vote ve yorum bırakmayı unutmayın
harika alarm sesiyle uyandığında oğulcan onu koala gibi sarmıştı. hemen alarmı susturdu. oğulcanın uykusu ağırdı gözünü açmadan mırıldantıktan sonra yine uykuya dalmıştı. harika dünü hatırladı ve gülümsedi. ilk kez kendi evlerinde uyanıyordu. göz ucuyla uyuyan oğulcana baktı. ona kahvaltı hazırlayıp öyle uyandırabilirdi. bu fikre kendisi bile şaşırmıştı ama içinden gelmişti. hem böylece dünkü işleri ona yıkmasını telafi edebilirdi. yavaşça yerinden kalktı ve yüzünü yıkayıp mutfağa gitti. şimdiye kadar hep kahvaltılarını hizmetçileri veya annesi hazırlamıştı. şimdi başının çaresine bakmak zorunda olduğunu düşününce bu onu sinir etmek yerine hoşuna gitmişti. çünkü yalnız değildi. içeride uyuyan çocuk yanındayken her şeyi halledebilirmiş gibi geliyordu.
biraz sonra oğulcanı uyandırmak için odasına gitti.
"aşkım! uyan sabah oldu!"
"5 dakka daha..."
"harika manyaslı bile değerli uykusundan senden önce uyanıp kahvaltı hazırlamış sen daha ne naz yapıyorsun acaba ya?"
oğulcanda tık yoktu, hala uyumaya devam ediyordu. şaka gibi diye geçirdi içinden.
"bana başka çare bırakmadın."
harika oğulcana doğru koştu ve yüzüne öpücüklerini sıralamaya başladı
"allah noluyo?!""öperek uyandırıyorum işte!"
"öperek uyandırmak kavramına yeni bir boyut kazandırdın wonderfulum."
"kalk o zaman. bugün okul var."
"bi dakka bi dakka.. sen benden önce uyanıp giyindin mi cidden?"
"sana kahvaltı bile hazırladım!"
"dur ben hala uyuyorum galiba. güzel rüyaymış bak sevdim bunu." diyip gözlerini tekrar kapattı.
"oğulcan!"
"tamam kızma hemen wonderfulum.."
"benim de melek halimin bi sınırı var. 3 dakika
içinde kalkıp giyinip kahvaltıya gelmezsen portakal suyunu kafandan aşağı boşaltırım."birkaç dakika sonra oğulcan mutfağa giriyordu
"ölmeden hamarat wonderful da gördük ya.. eline sağlık wonderfulum çok düşüncelisin."
"sana çorba da yapmıştım onu unutma. zaten bu da ikinci ve son görüşün olabilir iyice beynine kazı yani."
"bu kadarı yeter de artar bile. ne var bakalım kahvaltıda?"
"mis gibi tost."
"ve?"
"ve ne?"
"cümlenin devamını getirmeyi unuttun wonderfulum."
"devamı yok ki. tost yaptım işte."
oğulcan yüz ifadesini toparlarken "oh! ben bayılırım tosta zaten! en sevdiğim besin kaynağı! öyle kolay göründüğüne bakma iyi tost yapmak zor bi iştir yani ustalık eseri gibi bir şeydir tost." dedi masaya otururken.
"iyi bari, ben de bi an beğenmedin sandım."
"ne haddime! ben bunu yemem yanında yatarım öyle bir şey. portakal sıktığını söylemeyi unuttun ya ondan öyle dedim ben."
"ben sıkmadım ki, halam hazır almış dolapta gördüm."
"oh oh, çok iyi. zaten bu devirde portakal sıkmak zaman kaybı. hazır varken niye uğraşalım ki mal mıyız biz? güzel ellerini yormana değmez wonderfulum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
gel ya da git // oğhar (harika & oğulcan)
Fanficboom, gone, yeah, we move on even if we try to forget love will remember you and love will remember me i know it inside my heart forever will forever be ours even if we try to forget love will remember