize çok güçlü bir veliaht verecek' demişti.

çalışan kız izin isteyip koşarak gözden uzaklaştı.

Jennie hızla kapıyı tıklatarak Jimin'in odasına girdi, Jimin sinirle sırtı dönük bir şekilde bağırdı.

"Senin velihatını taşıyorum Jeon Jungkook! canım çilek istiyor ve aptal sarayda bir tane bile çilek yok! beni çok sevip güzel bakacağını söylemiştin, oysa ki kitaptaki kurbağa bile çilek yiyor ben yiyemiyorum! nefret ediyo-"

Jimin yüzünü çevirdiğinde karşısında gülmekten karnını tutan bir Jennie görmeyi beklemiyordu, eşi Jungkook sanmıştı...

Jennie gülmekten akan gözlerini silip Jimine bir adım yaklaştı.

"abimi hep böyle azarlıyor musunuz Kraliçem?"

Kız daha çok gülerken Jimin utançtan yerin dibine girmişti. Jennie kraliçesinin yanağını öpüp karnını okşadı. Abisiyle tabii ki bu konu hakkında dalga geçecekti. İlk olarak halletmesi gereken bir kraliçesi vardı.

"demek abimi de böyle azarlıyorsun Jeon Jimin, koskoca Kral Jeon'u abimi senden azar yerken ufak bir çocuk gibi hayal ettim."

Jimin gülümseyip konuştu

"Jennie dalga geçme ya, canım çilek istiyor. çok haklıyım."

Jennie kaşlarını kaldırıp konuştu.