16. LAV

6.6K 473 178
                                    

Merhaba, sonunda buluştuk kavuştuk. 

Sizi çok özledim. 

Umarım severek okuyacağınız bir bölüm olur.

Umarım severek okuyacağınız bir bölüm olur

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

UKDE

16

LAV

Tahir'in son cümlesi kalbimin atışını değiştirmişti. Yanına sokulup, sıcacık göğsüne başımı koyarak, kalp atışlarını dinledim.

Kalbi, dünyanın en güzel senfoni orkestrasının bile çıkartamadığı kadar güzel ritmik atıyordu. O her attığında yaşadığımı ve ona ait olduğumu hissediyordum. Ait olduğum yerde olmanın verdiği huzurla çıplak göğsüne uzun bir öpücük bırakıp, kollarımı beline doladım.

Hayallerimden bile güzel bir andı şu an. Belki hayalini bile kurmam yasakken ben, sonumu bilmeden boğulmayı göze alarak dalmıştım bu sevdaya. Kendimle senelerce savaştığım, kendimi ikna etmeye vazgeçirmeye çabaladığım o günler gelmişti aklıma.

Ne çok göz yaşı dökmüştüm bu aşk için ne çok yanmış, yandığım kadar yakmak istemiştim. Şimdi benim olan adamın, kollarında onun kokusu üzerime sinmişken, onun sıcacık nefesi nefesime karışıyorken, geçmiş hiç yaşanmamış gibi hissediyordum.

Yüzümde buruk bir tebessümle geçmişte kalan benim için yaşanması gerektiğine inandığım, zamanlardı o zamanlar.

Eğer onlar yaşanmasaydı. Şu an belki de bütün bunlar yaşanmayacaktı. Eskiden zaman hiç akmaz diye düşünürken, Tahir geldiğinden beri zaman su misali hızlı akıyordu. Cansu, evden gittikten sonra bir daha gelmemişti.

Gözümün karardığını gördüğünden ne yapacağımı kestiremediği için Nazime teyzelerinde eve gelmelerini geciktirmişti.

Farkında olmadan Tahir'i bir beladan da uzaklaştırmış olabilirdim. Sevda ablanın kocasını o gün Tahir'in teyzesinin evini içip, içip basmış mahallede rezillik çıkartmıştı. Cansu ile konuştuğumuzda anlatmıştı bana.

Evleneceğiz demişti bana, evlenecek miydik? Abim henüz benimle barışmamışken o an heyecan ile aklıma gelmeyen gerçek, şimdi odamda kendi yatağımda yatarken, bir tokat gibi çarpıyordu suratıma.

Aşk dediğin, her şeyi göze almak mıydı? Almıştım Tahir için tüm dünyayı karşıma almaya hazırdım ama içimde bir yerlerde sızlayan, kalbimi yangın yerine çeviren bir sızı vardı. Mutluluğumun üzerine, kara bulut gibi çöken içimdeki o huzursuz his, o sürekli bazı şeylerin ters gideceğini fısıldayan ses.

Duymak istemiyordum. Hissetmek istemiyordum. Gözlerimi odamın tavanına dikip, geçmişi, geleceği ve şimdiyi düşündüm saatlerce.

Beni bu zamana kadar anlayan abim şimdi nasıl olurdu da anlamazdı. Gözlerimdeki aşkın ışığını nasıl göremezdi aklım almıyordu.

UKDEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin