Aniden yatakta üstüme atlayıp dudaklarını dudaklarıma yaklaştırdı. "O zaman ben öperim."
~~~
Flechazo: İspanyolca; ok saplanması -» ilk görüşte aşk.
Bileklerini sıkıca kavramış dudaklarına nefes payı bırakacak şekilde yaklaşmıştım. Tatlı çilek kokusu... Tam onu öpecekken kafasını yana çevirerek "Bakacak mısın artık kapıya?" diye sormuştu. Bu beni ikinci reddedişiydi. Sinirle dişlerimi sıkarken kalkmak istediğini belli edercesine ellerimi itmeye çalışmıştı. Hala yüzüme bakmıyordu. O yüzden boynuna, özellikle de bugün ısırarak yaptığım küçük ize, birkaç ıslak öpücük bırakmaya başladım. O da titrek titrek nefes alıyordu. Dayanamayıp boyun girintisine sert ısırıklarla iz bırakırken o da kısık sesle inliyordu. En azından buna bir şey söylemiyordu. Onun da hoşuna gittiğini biliyordum ama neden öpmeme izin vermediğini anlamamıştım. Israrla çalan kapının zilini duyduğumda üstünden kalkmıştım. Hafif kızarmış yanaklarıyla bana baktı. Solgun görünüyordu. "Korkmana gerek yok, kimin geldiğini biliyorum. Gel hadi." dedim odadan çıkarken.
Kapıyı açtığımda artık beklemekten yorulup oturmuş olan çifte baktım. "Ne kadar erken açtın kapıyı öyle? Ne bu hız? Adeta gözün yollarda kalmış." diye dalga geçti Denki. "Ağaç oldum, meyve verdim, soldum, kurudum, kestiler, bina diktiler üstüme Katsuki. Hiç açmasaydın kapıyı." diyerek ona katıldı Eijiro. "Açtık işte. Uzatmayın da geçin içeri." İçeri girerken arkama saklanmış çileği gördüler. İzuku, kim olduklarını bilmese de arkadaşlarım olduğunu anladığı için rahatlamıştı. Yine de arkama iyice sokularak onlara omzumun üstünden bakmayı tercih etmişti. Denki ve Eijiro ise montlarını çıkarırken daha net görme umuduyla gözlerini ayırmadan arkama bakıyorlardı. "Ne dik dik bakıyorsunuz? Merak ediyorsanız hemen çıkarın üstünüzü de içeride tanışın." diye kızdım. Onaylayarak kıyafetlerini vestiyere fırlatıp içeri koştular. Gerçekten çok uyumlu çiftler olduğunu yeniden kabul ettim.
~~~
Hep beraber salona yerleşeli birkaç dakika olmuştu. Arkadaşları büyük koltuğa geçmiş oturduğumuzdan beri dizi izler gibi beni izliyorlardı ve ben kızarmaktan patlamak üzereydim. "Tanışsanıza aptal mısınız?" Katsuki bağırınca kırmızı saçlı söze girdi. "Ben Eijiro Kirishima. Yirmi beş yaşında bir alfayım. Liseden beri Katsuki'nin en yakın arkadaşıyım." Kekeleyerek "İzuku Midoriya." dedim. "Ne kadar da sevimli ve utangaçsın. Çilek gibi kokuyorsun, üstelik bu halinle de tam bir çileğe benziyorsun ama böyle olursan dikkat et Katsuki yer seni, uyarıyorum." diye atladı sarı saçlı. Ölecektim, gerçekten ölecektim. "Ne diyorsun sen aptal surat? Onu korkutmasana! Zaten sabahtan beri kaçmak için yapmadığını bırakmadı." Zümrütlerimle halıyı incelemeye başladım. "Bakamazsın tabii suratıma." diye çemkirdi Katsuki. Sarı saçlı "Artık ne yaptıysan ona." deyince kükredi. "Hiçbir şey yapmadım tabii ki! Daha beni görmeden deli danalar gibi saldırıp kaçmaya çalıştı." Onu umursamadan "Her neyse ben Denki. Yirmi üç yaşındayım. Bu ikisini liseden beri tanıyorum ve bir omegayım." dedi.
Omega olduğunu anlamıştım. İçeri geçerken toplu saçı ensesindeki işareti görmeme izin vermişti. "İşaretlisin. Bir eşin mi var? Bunun için çok genç değil misin?" "Değil tabii ki ruh eşini bulduktan sonra ne önemi var yaşının. İşareti eşime gayet yakışıyor. Hem sen kendi boynuna bak. Denki'den daha gençsin ama birileri seni işaretlemeye baya hevesli." Pekala, bir omeganın işaretini alfasının yanında asla sorgulamamam gerektiğini Eijiro güzel bir şekilde göstermişti. "Saçmalama biz daha yeni tanıştık. Ayrıca asla aşık olmadığım birisinin böyle bir şey yapmasına izin vermem." dedim kızgınlıkla. "Katsuki'yi tanımıyorsun." deyince sinirle "Yani bana arkadaşının tacizci bir pislik olduğunu mu söylüyorsun?" diye sordum. Katsuki müdahele etmesi gerektiğini hissetmiş ki "Tanışın dedim tartışın değil. Eijiro, sakin olup içindeki alfaya sahip çık. Biliyorsun Denki'nin yaşlarında ya da daha küçük omegaların işaretlenmesi çok nadir oluyor. Merak etmesi gayet normal. İzuku, bizi biraz yalnız bırakır mısın, konuşmamız gereken konular var." diyerek beni kibarca kovmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Querencia
Fanfiction• BakuDeku, Omegaverse, Özgünlüksüz, Yetişkin İçerik Kalbim son hız atıyordu. Çalıların arasına saklanmış, yakalanmamak için tanrıya yalvarıyordum. Az önce koşarken çarptığım sarışın adamın beni ele verme ihtimali zümrüt gözlerimi yaşlara boğmuştu...