'Eybəcər' Çocukken okulda böyle sesleniyorlardı Raula.
Aslına bakarsanız çok güzel bir çocukdu ama diğerlerinden farklı olmak onu ucube yapmışdı.
Rasim bey eline verilen çocuğu görür- görmez hiç düşünmeden göndermişdi.
Hasta bir çocuk asla bir Kurtoğlu olamazdı, eğer torununun hasta doğulduğu yayılırsa alay konusu olacağını düşündü.
Ölü olarak doğdu dedi anne, babasına.
"Raul bura gəl."diye seslenen yaşlı adamın yanına gitdi.
Yanına gitdiğinde şınav çekerken buldu onu.
"Belini incidəsən." Kızarak gelip ayağa kaldırdı adamı.
"Yaşın olub 60 ama hələdə uşaq kimisən."
Çocuk gibi omuzlarını oynatan adamın yanaklarını mıncırdı.
"Dərsə gedəsən bu gün?"
"Yoxdu dərsim." Raul okulu hiç sevmiyordu, elinde olsa hiç bir derse girmez.
"Anlamıram ki məndə səni şagird olsan hə qaç dərsdən ama məllimsən sən özüvə gəl a bala." sevmiyosan neden öğretmen oldun diye söylenerek ağrayan belini tutuarak koltuğa oturdu.
"Baba uşaqları süvirəm ona göre məllim oldum." diyerek eline aldığı kremle yaşlı adamın sırtını ovalamaya başladı.
"Uşaqlar yox məllimlər qəribə qəribə baxır üzümə." aklına yüz ifadeleri geldikce hepsini bir kaşık suda boğmak istiyordu.
"Oğlanlar gözəl olanmaz ki? Həm mənim saçımdan yüzümdən onlara nədi?" yaşlı adam torununu dinlerken gülümsedi.
"Gözəl balam mənim." diyerek kendisine çevirdi oğlanın yüzünü.
Dolu-dolu bakan gözlerini görünce yanaklarını sildi.
"Sən babanın mələyisən, möcüzəsən mənim üçün." dedi anlına öpücük kondururken.
"Ağlama." dedesinin dolu gözlerini görünce yaşlı gözlerini silerek gülümsedi.
"Sənin ürəyinə qurban olaram." Sarıldı sıkıca oğlana.
********
"Yaşıyormuş." Azer gözlerini sıkıca yumdu."Baba kardeşim yaşıyor." Yeniden babasına bakarak söyledi.
Kalbi çok hızlı atıyordu.
"Kızım yaşıyor'mu?" Diye soran babasına tip tip baktı.
"Kız değildi baba unutdun'mu erkek kardeşim."
Doktor kız demişdi, ama doğduğunda erkek olduğunu öyrenmişllerdi.
Bir kere bile görmek nasib olmamışdı.
Sadece dedesi görmüşdü kardeşini, bahsederken çok güzel bir bebek olduğunu söylemişdi.
"Ne yapacağız getirelim hemen." Dedi sevinçle ayağa kalkarak.
"Olmaz Azer getiremeyiz." Dedi oğluna bakarak.
"Kimi getiremezsiniz hayatım?" Diye sorarak içeri giren karısı ile hemen susdu.
"Ortaklarımızdan bahsediyorduk güzelim."
Yalan söylediğini anlayan Nazlı hanım kocasına pis pis baktı.
"Annem sen söyle?" Diye oğluna döndü.
"Babam doğru söylüyor." Annesinin başına öpücük kondurup çıkıp gitdi.
"Siz baba oğul benden bir şey saklıyorsunuz." Dedi kocasına dönerek.
"Oğlumu da alet etmişsin annesine yalan söylüyor." Saçını savurarak çıktı odadan.
Karısının arkasından hülyalı hülyalı bakan adam gerçekleri nasıl söyleyeceğini düşünüyordu.
"Alo Harun hazırlan Azerbaycana gidiyorsun." Dedi adamına.
Eğer orada mutluysa gerçekleri ona söylemeyecekti.
Azer karşısındaki adam baktı, neden geri dönmüşdü ki?
"Ciao Azer." Azere bakıyordu alayla.
"Neden geldin geri?"
"Borcunuzu ödemeniz gerek dimi Sangue sangue, caro caro."
'Kana kan, cana can.'"Borc filan yok bitti kan davası Tegin Vaccaro."
"Kız kardeşimin çekdiği acının bin katını siz yaşamadan durmayacağım." Diyerek gitdi.
Azer derin bir iç çekti, gözlerini her kapatdığında gözünün önüne geliyordu yüzü.
"Az kaldı." Dedi sesizce.
Yıllardır süren kan davası Azer ve Helinin evlenmesi ile son bulmuşdu ama sonra daha büyüğü başlamışdı, Tegin Vaccaro kız kardeşine yaşatılanlar için geri dönmüşdü annesinin doğulduğu toparklardan.
4 yıl sonra neden geldiğini bilmediği adam ve yıllardır ölü bildiği kardeşi tekrar ortaya çıkmışdı.
Her şey üst-üste geliyordu.
***********
"Uşaqlar vaxtınız qurtardı gətirin testləri." Diyerek öğrencilerine seslendi.Yükselen itiraz sesleri ile gülümsedi.
"Hələ bitmiyip ki."
"Nolar 5 dəqiqə daha."
"Məllim mən həll edə bilmirəm ki."
Raul 5 dakika daha bekleyip sınav kağıtlarını topladı.
"Uşaqlar imtahana az qalıb zəyif olduğunuz mövzuları yazın qruba təkrar işləyək." Dedi çocukların düşük olan yüzlerine bakarken.
"Yaxşı məllim~" diyen çocuklara gülümsedi kocaman.
Fidan öğretmenine hazırladığı kağıtı verdi.
"Bu nədi?"
"Məllim zəyif olduğum mövzulardı." Diyen kızla tüm sınıf kahka atdı.
Sınıfın inek öğrencisi o idi, Fidan sınıf arkadaşlarına göz devirerek öğretmenine anlamadığı mövzuları dikkatle anlatdı.
"Uşaqlar sizde yazın qruba sabahdan başlıyaq təkrar mövzulara." Başlarını salayıp onayladılar öğretmenlerini.
"Sağ olun məllim." Diyerek hepsi sınıfdan çıktı zil çaldığı için.
Raul yavaş-yavaş çantasını toplayıp sınıfdan çıktı.
Gözündeki lens yüzünden canı acıyordu.
Gözlerinin kızardığına emindi.
"Raul məllim." Diye koşarak ona yetişen çocuğa döndü.
"Bunu başa sala bilərsiz?" Diyerek utançla kendisine bakan çocuğu başını sallayarak onayladı.
15 dakika sonra çocuğun saçını karışdırarak çıktı okuldan.
"Raul Ehmedzade senmisin?" Doyduğu sesle arkasını döndü.
25.03.2024
Sınıır: 100+ oy
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ᴀɴɢᴇʟᴏ ʙɪᴀɴᴄᴏ | ɢᴀʏ
Short Story"Aynı acıyı sizin de yaşamanızı sağlayacağım." Dedi kararlılıkla kendi kendine. Kız kardeşini nasıl acı çektirerek öldürdülerse aynısını onların kardeşi de yaşayacaktı. Yemin etmişdi. Ama......