Medya: Sebepsiz, çokta şey yapmayın.
Dördüncü bölüme hepiniz hosgeldinizzzz muah muah💕
...
"En sevdiğim takım gittiiiii!"
Annemin söyledikleriyle suratımı buruştururken Alparslan'a kaş göz yaparak daldığı yerden kopmasını çalıştım. Ama salak gibi bana baktığı için üstümden ittim onu. Anında kendine gelip ayağa kalktı. Elini bana uzattığında eline göz ucuyla bakıp tutarak ayağa kalktım bende.
"Benden kıymetli mi anne?"
Kısık ve titrek sesimle konuştuğumda annem ve babam hariç herkes bana merhametle baktı. Ah, biliyorum mükemmelin vucüt bulmuş haliyim.
Elini beline koyan annemle Alparslana biraz daha yanaştım. Anam diye söylemiyorum beni misafirlerin önünde bile dövebilecek bir insandı kendisi.
"Ben onu ne kadara aldım senin haberin var mı!? Neyse seninle sonra görüşeceğiz nasıl olsa."
Gözlerim büyürken korkuyla anneme baktım. Yerde saçılan kahvelere dil çıkarttım. Hepsi onların yüzündendi. Hayır, hayır! Burada bir suçlu varsa o kişi de Alparslan'dı.
"İyi misiniz yavrum?"
Alparslanın annesinin yani Songül ablanın konuşmasıyla kafa salladık ikimizde.
Anamlar takımı tekrar oturma odasına geçerken Gökçe abisiyle ikimizin ortasına bakmış kıkırdıyarak o da yanımızdan kaçmıştı.
Nereye baktığına baktığımda Alparslan'la hala el el tutuştuğumuzu fark ettim! What!?
Elimi hızlıca çekerken bakışlarımı kaçırdım. Hadi ben fark etmedim, o da mı fark etmemişti el ele tutuştuğumuzu?
"Bende ne zaman fark edeceksin diye bekliyordum?"
Kaşlarım çatırlırken yerimde kıpırdandım. Gözlerine baktığımda onun zaten bana baktığını fark ettim.
"O zaman neden elini çekmedin?"
O da kaşlarını çattığında kafasını bana doğru eğdi. Ona ifadesizce bakmaya devam ederken söyledikleriyle omuz silktim.
"Rahatsız mı oldun?"
Yüzüne bakıyordum fakat gözüne bakamıyordum. Çok...derin bakıyordu. Gözlerinin esiri olursam kopamazdım. Çünkü ben birini sevdim mi tam severdim.
"Ben en iyisi şurayı toplayayım."
Sorusundan kaçmıştım. Çünkü verecek bir cevabım yoktu. Kırılan kahve bardaklarına bir bakış atıp mutfağa yürüdü.
Bir süre kendime gelemeyip arkasından ağzım açık bakarken kendime geldiğimde eğilip kahve kırıklarını toplamaya başladım.
Annem biliyordu tabi, nasıl olsa ben burayı toplacaktım. Ya seve seve yada döve döve. Annemle ilişkimiz aşırı farklıydı. Birbirimizi seviyorduk ve o bize yetiyordu. Babamla pek öyle değildi. Genellikle gizlimi saklımı anneme değilde babama anlatırdım. Çünkü ben babasının birtanecik kızıydım.
Yanıma biri eğildiğinde düşüncelerimin arasından çıkmıstım. Kim olduğuna baktığımda bu kişinin Alparslan olması beni açıkcası şaşıtmıştı. Elindeki tepsiye yere dökülenleri toplarken en son elimdekilere baktı. Dikkatlice elimdekileri de aldığında salak gibi onu izlediğimi fark ettim. Einin sıcaklığı benim soğuk ellerimle buluştuğunda kaşlarını çatar gibi olmuştu fakat bir şey demeyip ayağa kalktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Belalı Site
Umorismo|Ara verildi| Bu başlıkta ilk ve tek kitaptır! Aybeni ismi gibi tuhaf bir kızdır. 7 yıldır yaşadığı site Aybeni'den bile tuhaftır. Siteye haftanın en az iki günü polisler gelir, onların bile şaşırdığı olaylar yaşanırmış. İnsanlar kaos ve aksiyonun...