#Acı kırıkları#

138 3 2
                                    

Acı neydi bizim için sahi öyle bir garip duyguda neydi peki canımızın çok yanması neydi içimizde geçmek bilmeyen hissidir yoksa çırpınışmıydı benim için acı alışık olduğum bir durumdu o kadar alışmıştım ki inan artık canım yanmıyordu galiba ben acıya karşı bağışıklık kazanmıştım
acı benimle bütünlenmiştim sanki
Sizlere hikayemi anlatacam o zaman beni anlarsınız sevgili okurlarım bu güzel hikayeye başlamaya karar verdim de yazmasam mı diye düşünmüştüm duygularımı size açmaya karar verdim bir olaydan sonra işte şimdi yazıyorum umarım beni yargılamadan severek okursunuz hikayemi ...

yine günlerden cumartesi yine acı içinde yatak tan uyanıyorum her yerim ağrıyor babam yine her zamanki eve geç gelip beni dövmüştü alkol almamasını ona kaç defa söylesemde beni dinlemeden ısrarla istediğini yapıyordu bu beni deli etsene hayat diye çekiyorum annemi kaybedeli 5 yıl olmuştu bu 5 yıl nasıl geçti hiç haberim yoktu iyisiyle kötüsüyle anlatmıştım
neden bu babam çektiğim hakkında hiç bir fikrim yoktu Kendimi tanıtıyım Azra ben küçük yeliz kardeşim vardı çok küçüktü canım benim o etkilenmesin diye evde kırk takla atıyordum babam böyle biri oldugunu öğrense çocuk kafayı yerdi lise son sınıfım ben ünevisteyi kazanıp gitmek istiyordum daha doğrusu kaderinden kaçmak istiyordum benimkide böyle bir boşluk işte sevgisizlik mi yoksa başka bir duygu mu elimi yüzümü yıkamaya banyoya girdim suyu açıp bitmiş tükenmiş halime baktım aman allahım!
bu Azra ben miyim ?
bana noluyordu güçlü olmam gerekirken bu halimden neydi en çok ta yeliz için güçlü olmalıydım. olamıyorum Allah kahretmesin beni sarı saçlarıma hüzün ,dolu mavi gözlerim, rengi solmuş açı içinde yanıyordu, sanki halbuki annem varken öylemiydi değildi en koyu maviydi benim gözlerim annem hep gözlerimi beğendimi söylerdi bende ona gülümseyerek bakardım.
dolabımda siyah boğazlı kazağımı aldım siyah İspanyol paça pantolonumun şık olmuştum istemeye istemeye okula gittim dersleri dinlemek zorundaydım. mecburdum hocayı dinleyip not aldım hayatımda sıradanlıklardan bıkmıştım bu zorlu kaderi ben mi seçmiştim sanki duygularım içime atmaktan yoruldum içimdeki acı ne zaman diyecekti bilmiyordum dalgın dalgın okuldan eve giderken karşıda gelen arabayı görmedim çarpsa da kurtulsam dedim biran ne olduğunu anlamadan kolumdan çekilmiştim .ben şaşkın karşımdaki kişiye bakarken oda bana endişeli yeşil gözlerle bakıyordu bir süre bakıştık ben gözlerimi çevirip ondan ayrıldım tepkisiz bir süre daha durdum
SEN DELİRDİN Mİ AZ KALSIN EZİLİYORDUN BU KADAR MI KIYMETSİZ HAYATIN !

ne diyordu bu karşımdaki tanımadığım adam sustum bir şey söylemedim boğazı mi yutkunup
isteyerek olmadı tamam mı ?
bilerek olmadı benim ne yaşadığım hakkında fikrin var mı senin nasıl bir hayatım olduğunu bilmiyorsun ki
yüzden yargılama beni
Ne olursa olsun araba nın önüne atlaman gerekmez !
neyse seninle tartışmayacam ben sen beni anlamasın zaten
-DUR NEREYE GİDİYORSUN BANA İSMİNİ SÖYLE ?

Azra ben
Ya sen kimsin?
Arda yalın sönmez
iki ismin olması güzel
GÜLÜMSEYEREK BANA BAKTI
bende ona baktım
SON OLARAK GÖZLERİN ÇOK GÜZEL AZRA
Teşekkür ederim Arda
Telefonu bana versen olur mu
NEDEN!

Çünkü arkadaş olalım istiyorum
tamam o zaman bu numaram
görüşürüz arda
BU GARİP HAYATIMA BİR YENİLİK DAHA GELMİŞTİ
eve yürüyüp yağren ve Ayşe apla kapıyı açınca onlara kocaman sarıldım
siz den bir ricam var bugün mutfak bana ait Ayşe apla
Babam yokken size enfes sufle yapmak istiyorum .
BUYUR KIZİM
hevesle mutfağa gittim usta bir ağçı gibi bütün malzemeleri bir araya topladım
ve az sonra sufle hazırdı
yağren yanıma gelip
APLA DÜNYANİN EN GÜZEL AĞÇISI SEN OLABILİRSİN!

Mavi küçük gözleriyle bana bakınca onun yanağından öptüm ona bir tane verdim

gülerek ellerini bir birine çarptı
al bakalım tatlı canavarı seni
afiyet olsun .
çikolata bılaştırdığı yasağıyla bana bakıyor teşekkür ediyordu
Ayşe apla bir tane götürdüm
kendimede güzel bir tane aldım
çok lezzetli olmuş
gastronomi okumak istiyordum Ankarada.bu yüzdende bu sene sınava çok çalışıyordum .
Başaracak çok güzel bir hayat kuracaktım kendime kimseden fayda yoktu kendi ayaklarım üzerinde duracak tim.
yatağıma uzanmış annemin bana doğum günümde aldığı müzik kutusunda bale dansı yapan kızı izliyordum bende o kız gibi özgür olacak mı kendi etrafımda dans edebilecek mi bu hayat bana bunu sunacak mı sahi mutluluk neydi küçük bir çocuk pamuk şeker almasımi mutluluğu neden hep karşılık olarak algıladıki hep bir çıkar vardı mutlu olmamızda neden öyle hala çözebilmiş değilim .oysa " Mutluluk bizdik kendimiz Mutlu olmak için başkasına gerek yoktu " gözlerimi kapatıp sabah olduğunda yeliz yanıma koşarak gelip beni uyandırdı Apla kalk bak dışarıda kar yağmış her yer bembeyaz bürünmüş çok güzel Apla yemekten sonra kartopu oynayalım mı
OLUR YELİZ oynarız
kahvaltı yaptıktan sonra ben mor kazak siyah pantolon giyindim beremi başıma taktım yeliz hazırladım .
yelise göz kırpıp hazırmıyız fıstık
çok hazırız ablacım
kapıyı açtığımda soğuku lklerime kadar hissettim temiz havayı içime çektim galiba huzur buydu doğayla bütünleşmekti...
yeliz bana kar atınca daldığım yerden çıktım.
ufaklık sen napıyorsun gülerek ona bakıyordum
Apla kar topu savaşı
savaş istiyorsun ha
sen kaşındın küçük
yerdeki kar topunu bir araya getirip küçük yağrene atim
suratını buruşturup şaşkın halde bana bakıyordu.

noldu sen istedin canım
ben ona atıkca o bana atıyordu bir süre böyle savaş yaptıktan sonra yeliz pes edip karların üzerine yattı
Noldu pes ettin küçük hanım
yoruldum ben onun soğuktan kıp kırmızı olmuş yanaklarından öptüm.
Mutluluk buydu saf masum çocuk olmaktı .
büyüdükçe sıkıntılar artıyordu sorumluluk binince insan hayatan bıkıyordu.
yeliz üşüdün sen hadi içeri girelim
Yeliz eve bıraktıktan sonra okula gittim.
Hoca dersini işleyip gitmişti.
ARDA ARIYORDU
efendim arda
nerdesin
Okuldayım
Yanıma gelebilirsin sana çok ihtiyacım var şuan
korkutma noldu söyle hemen Arda
buraya gel çabuk
ADRESİ ATTIM SANA
lütfen çabuk gel
Allah Allah noldu bu çoçuğa telefonumdan attığı adrese baktım
bir taksi çevirip bilinmezlik doğru gidiyordum sesinde çok endişeliyim işallah kötü bir şey yoktur neden yeni tanıştığı birine ihtiyaç duysun ki bu işte bir gariplik vardı yolar geçmek bilmiyordu Arda Kaç defa Arasam da Açmıyordu. Endişeyi tüm benliğilmle hissediyordum...

"Belirsizlik en kötü ihtimalinden bile daha acı vericiydi". Dostaveski

Sanki kalbime bir hançer sağlanmıştır ben onu çıkaramıyorum çıkarmaya çalıştıkça acı veriyor du . Bembeyaz apartmanın önünde taksici abi durunca Aralık olan kapıdan içeri girdim ne kadar gösterişli evi vardı Ardanın hafif güneş vuran odaya girdim salon bümbüyüktü .yeni tasarlanmış zengin iyilik koltuklar resim tabloları heykeller şık lambalar kocaman bilardo masası ve onu tamamlayan piyona piyonu maçına yaklaşıp piyonu dokundum oysa ne kadar severdim piyona yı
Attığı adrese varınca gözlerime inanamadım aman allahım nolmuştu bu evde arda neredeydi ardayı aradım defarca odan bir zil sesi geliyordu beyaz masanın oraya yaklaştım Arda nin Telefonu buradaydı kendi yoktu.
ARKAMDA BİRİNİN VARLIĞINI Hissetim hamle yapıp döneceksin elindeki şırınga boğazıma batırdı
Ne olduğunu çözememiştim zihnim bulanıklaşıyordu sanki başım dönüyordu elindeki bezi gözlerime bağladı ellerimi sıkıca bağladı canım yanıyordu sürükleyerek taşıdı beni
sonrası bende yok bayıldım .

savruluyordum nereye gidecemi bilmeden sanki bir yaprak misali rüzgar nereye götürürse oradaydım soğuk ne kadarda üşütüyordu cam fonunun içine hapis olmuştum bilmeden girdabı içine düşmüştüm benim kurtarıcım kim olacaktı sizce yoksa bilinmezlik beni içine mi hapis edecekti...

Selam dostlar hikaye burada sonu eriyor severek okumanızı diliyorum canlar diğer bölümde görüşmek üzere yıldızların beni canlar hepinizin yorumunu çok merak ediyorum yorum atarsanız sevinirim...🤩😍🤩

sonsuzluk karanlığıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin