Sarışın bir adam üzgün gözleriyle baktı bana. Aralık gözlerimle izledim yanıma gelişini. "Özür dilerim Bay Midoriya, geç kaldım ama artık buradayım. Ben Katsuki Bakugō tarafından Ojirō. Tanıştığımıza memnun oldum."
~~~
Menkar : Alpha Ceti. 13° 38' Boğa burcundadır. Satürn karakterinde bir sabit yıldızdır. Hastalık ve Tarımsal başarısızlıkların beklentisini ifade eder. Güneş ya da Ay ile birleştiğinde hastalıklara neden olduğu gibi, MC üzerinde olduğunda utanç, onur yitirme, iflas, planların felaketle sonuçlanması etkilerini yaratır.
Yorgunca dinledim adamın dediklerini. Yalan söylüyor olmalıydı. Kacchan'ın tarafında olsa bu eve giremezdi asla. Ona inanmamalıyım, bu da Hitoshi'nin oyunlarından biri çıkacak. "Biliyorum hiçbir şey değişmeyecek ama kuzenim Hitoshi adına binlerce kez özür dilerim." Hala boş boş bakıyordum. Fazlasıyla halsiz ve canım acırken bu adam ne saçmalıyordu. Zar zor nefes alırken bir de yalanlarıyla mı uğraşacaktım bunun. "Siktir git odadan. Bu saçmalıklarını dinleyecek halim yok." Anlayışla başını salladı. "Peki o halde size kanıtlayayım."
Odamın kapısını sessizce kilitleyerek telefonunu çıkardı. Tekrar benim yanıma gelip birini aradı. "Merhaba Katsuki." dediğinde açıldı gözlerim. Ekranı göstererek numarasını okuttu. Gerçekten onu aramıştı. Heyecanla doğrulmaya çalışsam da sırtım bana müsaade etmediği için tekrar yığıldım. Telefonu hoparlöre alıp sesini kıstı. "Ojirō buldun mu onu?" Heyecandan tüylerim diken diken olmuştu. Oydu, gerçekten oydu. Gözlerim hızla dolarken sevinç çığlıkları atmak istiyordum ama hem Hitoshi duyar, sorgulardı hem de zaten sesim kısılmıştı. "Evet yanımda."
Hoparlörden Kacchan'ın titreyen nefesini duydum. "O... nasıl?" Sesi, nasıl özlemişim. Çok özledim alfamı. Ben de konuşmak istiyorum. "Katsuki," nasıl anlatacağını düşündü halimi. "Nasıl desem bilmiyorum." Katsuki kükredi. "Ojirō!" "Hitoshi, onun işaretlendiğini öğrenmiş." Hoparlörden gelen cam kırılma sesi beni ürkütmüştü.
~~~
Alfanın tuttuğu bardak yere düşüp paramparça oldu. Ne zamandan beri biliyordu? Eğer öğrendiyse Hitoshi'nin zıvanadan çıkıp İzuku'ya büyük zararlar vereceğini biliyordu. Alfa bunu kaldıramazdı. Omegasına bunların yapılmasını, buna izin verişini kaldıramazdı. "Bana onu ver, sesini duymam lazım." Onu duysa içinde kaynayan öfke azıcık sakinleşebilirdi. "K-kac...chan." Sesini işittiğinde alfa deliye dönmüştü. Duyduğu ses omegasının her şeye rağmen neşeli, canlı, cıvıl cıvıl, adeta kedi gibi olan sesi değildi. Aksine kısık, yorgun ve bitmiş çıkıyordu. Öfkeden kıpkırmızı olmuş tüm kasları gerginleşmişti. Alfa kendini yok etmek istiyordu. Yine aciz kalmış elinden hiçbir şey gelmemişti. Zavallının tekiydi. Emrindeki onca adam, çevresinde çok güçlü insanlar vardı ama o kendisine sığınan küçücük bir omegayı bile koruyamıyordu. O zaman ne işe yarardı ki?
"Çileğim..." dediğini duyan yaralı omeganın mutluluktan gözleri parladı. Ojirō aniden yeniden canlanan gözleri görünce yüreği daha da alevlendi hüzünle. Kuzenini yok etmek istiyordu şu an. Kim böylesine tatlı, kimseye zararı olmayan küçük bir omegaya bu denli büyük bir zarar verebilirdi ki? "Hitoshi bu omegayı hiç hak etmiyor" diye düşündü. Hitoshi bir alfa olmayı, yaşamayı hak etmiyordu gerçi. "Kacchan s-seni çok ö-özledim. Ben... sesini duyduğuma çok sevin...dim." Zorlanarak fısıltıyla konuşmuştu. Bağırmaktan kısıldığını anlayabiliyordu Ojirō. Ne yazık ki buraya geldiğinde evi ayağa kaldıran çığlıklarını o da duymuş müdahale etmek için acil konuşması gerektiğini söyleyip kurtarmıştı bu miniği. "Bir alfa olmasam da" diye düşündü. "Katsuki'nin neden sana bu kadar bağlı olduğunu görünüşünden bile anlamak kolay."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Querencia
Fanfiction• BakuDeku, Omegaverse, Özgünlüksüz, Yetişkin İçerik Kalbim son hız atıyordu. Çalıların arasına saklanmış, yakalanmamak için tanrıya yalvarıyordum. Az önce koşarken çarptığım sarışın adamın beni ele verme ihtimali zümrüt gözlerimi yaşlara boğmuştu...