2

532 29 17
                                    

vote ve yorum bırakmayı unutmayın

---
sabah olduğunda okulda herkes harika'nın evi dağıttığı insanları kovduğu görüntüleri konuşuyordu. harika okula girdiğinde kardeşler ve kuzenler bir tarafta, kolej tayfası bir taraftaydı. dora, süsen ve talya harikanın önünü kestiler.

"günaydın!" dedi dora alay eder gibi.

"harika geldi beyler kaçın." dedi alt sınıflardan bir çocuk. gülüştüler.

"noluyo burda?" kimseden ses seda yoktu. "cevap versenize, aptal mısınız?"

ömer telefonunu çıkardı ve harika'ya videoyu gösterdi.

"beğendin mi?" dedi talya alayla. "geçen gün bize yaptığın sürprizi geçebilmiş miyiz?"

harika hiç şaşırmamıştı. yüzüne sakin bir ifade koydu.

"siz üçünüz... o kadar zavallısınız ki. hele sen. dora." onları izleyen kalabalığa baktı. "bu zavallı ezik kız, benim kuzenim. küçüklüğümden beri o kadar takıntılı bir şekilde beni kıskanıyor ki, ilk fırsatta beni düşürüp yerime geçmeye çalışıyor."

"kimse sana inanmıyor harika." dedi dora.

"sözümü kesme canım. halam yani annesi beni ondan daha çok sevdiği için, geceleri hüngür hüngür ağlıyor."

annesinin lafı geçince dora'nın gözleri doldu. "harika sınırı aşıyorsun."

"hayatı benim sahip olduklarımı, beni seven insanları kıskanmakla geçtiği için bu okula geldi. benim babamın kurduğu okula. şimdi de yanımda gezdirdiğim ezikleri koluna takmış. onlar zaten gördüğünüz gibi sahibini bekleyen köpekler gibi kim nereye çekse oraya gidiyor. dün tasmalarını ben tutuyordum bugün benim ucuz bir taklidim."

"sen iğrenç bir insansın." dedi süsen.

"taklit demişken, taklitler aslını yaşatır klişesini kullanmadan bu konuşmayı bitiremezdim. o kadar zavallısın ki, sen benim taklidim bile olamazsın."

kimseden ses çıkmıyordu. herkes dona kalmıştı.

"baay!" dedi ve hiçbir şey olmamış gibi sınıfa girdi.

teneffüste harika oğulcan'ın yanına gitti. herkes oradaydı ama umursamadı.

"konuşabilir miyiz?"

oğulcan tek kelime etmeden başını çevirdi.

"sana diyorum. duymuyor musun?"

"duyuyorum ama duymazdan geliyorum harika."

"tamam, ben de burda konuşurum o zaman. ister misin?" oğulcan'dan ses seda yoktu. "son kararın mı? sen bilirsin."

"şova gerek yok." dedi oğulcan ve sınıftan çıktı. harika da peşinden gitti.

"bak ben gerekirse herkesin önünde senden özür-"

"şova gerek yok demedim mi ben az önce?"

harika derin bir nefes aldı. "sana dora'dan uzak dur demiştim. bak nasıl bozdu aramızı farkında mısın?"

"dora mı? aramızı o mu bozdu gerçekten harika? sen gerçekten hala başkalarını suçluyorsun. ama benim artık şaşırmamam lazım."

"ya bilerek yaptı! önce beni kışkırttı sonra da seni yanımıza yolladı neden bana inanmıyorsun?"

"sen iyice delirmişsin artık. dur tahmin edeyim o lafları da kendi söyleyip senin sesinmiş gibi montaj yaptı herhalde, değil mi?"

"ya beni dinlemiyorsun ki açıklayayım! bak ben-"

gel ya da git // oğhar (harika & oğulcan)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin