gel ya da git // oğhar (harika & oğulcan)

3

vote ve yorum bırakmayı unutmayın

---

o gün suzanı hastaneden çıkarıp eve götürdüler tamamen iyileşmişti ömerin annesiyle konuşacakları vardı bu yüzden yanında kalacağını söyledi harika ve oğulcan artık resmi olarak sevgili olmuştu bahçedeyken oğulcan sessizliği bozdu

"harika..."

"efendim?"

"biz artık baya official sevgiliyiz değil mi? yani ben seni tanıştırırken kız arkadaşım diyeceğim, sen de erkek arkadaşım diyeceksin."

"bunu bugün yedinci soruşun sevgilim."

"sevgilim mi? bana mı dedin sen onu?"

"e böyle böyle alıştıracağız seni."

"harika valla kalbime iyi gelmiyor ya."

"hemen ayrılabiliriz istersen?"

"yok ya! 18 yıldır bu günü bekliyorum kızım ben."

"18?"

"e yani. ben hep seni arıyormuşum da, farkında değilmişim."

harika güldü

"e madem bugün bizim ilk official sevgili günümüz, bizim bir şeyler yapmamız lazım yani. allah aşkına artık normal şeyler yapalım ya içim dışıma çıktı dramadan aksiyondan." diye devam etti oğulcan.

harikanın gözü halasının ona hediye ettiği son model arabaya takıldı

"bi tur atmaya ne dersin?"

"nasıl? bunu mu sürücez? izin mizin almayacak mıyız?"

"ne izni ya? ayrıca biz değil canım, ben süreceğim." dedi arabaya doğru ilerlerken.

"kızım senin ehliyetin yok?"

"kimin umrunda? atla hadi!"

"iyi ki normal bir şeyler yapalım dedik ya!"

"normal olmak bize göre değil! bu ilişkide benim dediklerim olacak, atla."

harika yine hız yapıyor, diğer arabaları solluyordu

"dur kızım yine polisleri takma peşimize!"

"sen ne ara bu kadar sıkıcı oldun ya? ben seni eğlenceli bir şey sanıyordum."

"öyle mi olduk şimdi? bunu demeyecektin wonderfulum. bunu sen istedin sağdan gir."

"he şöyle! nereye gidiyoruz?"

"görürsün. içimdeki crazy boy'u ortaya çıkardın."

"neyi neyi?"

"yola baksana kızım! ezecektin adamı."

"ya tamam dur panikletme!"

bir süre sonra lunaparkın önüne gelmişlerdi. harika alayla güldü

"bu mu yani? çok çılgınsın yine! baya normal tatlış sevgili aktivitesi bu."

oğulcan kendinden emin bir şekilde arabadan indi harika da peşinden gitti. önüne geldiklerine harikanın kaşları çatıldı

"e kapalı burası? baksana kimse yok aletler de çalışmıyor."

"evet, sadece ikimiz."

"nasıl ya? içeri nasıl gireceğiz?"

oğulcan, harikanın saçındaki tel tokayı aldı ve kapıdaki asma kilidi kolayca açtı.

"artık girebiliriz."

"oha! süpermiş! inanmıyorum ya!"

"ee kızım öyle atıp tutmadan önce iki kez düşün artık. bizim serkan abi burda çalışıyor, kışın kimse gelmiyor diye açmazlar. çocukken aletlere bedava bindirirdi her köşesini ezbere bilirim."